Külliyatı Letaif (3)

22777401208461367459lsi4Zarif Hırsız

İmam Þâfiî Hazretleri (r.h.), bir gün camide ders okuturken bir hırsız pabuçlarını aşırır. Sonra İmam'ın evine gider.
— Efendi'nin pabuçlarını camide çalmışlar. Başka pabuç göndersinler, diyor.

Diye haber verir.

Evden başka pabuç tedarik edip gönderirler. İmam hazretleri dersi bitirdikten sonra pabuçlarını yerinde bulamayınca, "Yalın ayak nasıl giderim?" diye düşünürken hizmetçi evden gönderilen pabuçları getirir. İmam,
— Pabuçlarımın aşırıldığını size kim haber verdi?
Diye sorar. Hizmetçi:
— Bilmediğimiz bir adam geldi, haber verdi.
Cevabını verir. Hırsızın bu zarafeti İmam'ın pek ziyade hoşuna gitmiş, sırası geldikçe anlatarak gülermiş.

Kurnaz Ev Sahibesi


Zengin bir dul kadının evine bir gece hırsızlar girer. Üst katta bir odada yatan kadın, bunların aşağıda gezindiklerini duyunca yavaşça sofaya, merdiven başına birer şamdan koyduktan sonra sanki evin içinde birçok adam varmış gibi,
- Hu! Ahmet Ağa! İsmail Efendi! Süleyman Bey! Hurşid!... Kılıçlarınızı, tabancalarınızı alınız da geliniz! Eve hırsız girmiş!
Diye bağırınca, hırsızlar birbirini iterek çıkıp giderler.

Þifa Niyetine Ölmek


Adam hasta yatıyormuş. Bir akşam ailesi sofraya dolma getirir. Hasta dolmayı severmiş. Annesi dolmayı görünce evladını hatırlayarak bir tabağa bir tane dolma koyup "Þifa niyetine!" diye zorla yedirir. Arkasından karısı da bir tane getirip "Þifa niyetine!" diye zorla yedirir. Peşinden oğlu, kızı da birer tane yedirirler. Elhasıl, hastaya dört tane dolmayı yedirirler. Derken hasta fenalaşır. Doktor getirirler. Doktor hastanın kıvrandığını görünce:
-Ne oluyorsun? Der. Hasta şu karşılığı verir:
-Ne olacak, şifa niyetine ölüyorum.

Buraya kadar tashih yapılmıştır.

Bir Çarığa Müthiş Plan

Þu garip fıkra, vaktiyle Bağdat'ta neşrolunan Zevra gazetesinde okunmuştu:
Bu tuhaf hırsızlık, Bağdat Mevlevihane Camii'nde bir bedevi Arapla iki yankesici arasında vuku bulur:
Arap, çarşıdan yeni satın aldığı bir çift kırmızı yemeniyi ayağına giymiş ve ayağından çıkarmaksızın caminin bir köşesinde uyumak için uzanmış; fakat tamamiyle uykuya dalmamış ve havassı muattal olmamıştı. Yankesiciler Arabın yemeniyi aldığını görmüş olduklarından belli etmeksizin arkasından camiye kadar gelmişler. Arap, camide ve yanıbaşında iki adam bulunduğunu hissetmekte ve konuşmalarını dinlemektedir. Yankesiciler, buna duyuracak biçimde aralarında konuşurlar:
— Þu para çıkınını yarma kadar bu caminin bir köşesine saklamak istiyorum. Ama münasib bir mahal bulamıyorum.
— Uyuyan şu Arabın yanı başındaki yere gömsek, izini kaybetmemek için üzerini toprakla örtsek fena olmaz.
(Arabın yüreğinde bir meserret çarpıntısı...)
—Pek münasib, ama Arap sözlerimizi dinliyorsa!... (Arap horlamaya başlar.)
—   Ne söylüyorsun! İşte Arap uykuda. Hem de horluyor. .
—   Öyle ama sahiben uyuyup uyamadığını anlamalıyız.
—   Nasıl?
—   Ayaklarındaki yemenilerin birini sen çıkar, birini de ben çıkarayım.
(Arap horultusunu artırır.)
Yankesicilerin ikisi birden Arabın ayağından yemenileri çıkardıktan ve Arapta bir hareket olmadığını gördükten sonra, filhakika o dedikleri şeyi gömerler ve üzerini toprakla örtüp giderler.
Arap bir çıkın paraya nail olmak hırsıyla yemenilerin gittiğine bakmayarak çıkının bulunduğu çukura gider, çıkını bulursa da eline birçok taş kırıntılarından başka birşey geçmez.

Kaynak:Sadakat forum

Telif Hakkı © 2025 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.