ثُمَّ لَتُسْأَلُنَّ يَوْمَئِذٍ عَنِ النَّعِيمِ
Summe le tus’elunne yevmeizin anin naîm(naîmi).
| summe | : sonra |
| le | : mutlaka |
| tus'elunne | : sorgulanacaksınız |
| yevme izin | : o gün, izin günü |
| an(i) en naîmi | : ni'metlerden |
Sonra, andolsun, o gün elbet ve elbet size ni'met (ler) sorulacakdır.
Sonra kasem olsun ki o gün her türlü nîmetten muhakkak sorulacaksınız.
Sonra kasem olsun o gün o naîmden muhakkak sorulacaksınız
Sonra andolsun ki, o gün her nimetten sorgulanacaksınız!
Sonra, yemin olsun ki, o gün (size verilen) her nimetten sorulacaksınız
Sonra o gün, size verilmiş olan her nimetten sorguya çekileceksiniz.
Sonra o gün, nimetlerden mutlaka hesaba çekileceksiniz?
(5-8) Gerçek öyle değil! Kesin bilgi ile bilmiş olsaydınız, (orada) mutlaka cehennem ateşini görürdünüz. Sonra ahirette onu çıplak gözle göreceksiniz. Nihayet o gün (dünyada yararlandığınız) nimetlerden elbette ve elbette hesaba çekileceksiniz.
Sonra da o gün, (size verilen) nimetlerden elbette sorulacaksınız !.
Sonra o gün nimetlerden hesaba çekileceksiniz!
Sonra and olsun, o gün (kıyamette) nimetin şükründen muhakkak sorulacaksınız.
Sonra o gün, andolsun ki; nimetlerden sorulacaksınız.
Sonra da andolsun ki o gün nîmetlerden soruya çekileceksiniz.
Nihayet o gün (dünyada yararlandığınız) nimetlerden elbette ve elbette hesaba çekileceksiniz.
Sonra o gün, nimetten sorguya çekileceksiniz.
Sonra o gun, size verilmis olan her nimetten sorguya cekileceksiniz. *
Sonra o gün size verilmiş olan her nimetten sorguya çekileceksiniz
Sonra o gün, nimetten sorguya çekileceksiniz.
ve o Gün hayatın nimetleri(ne karşı yaptıklarınız) için mutlaka sorguya çekileceksiniz!
Sonra, o gün nimetlerden hesaba çekileceksiniz.
Sonra o gün, nimetten sorguya çekileceksiniz.
Ve o gün nimetlerden sorguya çekileceksiniz.
Sonra o gün, (size verilen) ni'metten sorulacaksınız.
Sonra o gün, nimetten kesinlikle sorguya çekileceksiniz!
Sonra, o gün (size verilen) nimetlerden sorulacaksınız.