لَتَرَوُنَّ الْجَحِيمَ
Le terevunnel cahîm(cahîme).
| le | : elbette, mutlaka |
| terevunne | : göreceksiniz |
| el cahîme | : alevli ateş |
Andolsun, siz o alevlenmiş ateşi mutlakaa göreceksiniz.
Andolsun ki, o cehennemi mutlaka göreceksiniz.
Kasem olsun o Cahimi çaresiz göreceksiniz
andolsun ki, cehennemi mutlaka göreceksiniz!
(5-6) Hayır! Eğer kesin bilgi ile bilseniz, elbette cehennemi görürsünüz.
And olsun ki, cehennemi göreceksiniz.
Andolsun, o cehennemi muhakkak göreceksiniz.
(5-8) Gerçek öyle değil! Kesin bilgi ile bilmiş olsaydınız, (orada) mutlaka cehennem ateşini görürdünüz. Sonra ahirette onu çıplak gözle göreceksiniz. Nihayet o gün (dünyada yararlandığınız) nimetlerden elbette ve elbette hesaba çekileceksiniz.
And olsun ki, Cehennem'i elbette göreceksiniz.
Siz cehennemi göreceksiniz.
And olsun, (kıyamet günü) o kızgın ateşi muhakkak göreceksiniz.
Andolsun ki; cehennemi muhakkak göreceksiniz.
Andolsun ki o koca cehennemi göreceksiniz.
Mutlaka cehennem ateşini görürdünüz.
Andolsun, o çılgınca yanan ateşi de elbette görecektiniz.
And osun ki, cehennemi goreceksiniz.
Andolsun ki cehennemi göreceksiniz.
Andolsun, o çılgınca yanan ateşi de elbette görecektiniz.
(cehennemin) yakıcı ateşini mutlaka görürdünüz!
Elbette cehennemi görürsünüz.
Andolsun, o çılgınca yanan ateşi de elbette görecektiniz.
Cehennemi mutlaka göreceksiniz.
Mutlaka cehennemi görür (onun varlığını gözle görmüş gibi kabul eder)diniz.
Yemin olsun, o cehennemi mutlaka göreceksiniz!
Cehennemi görürdünüz.