فَاعْتَرَفُوا بِذَنبِهِمْ فَسُحْقًا لِّأَصْحَابِ السَّعِيرِ
Fa’terefû bi zenbihim, fe suhkan li ashâbis saîr(saîri).
| fe i'terefû | : itiraf ettiler |
| bi zenbi-him | : kendi günahlarını |
| fe | : o zaman, artık |
| suhkan | : uzaklaşsın, uzak olsun |
| li ashâbi | : halkına, ehline |
| es saîri | : alevli ateş |
Bu suretle günâhlarını i'tiraaf etdiler (ederler). (Ko Allah) Cehennem yaranını (rahmetinden) koğsun!
(10-11) Ve diyeceklerdir ki: «Eğer biz işitir olsa idik veya akilâne düşünse idik, biz bu çılgın cehennemin yârânı arasında bulunmuş olmaz idik.» İşte günahlarını itiraf etmiş olurlar. Artık o çılgın cehennem yârânı için (rahmet-i ilâhîyeden) bir uzaklık olsun.
İşte günahlarını i'tiraf ettiler, kahrolsun o halde eshab-ı Seıyr
İşte günahlarını itiraf ettiler. Kahrolsun, o halde çılgın ateş yarenleri!
Böylece günahlarını itiraf ederler. (Artık) o çılgın ateş halkı (Allah'ın rahmetinden) uzak olsunlar!
Böylece, günahlarını itiraf ederler. Çılgın alevli cehennemlikler yok olsunlar!
İşte böylece günahlarını itiraf ederler. Artık alevli ateştekiler Allah’ın rahmetinden uzak olsun!
Böylece günahlarını itiraf ederler. Artık (Allah'ın rahmetinden) uzak olsun, o alevli cehennemin mahkûmları!
Böylece günahlarını gizlemeyip söylerler. Alev alev köpüren Cehennem dostlarına uzaklık ve helak olsun !
Böylece günahlarını itiraf ederler. Rahmetten uzak olsun o cehennemlikler!
Böylece günahlarını itiraf ederler. O halde kahrolsun cehennemlikler!...
Böylece günahlarını itiraf ettiler. Yok olsun çılgın alevli cehennem ashabı.
Derken suçlarını söylerler; artık ırak olsun yakıp kavuran cehennemin ehli.
Böylece günahlarını itiraf ederler. Artık (Allah'ın rahmetinden) uzak olsun, o alevli cehennemin mahkûmları!
Böylece kendi günahlarını itiraf ettiler. Çılgınca yanan ateşin halkına (Allah'ın rahmetinden) uzaklık olsun.
Boylece, gunahlarini itiraf ederler. Cilgin alevli cehennemlikler yok olsunlar!
Böylece günahlarını itiraf ederler. Çılgın alevli cehennemlikler yok olsunlar!
Böylece kendi günahlarını itiraf ettiler. Çılgınca yanan ateşin halkına (Tanrı'nın rahmetinden) uzaklık olsun.
Onlar böylece günahlarının farkına varacaklar ama (o zaman) bütün güzellikler bu yakıcı ateşe mahkum olanlardan uzak bulunacak.
İşte böylece günahlarını itiraf ederler. Kahrolsun çılgın ateş halkı!
Böylece kendi günahlarını itiraf ettiler. Çılgınca yanan ateşin halkına (Allah'ın rahmetinden) uzaklık olsun.
Böylece günahlarını itiraf ederler. Uzak olsun ateş ehli Allah'ın rahmetinden!
Günâhlarını itirâf ettiler. O çılgın ateş halkına (Allâh'ın acımasından) uzak olup ezilmek yaraşır!
Günahlarını işte böyle itiraf ettiler. Çılgın ateşin halkına böyle kahır yaraşır.
Böylece günahlarını itiraf ettiler. Ateşin halkı uzak olsunlar.