rum suresi 17. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60


فَسُبْحَانَ اللَّهِ حِينَ تُمْسُونَ وَحِينَ تُصْبِحُونَ

Fe subhânallâhi hîne tumsûne ve hîne tusbıhûn(tusbıhûne).


fe: artık, öyleyse
subhâne: tenzih et, münezzeh kıl (o sübhandır de), tesbih et
allâhi: Allah
hîne: o vakit, o zaman
tumsûne: akşam vaktine girdiniz
ve hîne: ve o vakit, o zaman
tusbıhûne: sabahladınız, sabah vaktine girdiniz


Hasan Basri Çantay
Haydi akşama girerken, sabaha ererken Allâhı tenzîh (ve tesbîh) edin (namaz kılın).

Ömer Nasuhi Bilmen
Artık akşamladığınız vakit ve sabahladığınız vakit Allah Teâlâ'ya tesbihte bulunun.

Elmalılı Hamdi Yazır
O halde tesbih Allaha, o zaman ki akşam edersiniz ve o zaman ki sabah edersiniz

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
O halde akşama girdiğiniz zaman da sabaha girdiğiniz zaman da Allah'ı tesbih edin.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
O halde akşama girdiğiniz zaman da, sabaha girdiğiniz zaman da tesbih Allah'ındır. (daima O, tesbih edilir).

Diyanet İşleri (eski)
(17-18) Akşamlarken ve sabahlarken, öğle ve ikindi vaktinde Allah'ı -ki göklerde ve yerde hamd O'na mahsustur- tesbih edin, namaz kılın.

Diyanet İşleri
Öyle ise akşama girdiğinizde, sabaha kavuştuğunuzda, Allah’ı tespih edin.

Diyanet Vakfi
(17-18) Haydi siz, akşama ulaştığınızda (akşam ve yatsı vaktinde) sabaha kavuştuğunuzda, gündüzün sonunda ve öğle vaktine eriştiğinizde Allah'ı tesbih edin (namaz kılın), ki göklerde ve yerde hamd O'na mahsustur.

Celal Yıldırım
O halde akşamlarken, sabahlarken Allah'ı tesbîh edin (O'nun için namaz kılın).

Suat Yıldırım
Haydi siz akşama girerken, sabaha çıkarken Allah’ı takdis ve tenzih edin, namaz kılın.

Ali Fikri Yavuz
O halde, akşama girdiğiniz vakit (akşam ve yatsı namazını), sabaha erdiğiniz vakit (sabah namazını kılın) Allah’ı tesbih edin.

İbni Kesir
Akşama girerken ve sabaha ererken hepiniz Allah'ı tesbih edin.

Abdulbaki Gölpınarlı
Artık tenzîh edin Allah'ı akşama girince ve sabaha erince.

Adem Uğur
(17-18) Haydi siz, akşama ulaştığınızda (akşam ve yatsı vaktinde) sabaha kavuştuğunuzda, gündüzün sonunda ve öğle vaktine eriştiğinizde Allah'ı tesbih edin (namaz kılın), ki göklerde ve yerde hamd O'na mahsustur.

Ali Bulaç
Öyleyse akşama girdiğiniz vakit de, sabaha erdiğiniz vakit de Allah'ı tesbih edip (yüceltin).

Bekir Sadak
(17-18) Aksamlarken ve sabahlarken, ogle ve ikindi vaktinde Allah'i (ki goklerde ve yerde hamd O'na mahsustur) tesbih edin, namaz kilin.

Fizilal-il Kuran
Öyle ise akşama girdiğiniz zaman ve sabaha erdiğiniz zaman Allah'ı tesbih edin.

Gültekin Onan
Öyleyse akşama girdığiniz vakit de, sabaha erdiğiniz vakit de Tanrı'yı tesbih edip (yüceltin).

Muhammed Esed
Öyleyse akşam vaktine girdiğinizde ve sabah kalktığınızda Allah'ın sınırsız şanını yüceltin;

Şaban Piriş
Akşamleyen ve sabahleyin Allah’ı tesbih edin,

Tefhim-ul Kuran
Öyleyse akşama girdiğiniz vakit de, sabaha erdiğiniz vakit de Allah'ı tesbih edip (yüceltin).

Ümit Şimşek
Akşama erdiğinizde ve sabaha çıktığınızda Allah'ı tesbih edin.

Süleyman Ateş
Öyle ise akşama girdiğiniz zaman da, sabaha erdiğiniz zaman da tesbih Allâh'ındır (O'nun şanının yüceliği anılır).

Yaşar Nuri Öztürk
O halde tespih Allah için. Akşama erdiğinizde de sabaha erdiğinizde de...

Edip Yüksel
Öyleyse geceleyin bir köşeye çekildiğiniz ve sabahleyin kalktığınız zaman ALLAH'ı övgüyle anın.