وَيَمْنَعُونَ الْمَاعُونَ
Ve yemneûnel mâûn(mâûne).
| ve yemneûne | : ve mani olurlar, engel olurlar |
| el maûne | : zekât ve yardımlaşma |
Zekâtı da men'ederler onlar.
Ve men edilmesi mutad olmayan bir şeyi bile men ediverirler.
Ve yardımlığı sakınır (zekâtı vermezler)
Ve yardımlığı sakınır (zekatı yemezler).
Ve yardımlığı sakınırlar (zekatı vermezler).
Onlar basit şeyleri dahi vermezler.
Ufacık bir yardıma bile engel olurlar.
(6-7) Onlar gösteriş yapanlardır; hayra da mâni olurlar.
Zekâtı da, eğreti âlet edavatı da vermezler (yardımda bulunmaktan hiç hoşlanmazlar).
(5-7) Ki onlar namazlarından gafildirler (Kıldıkları namazın değerini bilmez, namaza gereken ihtimamı göstermezler). İbadetlerini gösteriş için yapar, zekât ve diğer yardımlarını esirger, vermezler.
Ve zekâtı vermezler...
Ve zekatı da men'ederler.
Ve zekât vermeyi menederler.
Ve hayra da mâni olurlar.
Ve 'ufacık bir yardımı (veya zekatı) da' engellemektedirler.
Onlar basit seyleri dahi vermezler. *
En ufak bir yardımı esirgerler.
Ve 'ufacık bir yardımı (veya zekatı) da' engellemektedirler.
ve üstelik onlar, (insanlara) en ufak bir yardımı bile reddederler!
Ufak tefek yardıma bile engel olanlara..
Ve 'ufacık bir yardımı (veya zekâtı) da' engellemektedirler.
Mâuna da engel olurlar.
En ufak bir yardımı esirgerler.
Ve onlar, kamu hakkına/yardıma/zekâta/iyiliğe engel olurlar.
Ve yardımı da engellerler.