ثُمَّ رَدَدْنَاهُ أَسْفَلَ سَافِلِينَ
Summe redednâhu esfele sâfilîn(sâfilîne).
| summe | : sonra |
| redednâ-hu | : onu reddettik, iade ettik, çevirdik |
| esfele sâfilîne | : esfeli safilin, sefillerin en sefili, en sefil hale |
Sonra onu aşağıların aşağısına çevirdik.
Sonra da onu aşağıların en aşağısına döndürdük.
Sonra da çevirdik Esfel-i Sâfilîn'e kaktık
Sonra da çevirdik aşağıların aşağısına kaktık.
Sonra da çevirdik aşağıların aşağısına attık.
Sonra onu aşağıların en aşağısı kıldık.
Sonra onu, aşağıların aşağısına indirdik.
(1-5) İncire, zeytine, Sina dağına ve şu emîn beldeye yemin ederim ki, biz insanı en güzel biçimde yarattık. Sonra onu aşağıların aşağısına indirdik.
Sonra da onu (kendi kıymetini bilmediği için) aşağıların aşağısına çevirdik.
Sonra da onu en aşağı derekeye düşürdük.
Sonra onu, (küfre varınca) aşağıların aşağısına çevirdik, (cehennemlik yaptık).
Sonra onu, aşağıların aşağısına döndürdük.
Sonra da onu döndürdük, aşağıların en aşağısına attık.
Sonra da çevirdik aşağıların aşağısına attık.
Sonra aşağıların aşağısına çevirdik.
Sonra onu asagilarin en asagisi kildik.
Sonra onu aşağıların en aşağısı kıldık.
Sonra aşağıların aşağısına çevirdik.
ve sonra onu aşağıların en aşağısına indiririz,
Daha sonra, onu aşağıların en aşağısına indirdik.
Sonra da aşağıların aşağısına çevirdik.
Sonra da onu aşağıların en aşağısına indirdik.
Sonra onu aşağıların aşağısına çevirdik.
Sonra da onu düşüklerin en düşüğüne/aşağıların en aşağısına çevirip attık.
Sonra onu aşağıların aşağısı kıldık.