إِنَّهَا عَلَيْهِم مُّؤْصَدَةٌ
İnnehâ aleyhim mu’sadeh(mu’sadetun).
| inne-hâ | : muhakkak o |
| aleyhim | : onların üzerine |
| mu'sadetun | : kilitlenmiştir, kapatılmıştır |
Bu (ateşin kapıları da) onların üzerine kapatılmışdır.
(8-9) Şüphe yok ki, bu, onların üzerlerine kapatılmıştır. Uzatılmış sütunlarda (bağlı bulunacaklardır).
O kapatılacaktır onlar üstüne
O (ateş), onların üstüne kapatılacaktır mutlaka,
(8-9) Cehennemlikler, dikilmiş direklere bağlı oldukları halde, o ateşin kapıları üzerlerine kapatılacaktır.
(8-9) Onlar, uzun sütunlar arasında, her yönden o ateşle kapatılmışlardır.
(8-9) Şüphesiz uzatılmış direkler arasında (bağlı oldukları hâlde) ateş onların üzerine kapatılacaktır.
(8-9) Onlar (bu ateşin içinde) uzatılmış sütunlara bağlanmışlar ve o vaziyette o (ateş) üzerlerine kapatılmıştır.
(8-9) Şüphesiz ki, o ateş onları uzun uzun sütunlara (bağlı oldukları halde) her taraftan kuşatacaktır.
(8-9) Bu ateş mahzeninin kapıları üzerlerine kapatılacaktır. Kendileri de uzun sütunlara bağlı bırakılacaklardır.
O (ateş), kapatılacaktır onların üstüne;
Bu, onların üzerine kapatılmıştır.
Şüphe yok ki üstlerine kapıları kapanmıştır.
O, onların üzerine kapatılıp kilitlenecektir.
O, onların üzerine kilitlenecektir;
(8-9) Onlar, uzun sutunlar arasinda, her yonden o atesle kapatilmislardir. *
Cehennem onların üzerine kapatılacaktır.
O, onların üzerine kilitlenecektir;
üzerlerine salınacak (bir ateş),
O üzerlerine kapatılacak,
O, onların üzerine kilitlenecektir;
Üzerlerine kapılar kapatılır.
O, onların üzerine kapatılıp kilitlenecektir.
O, onların üzerine kilitlenecektir.
Onların üzerine kapanmıştır.