Son perde

Tül takmaktan nefret ederdi. Öyle ki; evde tül perde yıkanacağında şehir dışına yatılı misafir giderdi. O gün annesi; “e yavrum, ben çıkamam ki o tepelere!” dedi. “Merdiven girmez şu köşeye. Sen koltuğun sırtına bas, ben otururum devrilmez” diye de güvence verdi.

Heyhat!.. Anne, düdüklü tencere ötünce fırladı! Bizimki elinde tül, korniş, kol, bacak yere doğru havalandı. Anneyse; “ay ay gitti kristallerim” feryadıyla kimi kurtaracağını çoktan açıklamıştı.

Gözlerini açtığında hastanedeydi. Başında üç psikolog, beş nörolog ve dişinin arasındakini cıksslayan bir hademe dikiliyordu. Teki sordu; Günlerdir baygındınız. Sürekli “bu son perde” diye sayıkladınız. Nasıl bu hale geldiniz?

- İşkenceyle! Tül perde asma işkencesiyle. Annenin yıkama fikrine kapıldığı, perdelere bakıp suratında ‘... acaba?’ mimiği oluştuğu anda başlar bu işkence. Sen gençsin der, romatizma der, eklem yerlerim der kendini pencere pervazında bulursun.

Merdiven her zaman bulunmuyor biliyor musun. Sandalye ucuydu, pervazdı, duvardı derken her nevi cambazlığı hopura köpüre yapıyorsun. Her çıkışımda tansiyonum düşer gibi olur, başım döner, ayy çok ayrı bir kafası var.

- Hımm... Devam edelim.

- Al eline perdeyi, çık tepelere. O minik plastik zımbırtıları, perde düğmesi mi ne, kornişe tek tek geçir. On düdükte bir dinlen. Bu arada baş yukarıda, gözler ise hafif kısık. Çünkü göze kireç, boya, örümcek, böcek düşebilir! Asa asa gün sonunda sağ ayak parmağınla sol kulak arkasını kaşıyabilecek elastikiyete erişilir.

Kollar betonlaşır, derman kesilir, parmak uçları hissizleşir, tecrübe ile sabittir. Islanınca daha da ağırlaşan perde, (hele de şu yirmişer kiloluk saray perdelerindense) ‘sıra atlarsam hepsini sökmem gerekecek’ stresi, parmakların sudan buruşması... Asma işlemi bittikten sonra da deliler gibi o en sona takılan vidalı düğmenin aranması. Her seferinde kendiliğinden imha olmaları ve bulunamamaları. Niye ya? Neden yaa?!!

- Sakin olun! Hemşire çabuk 10 cc Zokkinyum Hominyum!

- Hınn... hınnnn... Doktorrr, perde asarken hiyerarşik sırayı bozma! Güneşlik, tül ve kalın perde. Sakın ha sakın korniş atlama! Yoksa; tak, in bak, sök çıkar, as bir daha!

- Peki... Daha önce de travma geçirmiş miydiniz?

- Evet! Fırkh... Bir keresinde salonun sonsuuuz perdelerini astım, bitirdim, yere indim. Ortada bir yerlerdeki halkayı yanlış raya taktığım tespit edildi. “Bu da böyle oluversin” diye yalvaran gözlerle baktım, fırkh... karşılığında “aaa! sök bidaaa tak çabuk!” cevabını almıştım.

Bir titreme sarmıştı bacaklarımı, kollarda seğirme falan, gerisini hatırlamıyorum. Hayt! Kadın ve aileden sorumlu bakana sesleniyorum; yasalar değişsin! Tül perde takma vazifesi kanunen erkeklere verilsin. Hatta ve hatta bu görev yasal olarak babadan oğula geçsin. Lütfen..

> Ni­nem diyor ki: Baktın kar havası eve gel kör olası

Halime Gürbüz

Telif Hakkı © 2025 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.