Selimiye camiinin yapılışı

camiBir gece 2. Selim İstanbulda üsküdar tarafında fenerbahçe denilen yerde uyurken bizzat Hz. Fahri Alem Efendimizi S.A.V. rüyasında görür, Peygamber efendimiz :

'Ya Selim! Allah ile ahd-i misak etmiş idin ki (eğer kıbrıs adası fatihi olursam, gaza malından bir cami yaptırayım) şimdi Cenab-ı Bari sana kıbrıs adasının yediyüz yütmiş mil arzında, yüz yetmiş pâre kale ihsan etti. Niçin sözünde durup da ömrünün sonunu hayrat ve hasenat yolunda geçirmezsin?

Tiz kıbrıstaki magosa kalesinden alınan ganimetleri, tedbirli vezirin Lala Mustafa paşadan isteyip benim himeyemde olan İslam duvarı Edirne de bir cami yapıp sancağım dibine gel!'

Hemen Selim han uykudan uyanıp:
-Tiz veziri çağırın, dedi.Vezir gelip durdukta:
-Tiz lala, sende olan kıbrıs ganimetleri malından bana mal verip canın halas eyle! der. vezir:

-Sadaktü ya Rasulallah! Selim han:
-Neden Saddaktü ya Rasulallah dedin, dedikte vezir der ki:

-Padişahım, akşam Cenabu Rasuli Kibriyayı rüyada gördüm. (Ya Mustafa, selime tembih ettim; senden ganimet malını Selime verip, Edirneye bile gidip bir latif cami ve mübarek mabed inşa edin) dedi.
İşte Padişahım, gaza malından on bir bin kese kuruş topladım ve baban Süleyman han asrında üç bin kese hasıl ettim. O dahi efendim risaletpenahinin uğruna feda olsun.
Ayrıca Padişahıma kıbrıs gazasından üç bin kese venedik altını hediye getirdim. Padişahım onları dahi Edirneye gidip sarf edesin.

Vezir hazineleri Padişaha teslim edip H.972 tarihinde İslam askeri ile Edirneye gidip orada müşavere eylediler.
Yine Peygamber EfendimizS.A.V. Selim han rüyasında görüp,
'Camii şu kavak meydanına bina eyle' diye caminin temelini ve kıblesini bizzat Hazreti Risaletpenah işaret ettiğinden Edirne şehrinde Selim han camii mihrabından dürüst ve eski camiden rast kıbleğah yoktur.

Temel atma merasiminde nice yüz bin adam toplanıp bismillah, dua ve sena ile üç bin adet kurbanı temel yerinde hazır edip uğurlu saat girince tekbirlerle bütün kurbanları boğazlayıp temeline başlamıştır.

Evliya Çelebi 

***

 

Mimar Sinanın kaleminden Selimiye camii 

 

"Bütün dünya halkının "Olabilirlik ölçülerinin dışındadır." demelerinin bir nedeni şudur: Ayasofya kubbesi gibi büyük bir kubbe İslam Devleti'nde yapılmamıştır diye, kâfirlerin mimar geçinenleri "Müslümanlara karşı galebemiz vardır." derlerdi. Yanlış görüşlerince, o kadar büyük bir kubbeyi durdurmak son derece zordur.

 

"Benzerini yapmak mümkün olsa yaparlardı." dedikleri, bu zavallının yüreğinde bir ukde olup kalmıştı. Sözü edilen cami binasında çalışıp çabalayarak, ihsan sahibi Allah'ın yardımıyla, Sultan Selim Han'ın zamanında kudret gösterip bu yüce kubbeyi Ayasofya kubbesinden altı zira daha yüksek ve çevresini dört zira daha geniş yaptım."
 

-"Caminin dört minaresini, kubbenin dört tarafına oturttum. Her birine üçer şerefe yaptım. İki minaresinin üçer merdiveni vardır, çıkanlar birbirini görmezler. İlk merdiven birinci şerefeye, ikinci merdiven ilk iki şerefeye, sonuncu merdivense her üç şerefeye çıkar.

Edirne'de benim camiimden evvel en büyük cami Üç Þerefeli idi. Minaresi azametli ise de kuleye benziyordu, gayet kalındı. Sultan Selim Camiinin minareleri ise hem naziktir, hem de üçer yolları vardır ki, bu kadar ince minarede üç yol yapmanın gayet müşkül olduğunu aklı başında olanlar anlar."

Kalem Güzeli

Telif Hakkı © 2025 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.