Osmanlı insanı kıble yürekli idi
- Ayrıntılar
- Kategori: Tarihi Bilgiler
- Gösterim: 2599
Her Osmanlı evinin cephesi kıbleye dönük olurdu.Yabancı konuklar namaz öncesi kıble arama ve sorma derdi olmazdı.Giriş kapılarının üstünde çatı bulunurdu.Çünkü yorgun insanlar aşırı yağmur ve yakıcı güneşten korunsundu.
Bazen bu kimseleri eve davet eder karnını doyurur ve uğurlardı.Evlerinin saçak altlarına kuş yuvaları yapılırdı. Yorgun ve bitap düşen kuşlar dinlensin diye.
Kapı tokmakları büyük ve küçük olmak üzere 2 halkadan oluşurdu.Büyük tokmağı erkekler küçük tokmağı ise kadınlar kullanırdı.Böylece ev sahipleri tokmağın sesine göre hareket ederdi.Osmanlı evlerinde odaların tavanı yüksekti insan ruhunu yüceltmesi, ruha ferahlık ve sükunet vermesi için.
Odaların hepsinde ısınmak yemek pişirmek hatta aydınlanmak için birer ocak bulunurdu.Birde yatak ve yorganların konduğu yüklük bulunurdu.Yüklüğün bir köşesi banyo olarak kullanılırdı.Sofra bezi yada sini denilen büyük bakır tepsi üzerinde yemek yenirdi.
Evler fani olduklarını simgeleyen kireç ve kerpiç gibi dayanıksız malzemelerden yapılırken cami çeşme ve hastane gibi hayır kurumları sağlamlığını simgeleyen taş malzemeyle yapılırdı.Zengin ve fakir evini ayırt etmek mümkün değildi...
Osmanlı’da temizlik
19. asır Türkiye’sini çok iyi bilen İskoçyalı asilzade, İngiliz milletvekili H. Munro Butler Johnstone da, Türklerin temizliğine hayran olan Avrupalılardandır. “Türkler” isimli eserinde bu konuda şöyle demiştir:
“Osmanlı sadece yeryüzünün en kibar milleti değil, aynı zamanda en temizidir de. Gerçek şu ki, temizliğin dışında nezaket hiçbir şey ifade etmez. Her ne kadar “temizlik dindarlığın diğer bir adıdır” sözü Hıristiyanlar tarafından da söylense bile, onu uygulayanlar Osmanlılardır. Temizlik onlar için sadece sıhhat amacıyla uyulan bir şey değildir.
Onu samimi olarak dinî görevlerinden biri sayarlar. Hıristiyanlar pislik bulaşmış bir şeyi temiz kabul etmezler; fakat bir Türk pisliğe hafif temas etmiş bir şeyin kirli olduğunu kabul eder. Temizlik konusundaki hassasiyetlerinin bir sebebi de abdesttir ki onu diğer milletlerden daha sık alırlar.
Durulamak, temizliğin temelidir. Daha ötesi, Türklere göre evler de insanlar gibi tertemiz ve kirlenmemiş olarak tutulmalıdır. Her Türk evinin eşiğinin üstünde ısmarlama pirinç harflerle “Pis hiç bir şey bu eşiklere değmesin” yazılmaktadır. Bundan dolayıdır ki hiçbir moda veya özenti, Türkleri ayakkabılarını kapı dışında çıkarmaktan alıkoyamıyor. Onun evi temizliğin mabedidir.”