Dört Elif Miktarı, Bursa'da Bab-ı Nûn Gelenekli Sanatlar Atölyesi sanatkârlarının ortak çalışmalarından oluşan naif bir sergi... 

11 Nisan'da Bursa'da açılacak sergide birbirinden güzel 25 eser yer alıyor. Hat, tezhip, naht ve ebrunun iç içe geçtiği her biri diğerinden âlâ İslam Türk sanatı eseri... 

Bab-ı Nûn, 3 yıl önce Bursa'da gönüllerinde eskimez güzelliklere açık kapılar bulunan sanat sevdalıları tarafından kurulmuş mütevazı bir sanat merkezi. Bab-ı Nûn Gelenekli Sanatlar Atölyesi'nde hat, tezhip, ebru, naht ve ney sazının ustaları, üstadlarından öğrendikleri sanatlarının inceliklerini yeni nesillere öğretirken; musiki güzelliklerine râm olanlara da ney dersleri veriyor. 

Bursa'da nitelikli ve yoğun bir sanat atmosferi oluşturan Bab-ı Nûn Atölyesi sanatkârları, talebelerinin önünü açarak, onların 3 yıllık bir zaman zarfında öğrendiklerini Dört Elif Miktarı isimli karma sergiyle hemşehrileriyle paylaşmasına imkân tanımış. 

Kemankeş hat üstadı Mahmut Şahin'den hat meşk eden Elif Yeşilırmak; hattat ve müzehhip Muhammet Mağ'dan tezhip dersleri alan Elif Birkan; naht hocası Hüseyin Avni Kabaçalı'dan naht öğrenen Elif Başhan ve ebru ustası Önder Cankurtaran'dan ebru talim eden Elif Kara Yıldız'ın eserlerinin yer aldığı Dört Elif Miktarı isimli sergi 11 Nisan'da Teyyare Kültür Merkezi'nde Bursalıların ilgisine sunulacak. 

Sergiye eser veren dört sanat sevdalısının ismi Elif olunca serginin adı da böylelikle Dört Elif Miktarı şeklinde belirlenmiş. Sergi, isminden aldığı ilhamla "elif" harfi özelinde gelişerek, öznesinde İslâm alfabesinin ilk harfine bolca yer vermiş.

25 hat, ebru, tezhip ve naht eserinin yer aldığı Dört Elif Miktarı sergisi, Bursa İlahiyat Fakültesi Tasavvuf Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kara'nın "Ebrularla birlikte/Sizlere sunulan hat/Tezhiplerle birlikte/Sizlere sunulan naht" dörtlüğünde ifadesini bulurken, Kara, sergi hakkındaki mütalaalarını "Güzeli bulmak ve hissetmek için yaptığımız bu yolculuk devam ederken bir mola vererek ilk buketimizi, ilk harfin gölgesi altında sizlere sunmak istedik. Gayemiz 'el emeği göz nuru' olan eserlerle gönül gözünüze hitap etmek. Güzel'e ulaşmak için yola düşeceklere yolun başında olanlar olarak mütevazı bir davetiye sunmaktır. Seyr ve temaşa edeceğiniz eserlerdeki bütün kemâl ve güzellikler hocalarımıza; kusur ve eksiklikler bize aittir." cümleleriyle ifade etmiş.

Sergiyle ilgili görüşlerini aldığımız hat sanatı sevdalısı Elif Yeşilırmak, arkadaşlarıyla birlikte Dört Elif Miktarı sergisi için 1 yıl boyunca çalışmış. Yeşilırmak elif yazmış, vav yazmış, hû yazmış, keşîde çekmiş, nokta koymuş, zülfe yapmış, yar "Elif"nin boynuna...

Sergide Kuran-ı Kerim'de elifle başlayan Hurûf-u mukattaalara ver verilmiş:  Elif-lâm-mîm; elif-lâm-mîm-sâd; elif-lâm-râ... Bursalı sanatkârlar ayrıca Kuddûsi Baba'nın Elifnamesi'nde yer alan eserlerden ilhamla elifleri çekmişler...

Elif Yeşilırmak, sergi açmaktaki gayelerini şöyle ifade ediyor. "Bab-ı Nûn'da öğrendiğimiz sanat güzelliklerini, elif harfinin zarafetiyle Bursalı hemşehrilerimizle göstermek istedik. Elif, sadece alfabenin değil; kelâmın da ilk harfi. İlk kelâm "İkra" ile; elif ile başlıyor. Biz de "elif"le sergimize başladık."

Hattate Yeşilırmak, kamış kaleminden neşet eden elife baktığı zaman İslâm yazısının zarafetini ve Elif'in kendine has duruşunu gördüğünü belirtiyor. Maalesef herkes, Elif Hanımın ifade ettiği haliyle elifteki bu kadîm duruşu göremiyor yahut bu duruştan ve elif yazanlardan rahatsız oluyor. 

Hat ve tezhip hocası Muhammet Mağ, yakın zaman önce Erzurum'da gerçekleştirilen Dünya Üniversiteler Kış Olimpiyatları kapsamında düzenledikleri Kadîm Şehrin Sanatkârları sergisine ilişkin ilgili bir anekdot aktarmıştı.  Mağ, sergiyi gezen bazı kerameti kendinden menkul Türk akademisyenlerin, İslâm yazı sanatına "Bunlar ne! Resim yapın, heykel yapın" şeklinde tepki gösterdiğini; bununla birlikte olimpiyatlar için Erzurum'a gelen yabancı akademisyenlerin "Bizde olmayanı sizde görüp beğeniyoruz, sizi ülkemizde de ağırlamak istiyoruz" şeklindeki iltifatlarını aktarmıştı.

Cemiyetin içinde bazen böyle yanı başımızda, bizden olan, medeniyetimizi temsil eden güzellikleri göremezken; çok uzak iklimlerden Paulo Coelho bizlere Elif isimli bir kitap uzatıveriyor. 

Evet, "Elif"in kendine has bir duruşu vardır dedik.  Zarif ve yanık bir duruş... Yanık, gönüllere tesir eden bir duruş... Elif Yeşilırmak'la elif üzerine açtığımız sohbet, sanatkârın, "Elif her haliyle ben doğruyum, dost doğruyum diye sesleniyor duyabilenlere; elifin makablindeki manayı anlayabilenlere" sözüyle devam ediyor. 

Elif'ler henüz icazet alacak seviyeye gelemeseler de hocalarının teşvikiyle böyle güzel bir sergi açmaya muvaffak olmuşlar. Eskilerin dediği gibi, gayret bizden; tevfîk O'ndan... 

11 Nisan'da Bursa Teyyare Kültür Merkezi'nde açılacak Dört Elif Miktarı sergisinin 25 Nisanda İstanbul'a Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi'ne taşınacağını sanat dostlarına duyurmak isteriz.