Tiroid bezinin fazla çalışmasının göze etkisi

gozlerGöz Hastalıkları Uzmanı Dr. Cihan Ünlüçerçi, tiroid bezinin fazla çalışması sebebiyle hastaların göz kapaklarında çekilme olduğunu, göz küresinin beyaz bölümüyle birlikte daha çok görünür hale geldiğini söyledi.


Gözlerdeki şekil bozukluğunu gidermek için 3 ayrı tedavi yöntemi bulunduğunu belirten Dr. Ünlüçerçi, orbita dekompresyonu denilen cerrahi yöntemle gözün eski görüntüsüne kavuşmasını sağlayabildiklerini anlattı. Tiroid bezi çok çalışan hastaların gözlerinde oluşan rahatsızlıkları sıralayan Dr. Cihan Ünlüçerçi,
 "Yanma ve sulanma, gözlerde kum atılmış gibi batma hissi, ışığa hassasiyet oluşması, bulanık görme, özellikle yanlara ve yukarı bakışta artan gözlere baskı hissi, şişmiş ve kızarmış gözkapakları, göz kapaklarının çekilmesi, aşağı bakışta üst göz kapağının geç düşmesi, gözünü çok az kırpabilme, göz iltihapları, gözlerin ileri fırlaması, göz kapaklarının tam kapanamaması, baş ağrısı, çift görme ve çok nadir olmakla birlikte kalıcı görme kaybı" dedi.

Gözde oluşan rahatsızlıkları gidermek amacıyla başlıca üç tedavi yöntemi kullanıldığını dile getiren Ünlüçerçi, tiroid bezinin cerrahi olarak çıkarılmasında, fazla çalışan bezin ameliyatla alındığını, ancak ameliyatın gözdeki değişiklikleri kesin olarak önlemediğini vurguladı. Radyoaktif iyot tedavisinde ise radyo aktif maddenin bezde tutulduğunu ve fazla çalışan hücreleri tahrip ettiğini işaret eden Ünüçerçi, alınan iyotun da vücutta bazı reaksiyonları tetikleyebileceği için öncesinde kortizon
tedavisine başlamak gerektiğine değindi.
Göz arkasındaki dokuların tedavisinin de ikiye ayrıldığını anlatan Dr. Cihan Ünlüçerçi, "Tıbbi tedavide, göz arkasındaki yağ dokusu ışınlanır. Kimi kliniklerde 10 günde, kimi kliniklerde 20 haftada tamamlanan bir ışınlama sürecinden sonra tedavi tamamlanır. Bu korkutucu gelmesin. Çünkü bu tedavide verilen dozlar kanser hastalarına verilen dozun çok çok altındadır. Ayrıca güneş yanığı gibi ciltte sadece bir kızarıklıktan başka yan etkisi yoktur. Cerrahi tedavide ise bu hastalığın aktif dönemi genellikle 3-5 yıl sürer.
 
Bu sebeple en az 6 ay tiroid bezi fonksiyonlarının normale dönmesi, gözde hiçbir iltihabın olmaması gerekir. Orbita dekompresyonu denilen yöntemde, göz çukurluğunun içini dolduran yağ dokusunun bir kısmı alınabilir. Ya da göz çukurunun çevresindeki kemik duvarlar kırılarak, gözün arkasındaki yağ dokusunun buralara sarkmasıyla göz sinirinin üstündeki baskı azaltılır.
Bu ameliyatlardan sonra gözün arkasındaki yağ dokusu farklı bölgelere kayabileceği için çift görme olabilir. O zaman gerekli şaşılık ameliyatları yapılabilir. Son adımda da gözleri tam kapatmayan göz kapakları ameliyatla uzatılır. Böylece uyurken gözlerin kapanması ve günlük hayatta da hastanın hastalık öncesindeki durumuna kavuşması sağlanır" diye konuştu.

Bu yöntemlerin oldukça başarılı olduğunu sözlerine ekleyen Ünlüçerçi, yüzde 80 başarı sağlanabildiğini ifade etti. Yapılacak girişimlerin zamanlamasının büyük önem taşıdığını da belirten Ünlüçerçi, şöyle devam etti:

"Görme tehdit altındaysa, acil girişim gerekiyor. Bunun dışında en uygun zamanın beklenmesi gerekiyor. Küçük bir kısım hasta kendilerinin dahi farkında olmadığı bazı değişikliklerle bu hastalığı atlatırken, hastaların yüzde 75'inde gözle görülür değişiklikler oluyor. Hastaların yüzde 25-30'unda ise değişiklikler çok ağır gerçekleşiyor. Yapılan tedavilerin çoğu oluşmuş değişiklikleri düzeltmek yönünde. Yalnız bildiğimiz kesin bir şey varsa o da sigara içmenin bu hastalığı kötü etkilediği ve şikayetleri artırdığı."
 
mynet
Telif Hakkı © 2025 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.