Mektubat-ı Rabbani-Tam Metin Tercümesi-Abdülkadir Akçiçek-Çile Yayınları-1979
182.Mektup
- Ayrıntılar
- Kategori: Mektubat-ı Rabbani
- Gösterim: 4954
182. MEKTUP
MEVZUU : Bir hadis-i şerifte anlatıldığı
üzere; hatıraların ve vesveselerin imanın kemalinden gelişinin beyanı.
***
NOT : ÎİMAM-I RABBANİ Hz. bu mektubu, Molla
Salih Külâbî'ye yazmıştır.
Dervişlerden bir taife, günlerden bir gün,
toplanıp oturmuşlardı. Bir ara söz, taliplere gelen hatıralara ve vesveselere
geldi. Bu esnada bir hadis-i nebevi anlatıldı. Şöyle olmuştu:
Ashabtan bazıları, Resulûllah S.A. efendimize
düşük hatıralardan şikâyet edip şöyle demişti:
— Biz kendimizde öyle hatıraları buluyoruz
ki; birimiz başı üstüne düşüp gitse, kendisi için, o hatırayı anlatmaktan daha
hayırlı olur..
Bunun üzerine, Resulûllah S.A. efendimiz
şöyle buyurdu:
- «Siz, böyle bir şey bulabiliyor musunuz?.
Bu anlattığınız kemal-i imandandır.»
Yahut şöyle buyurdu:
«İmanın sarahatindendir.»
Yukarıda anlatılan konuşma üzerine, bu
Fakir'in gönlüne geldi ki: Bu hadis-i şerifin manası üzerine bir açıklama
yapayım. Hakikat-ı hali, en iyi bilen, noksan sıfatlardan münezzeh Allah'tır.
Şöyle ki:
İmanın kemal bulması, yakin halinin kemale
ermesinden ibarettir. Yakin halinin kemal bulması ise., kurb halinin kemal
bulmasına kalmıştır.
Kalb ve daha yukarıda kalan letaife, ziyadesi
ile ilâhi yakınlık hâsıl olduğu zaman; iman ve yakin dahi pek ziyade olur.
Kalbin ve diğer letaifin bedenle alakasızlığı dahi pek artar. İşte o zaman
kalıba gelen hatırat pek ziyade ve pek bol olur.. Uygunsuz vesveseler dahi, pek
çok zuhura gelir..
Mana üstte anlatıldığı gibi olunca, anlatılan
düşük hatıraların sebebi; zarurî olarak imanın kemali olur..
Bu durumda, nihayetin de nihayetine eren
müntehi zatta hatıralar pek çok olduğundan, imanın ekmeliyeti dahi onda pek
kuvvetlidir.
İmanın kemal bulması, eltaf-ı letaif ile, bu
kalıp latifesi arasında bir münasebetin bulunmamasını iktiza eder.
Bu münasebetin olmayışı nekadar çok olursa.,
kalıbın boşluğu dahi o mikdar artar; zulmete ve küdurete o kadar yakınlaşır..
Hatıraların ona gelmesi dahi o nisbette bol ve ziyade olur..
Ama bu yola yeni giren müptedinin ve ortada
bulunan mutavassıtın durumu anlatılan müntehi zatın durumu gibi olmaz. Müntehi
zatların aksine, bunlara gelecek bu misilli hatıralar, öldürücü zehir hükmünü
taşır. Batınî marazlarının artmasına sebeb olur. Bunun için kısa görüşlü
olmayasın.
***
Yukarıda anlatılan türdeki; çetin marifet
yolu, bu Fakir'e mahsustur.
Selâm bidayete tabi olanlara .
Mütabaat-ı Mustafa'yı bırakmayanlara..
Ona ve âline salât ve selâm.