Mektubat-ı Rabbani-Tam Metin Tercümesi-Abdülkadir Akçiçek-Çile Yayınları-1979
242.Mektup
- Ayrıntılar
- Kategori: Mektubat-ı Rabbani
- Gösterim: 4106
242. Mektup
MEVZUU : Suallere cevap mahiyetindedir.
***
NOT : ÎMAM-I RABBANİ Hz. bu mektubu, Molla Bediüddin'e yazmıştır.
***
Allah'a hamd olsun. Onun Resulüne salât ve selâmlar.. Sizler için de bol bol
dualar..
***
Pek değerli kardeşimin malumu olsun; Derviş Kemal, sahife-i şerifeyi ulaştırdı.
Onun gelişi,, ferahı mucib oldu.
O mektuba: Kusurları görmek, amellerde niyetleri töhmet altında tutmanın beyanı
derc edilmiş.. Bunlar da belli oldu. Allah-ü Taâlâ'dan dilek odur ki: Bu görüşü
daha da artıra.. Yine ondan matlub olan odur ki: Bu töhmeti tamama erdire..
Zira bunların her ikisi de bu Tarikat-ı Aliyye'de işlerin aslıdır..
Ayrıca şunları soruyorsun:
�
İsm-i zat ile iştigal ne zamana kadar devam edecek?. Bu isme devamla ne mikdar
perde kalkacak?. Nefyin ve isbatın sının nereye varır?. Ayrıca, bu cümlenin
semeresinden ne elde edilir ve onunla ne miktar perde kalkar?. Bilmiş olasın
ki,
Zikir, gafletin tard edilmesinden ibarettir. İptidada ve intihada bulunan
gaflet zahir olduğu süre, zahirî durum, zarurî olarak zikre muhtaç sayılır. Hem
de bütün vakitlerde.. Bu hususta asıl anlatılması gereken şudur:
Bazı vakitlerde, ism-i zat zikrini yapmak daha faydalıdır. Bir haska vakitte
ise., nefy ve isbat zikrini yapmak daha münasip düşer..
***
Bu arada batini muamele kaldı ki, onun için dahi zikretmek lâzımdır. Taa, tam
manası ile gaflet kalkıncaya kadar..
Zikrin lüzumu üzerinde, müptedi ile müntehi arasındaki fark şudur ki: Her iki
zikir de iptidada tayin edilmiştir. Amma, ortada ve intihada böyle bir şey
olmaz.
Gafletin atılması; Kur'an okumak ve namaz kılmakla olursa., bunlarla yetinmek
yerinde olur. Ancak, Kur'an okumak, ortada bulunanların haline daha uygun
düşer.. Müntehilerin haline dahi, namaz kılmak daha münasip olur..
***
Şunun bilinmesi gerekir ki..
Eğer Sübhan Hakkın huzuru, isimlerin ve sıfatların mülâhazası ile oluyorsa., bu
dahi gaflete dahildir. Ama mücerred ehadiyete teveccüh edenlere göre.. Eğer
daimî huzur arzu ediliyorsa., bu çeşit gafletin dahi atılması gerekir. Zira,
seyir ötelerin de ötesinedir.
Bir şiir:
Dostun az ayrılığının azlığı yoktur;
Göze gelen kıl, yanın dahi olsa çoktur..
***
Zuhura gelen bazı rüyaları yazmışsınız.
Ben, bundan önce yazmıştım ki: Bu gibi şeyler, birer müjdecidirler. Henüz
onların zuhur zamanları gelmemiştir; bekleyiniz. Ve meşguliyetinize devam
ediniz.
Bir şiir:
Nasıl erilir o saadete hep oralar;
Yüksek yüksek dağlar, tehlikeli uçurumlar..
Vesselam..