Mektubat-ı Rabbani-Tam Metin Tercümesi-Abdülkadir Akçiçek-Çile Yayınları-1979
281.Mektup
- Ayrıntılar
- Kategori: Mektubat-ı Rabbani
- Gösterim: 8260
281. Mektup
MEVZUU : a) Tarikat-ı Nakşibendiye-i Aliyye'ye intisab
etmenin şükrünü beyan.,
b) Bu Tarikat-ı Aliyyenin bazı hususiyetlerini beyan ve onda lâzım olan edep
hareketleri..
***
NOT : İMAMI RABBANİ Hz. bu mektubu, Mir Muhammed Nu'man'a yazmıştır.
***
Allah'a hamd olsun. Selâm onun seçmiş olduğu kullarına..
***
Bu büyük nimetin şükrünü hangi dille eda edebiliriz?.
Şöyle ki: Allah çalışmalarını şükrana lâyık eylesin, Ehl-i sünnet vel-cemaatın
görüşüne göre itikadı tashih ettikten sonra, Sübhan Allah bizi Tarikat-ı
Nakşibendiye-i Aliyye'ye sülûk şerefi ile müşerref eyledi. Bizleri, bu şanı
büyük taifenin müridleri ve müntesipleri eyledi.
Fakir'e göre: Bu Tarikat-ı Aliyye'de bir adım atmak; diğer tarikatlarda yetmiş
adım atmaktan daha faziletlidir.
Bir yol ki, fütuhat getirir ve tebaiyet ve veraset yolu ile kemalât-ı nübüvvete
ulaştırır; işte o: Bu Tarik-i Âliye'dir.
Diğer tarikatların müntehası, velâyet kemalâtının husulüdür. Nübüvvet
kemalâtına ulaştıran bir yol onlardan açılmaz.
Üstte anlatılan mana icabı olarak; mektuplarımda (veya kitaplarımda) şöyle
yazdım:
— Bu büyüklerin yolu, ashab-ı kiram yoludur. Allah onlardan razı olsun.
Ashab-ı kiram, bu kemalâttan yana veraset yolu ile nasıl bol hazza nail
oldularsa., bu Tarikat'ın müntehileri dahi, tebaiyet yolu ile ondan nasib
bulurlar. Müptedi ve mutavassıtlarına gelince., bunlar dahi bu Tarikat'ı
bırakmayıp bu Tarikat'ın müntehüerine karşı kemaliyle mahabbetle muttasıf
olduklarından, bunlar için dahi aynı mana ümid edilir.
— «İnsan sevdiği ile beraberdir.»
Hadis-i şerifi ayrıca bu manada uzakta kalanara bir müjdedir.
Bu Tarikat-ı Aliyye'de, asıl hüsrana dalıp varını yitiren o şahısta ki: Ona
girer; amma edeplerine riayet etmediği gibi, onda yeni icadlar çıkarmaya kalkar
ve bu Tarikat-ı Aliyye'ye muhalif düşen rüvalarına ve düşlerine itimad eder. Bu
takdirde, Tarikat'ın günahı nedir?.
Bu durumda o kimse, rüyalarının ve düşlerinin iktizasına göre. Türkistan
tarafına teveccüh etmiş; kendi arzusu ile Kabe yolundan ayrılmıştır.
Bir şiir:
Bak, ulaşabilir nü Mekke'ye o kimse:
Yarın, Irak tarafına yönelip gitmişse..
***
Orada arkadaşların topluluğu ve taliplerin ciddî çalışmaları vardır: sizin
oradaki bu yolunuzu bozmak istemem.
Bundan evvel, bu tarafa gelmeniz için işaret vaki olmuştu; ama onun da şartları
vardı. Şu anda dahi, aynı şartlar vardır.
Şayet bu tarafa teveccüh edeceksen; bu iş: Mükerrer istihare, şüphe ve
tereddüde mahal bırakmayan gönül açıklığından ve yerine birini bıraktıktan
sonra olmalıdır. Amma yerine bırakacağın kimse, önceki hale bir fütur getirecek
hiç bir şey yapmamalıdır. Ancak bundan sonra gelebilirsin. Bu anlatılan şartlar
olmadan; oradaki muameleyi zay etmek, taliplerin topluluğuna fütur getirmek
yerinde olmaz.
Bundan daha fazla nasıl anlatayım?.
Vesselam..