Derin Dondurucudaki Duygular
- Ayrıntılar
- Kategori: Kişisel gelişim
- Gösterim: 1382

Kolay kolay bozulmazlar, bir ömür garantisi vardır. Kapasitesi aklın hayalin alamayacağı kadar geniştir. Yeter ki dondurulacak yaşantılar hayat bulsun…
10 yıllık evliliklerinde her şeyin yolunda gittiğini düşünen Ahmet Bey, eşinin birden bire düğün gecesinde kayınvalidesinin söylediği cümleleri hatırlatmasıyla başlayan tartışmaya anlam veremez. Ayşe teyze de şaşırıp kalmıştır, 25 yıl önce gelinine taktığı değersiz taşları hatırlatarak ayrımcılık yaptığını söyleyen oğlunun sözlerine… Neden diğer gelinine inci takılmıştır? Aradaki farkı merak etmektedir evlat, tek sorun neden bu kadar zaman beklediğidir?
Bazen, dilimize geleni içerlerde bir yerde tutmayı; onu orada saklamayı tercih ederiz. Bazen zamanının gelmediğinden bazen de zamanı gelse de ilişkileri zedeleyeceğini bildiğimizden o “dilimize geleni” içerde muhafaza etmeye devam ederiz. Bildiğimiz ama dillendirmediğim şeyi, başkalarının bilmediği yerde taze tutacak serinlikte bekletiriz.
Bazen son kullanma tarihi geçmiş ürünleri atmak zorunda kalırsınız, isteseniz de istemeseniz de o artık ihtiyacınızı karşılayacak bir niteliğe sahip değildir. Bozulmuş bir ürünü –bile bile lades diyerek- tüketmeye çalışmak kişiyi ya zehirler ya da daha fenasını yapar. Bozulanı atmak bedensel sağlığınızı korur. Kişisel derin dondurucularda saklanan yaşantılar da bu yaklaşım ile değerlendirildiğinde daha nitelikli bir yapıya kavuşacaktır.
Şu bir gerçek ki derin dondurucuda saklananları ortaya çıkarmak günlük işler kadar kolay değildir. Bunun için ciddi bir analiz dönemi ve profesyonel bir yardım süreci gerekmektedir. Önemli olan derin dondurucunun kapağını açmaya hazır olup olmamaktır.
Kişisel derin dondurucular, aslında varlığımızı korumamızı ve sürdürmemizi sağlayan mekanizmalardan biridir. Bu mekanizmayı sağlıklı kılan şey ise geçmiş ile bugün arasındaki bağın gerçekçi olmasıdır.
Haktan Demircioğlu