Anti-entelektüel Lider Tipinin Yükseliş ve "Bedel Ödeterek" Düşüşü Hakkında!

HAYATTA BAZEN BİR YANLIŞ SEÇİM BÜTÜN DOĞRULARI GÖTÜRÜR!

Dünya "az gelişmişler"in, kitap okumayanların, ajanların, judocuların, kovboyların, "delikanlı" tavırlı, kitap okumaz, sert zihinli liderlerin seçimden birinci çıktığı bir çağa girdi.
Artık dünyada gözlüklü ve elinde kitap tutan seçim kaybediyor! Azgelişmişler "bizden biri" diye, azgelişmişleri seçince, anti-entelektüel liderlerin yükselişi başladı! Aynı kitleler aynı tavırla Recep İvedik’i de en çok izlenen film yaptılar!



İşte örnekler; Putin "judocu" ve eski KGB ajanı, Bush "kovboy", Erdoğan "kasımpaşalı", Berlusconi "kıroyum ama kariyer bende" tavırlı bir işadamı...

Bu tür liderliğin ilk yükseleni George Bush idi ve ABD’yi ne hale getirdiğini görüyorsunuz. ABD saçmalamasının, hatalı tercihinin bedelini ödedi, ödüyor.

Bakalım şimdi sıra kimde? Sert liderlerin gerilimi gittikçe tırmandırıp sertleştirdiği dünyada bakalım başka kimler hangi bedelleri ödeyecek?

Titanik batarken birileri hala geçmişin problemlerini tartışıyordu. Sağduyuyu dünyaya egemen kılmak için, işe yaramayacağını bildiğimiz küçük bir düşünme çağrısıydı bu...

Anti entelektüel liderlerin yükselişi ve bedel ödeterek düşüşü üzerine bir makale...

Osman Ulagay yazdı:

Entelektüel birikimle atılım umudu

ABD’yi ve dünyayı bu büyük krize kim sürükledi? ABD’nin dünyadaki itibarını kim iki paralık etti? Irak fiyaskosunu kim yarattı? Katrina kasırgası kimin zamanında büyük bir felakete dönüştü?

Bu soruların tek bir cevabı var: George W. Bush. ABD tarihinin herhalde en çapsız başkanlarından biri olan George W. Bush ülkesine ve dünyaya çok ağır faturalar ödetti ama hazretin ülkesine ve dünyaya önemli bir hizmeti de oldu galiba diye düşünmeye başladım son günlerde.

Bush bu hizmeti bilerek yapmadı. Entelektüel birikime ve akılcı analize itibar etmeyen, ülkesini ve dünyayı ilkel dürtülerle yönetmeye kalkışan, anti-entelektüel başkan tipinin son örneği G. W. Bush’un marifetleri her alanda o kadar büyük zararlara yol açtı ki, onun benimsediği yaklaşımın doğru olmadığını sonunda herkes anladı.

Devasa boyutlardaki Bush fiyaskosu, entelektüel birikime önem veren siyasetçi tipinin bir örneği olan Barack Obama’nın seçimi kazanmasını ve bütün dünyada bir umut haline gelmesini kolaylaştırdı.

Obama’nın entelektüel birikime önem veren yaklaşımının ne kadar başarılı olacağı belli değil ama gelinen noktada Obama ve ekibini “kurtarıcı” gibi görmek isteyenler hayli fazla.

Hatırı sayılır bir entelektüel birikime sahip olan Obama, kabinesini kurarken de entelektüel birikimi olan kişilere öncelik veriyor. Örneğin Enerji Bakanı olması beklenen Steven Chu, Nobel Ödülü kazanmış olan bir fizikçi. Chu’nun, iklim değişikliği sorununa duyarlı bir enerji politikasının mimarı olması bekleniyor.

Limon satmamış, koyun pazarlığı yapmamış olanı adamdan saymayan, entelektüelleri aşağılamak için hiçbir fırsatı kaçırmayan, anti-entelektüel siyasetçi tipi Türkiye’de hâlâ popüler. Bu noktada şu soru geliyor akla:

Entelektüel birikime daha fazla değer veren siyasetçi tipinin öne çıkması için bizim de büyük fiyaskolar yaşamamız ve ağır bir fatura ödememiz mi gerekecek acaba? 

Yazan : Osman Ulagay
Kaynak : Milliyet

Telif Hakkı © 2025 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.