Kendinizi doğru ifade etmekten çekinmeyin!

Image Çoğu zaman gençler istemedikleri bir durumla karşılaştıklarında kendilerini ifade etmek yerine konuşmamayı tercih ediyor.
Haklıyken haksız pozisyonuna mı düşüyorsunuz; ya da ailede gerginlik veya anlaşmazlık olur diye duygu ve düşüncelerinizi hiç söylememeyi mi tercih ediyorsunuz? İnsan ilişkilerinde bazen haksızlığa uğradığımızı düşündüğümüz olur. 

Devamını oku: Kendinizi doğru ifade etmekten çekinmeyin!

Kişisel gelişim dedikleri

geliim1‘Dünyada üç çeşit insan vardır: Değişime imkân tanıyanlar, değişimi gerçekleştirenler, onlara hayretle bakanlar (John M. Rıchardson JR.).’’
İnsan, doğası gereği sürekli değişmek ve gelişmek isteği duyar.

Çünkü insan sosyal bir varlıktır. Kendini diğer insanlara ifade etme, kanıtlama ve bilgileri paylaşma çabası içindedir. İnsanın kendini gerçekleştirebilmesi ve doğru ifade edebilmesi için güçlü bir isteklendirmeye (motivasyona) sahip olması gerekir. Bu motivasyon aslında her insanda mevcuttur.

Devamını oku: Kişisel gelişim dedikleri

Kim, neye layıksa 'o' olur.

hedefTercihlerini, önceden planlayanlar başarılı olur. Tercihlerini en kötü planlayanlarla planlamayanlar arasında dahi fark vardır. Çünkü bütün başarısızlıkların ve kötü sonuçların ortaya çıkmasına, kişilerin başlarına gelen hadiselere “hazırlıksız” yakalanmaları sebep olmuştur.

Zira tercihlerini yapmak zorunda kalanlar “anlık” planlar yapmışlardır.

Başarısızlıkların en büyüğü ise, ebedi saadeti kaybetmek olacaktır.

Devamını oku: Kim, neye layıksa 'o' olur.

Üzüntüsüz Yaşanır mı?

papatya010Hayat, bakış açısından ibarettir.
Üzüntümüz de, sevincimiz de hayata baktığımız pencereye göre değişir.
Sahi, siz hayata hangi pencereden ve ne açıdan bakıyorsunuz?
Eğer mutlu değilseniz, hayata baktığınız pencereyi değiştiriniz.
Üzüntülerden kurtulamıyor ve sürekli sıkıntıların kıskacında eziliyorsanız, hayata bakış açınızı hemen değiştiriniz.
Tanıdığım öyle insanlar vardır ki, hayata daima olumsuzluk penceresinden bakar. Hep kötüyü, eksiği, bozuğu görürler. Böylece içlerinde, sürekli olumsuzluğu biriktirmiş olurlar.

Devamını oku: Üzüntüsüz Yaşanır mı?

Ey Genç! Cevap Senin Elinde!

ey-gencBir zamanlar, iki kızıyla birlikte yaşayan yaşlı bir adam vardı. Kızları, herşeyi merak eder ve pek çok soru sorarlardı. Babaları soruların kimine cevap verebilirken, kimilerini cevapsız bırakırdı. Ve kısa bir süre sonra kızlar, tüm sorularına cevap verebilecek birine ihtiyaç duymaya başladılar. Bu nedenle babaları onları, dağda tek başına yaşayan bir bilgenin yanına göndermeye karar verdi. Kızlar, kısa bir süre sonra bilgenin yanına gittiler ve ona, ardı arkası kesilmeyen sorular sormaya başladılar. Sorular, sorular, sorular... Babalarının aksine, bilge kızların tüm sorularını cevaplayabiliyordu.

Devamını oku: Ey Genç! Cevap Senin Elinde!

Zamanın Değerini Biliyor muyuz?

zamanAlmanca dil kursundayım. Hoca çok disiplinli biriydi. Bilhassa zaman açısından hiç müsamahası yoktu. Bir hafta boyunca, kimin ne kadar dakika geç geldiğini tespit ediyor ve onları geç geldikleri toplam süre kadar sınıfta tutuyordu.Tabiî bu durum, zaten kursa zor zaman ayırmış iş sahiplerinin hiç de hoşuna gitmiyordu. Bir gün haftalık cezası 18 dakika tutan bir arkadaşımız kızarak şöyle dedi:

- Neredeyse saniyeleri de hesap edeceksiniz. Neyse hatırınız için bir başka zaman on dakika kalayım sınıfta. Þimdi çok âcil bir işim var..

Devamını oku: Zamanın Değerini Biliyor muyuz?

Hazırcevaplılık Yeteneği

iletisim_miniHazırcevaplılık, her ortamda, her soruya anında cevap verebilme, söylenecek söz bulamadığınızda bile ortamı ölüm sessizliğinden kurtaracak cümleleri oluşturabilme yeteneğidir. Etkili bir iletişimci olmak istiyorsunuz. Fikirlerle dopdolusunuz. Konuşmaya kalktığınızda tüm cümleleriniz bir edip veya şairin satırları gibi vecizeye benzemeyebilir. Konuşma sırasında her cümlenin kelimelerinin bile anlam zenginliğinin bir parçası olması sağlanamayabilir.

Devamını oku: Hazırcevaplılık Yeteneği

Hayatımız TV'ye emanet

35_32Televizyonunuz olmasa kanepenizi nereye koyardınız? Evde bir TV’niz olmasa bu akşam ne yapardınız? Eşinizle, çocuklarınızla neyin muhabbetini yapardınız TV olmasaydı? Sabah işe gittiğinizde arkadaşlarınızla ne konuşurdunuz? Öğleyin yemekte izlediğiniz dizileri anlatmak yerine, neyi sohbet konusu ederdiniz? Akşam için ayarladığınız randevularınızı, maçlarınız ve dizileriniz olmasa neye göre ayarlardınız? Bu soruları uzatmak mümkün. Ama televizyona gömdüğümüz zamanları kurtarmamız artık imkansız. İtiraf edelim “o” son yıllarda evlerimizin tek başına iktidarı. Eşyalarımızın konumunu belirliyor, dost muhabbetlerinin konusunu saptıyor, okuldan gelen çocuklarımıza dadılık yapıyor, randevu defterimizi ayarlıyor ve en önemlisi kültürümüzü baştan tanımlıyor.

Devamını oku: Hayatımız TV'ye emanet

İletişimde Pencere Farkı

ont_4En alt kattaki komşuyla en üst kattaki komşunun penceresinden bakıp sokağınızı ve çevreyi seyrettiğiniz oldu mu hiç? Aynı çevre iki farklı pencereden nasıl da farklı görünür değil mi? Alt kattaki pencereden ağaçların gövdeleri, insanların bacakları, arabaların tekerlekleri, kaldırımlar, sokak kenarlarındaki çöpler göze takılırken; üst kattaki pencereden yemyeşil ağaçlar, insanlar, arabalar, ufak-tefek çöplerin görülemediği sokaklar, masmavi gökyüzü, tüm kalabalıklığı ile mahallemiz gözümüzü doldurur. Aynı sokağa, aynı gözle bakarız; fakat gördüklerimiz farklıdır.

Devamını oku: İletişimde Pencere Farkı

Zaman Yönetimi Teknikleri

running20away20from20time Amaç Belirleme: Başarmak istediğimiz tüm işlerde olduğu gibi, zaman yönetimi konusunda da öncelikle “belirgin bir amacımızın” olması gerekir. Burada önemli olan nokta, amacımızın “belirginliğidir”. Bizler, zamanımızı nasıl değerlendireceğimiz konusunda sayısız seçeneğe sahibizdir. Bu nedenle de zamanımızın büyük bölümü, “ne yapacağımıza karar vermeye çalışmakla” geçer. İşte bu noktada belirsiz amaçlar, zaman yönetiminin baş düşmanı olan erteleme davranışına yol açar. Belirsiz amaçlar, neyin daha önemli olup olmadığının belirsizliği anlamına da gelmektedir.

Devamını oku: Zaman Yönetimi Teknikleri

Beş önemli hayat dersi..

ml0002Birinci ve en önemli ders

Okuldaki ikinci ayımda, hocamız test sorularını dağıttı. Ben okulun en iyi öğrencilerinden biriydim. Son soruya kadar soluk almadan geldim ve orada çakıldım kaldım. Son soru şöyleydi: “Her gün okulu temizleyen hademe kadının ilk adı nedir?..”

Bu herhalde bir çeşit oyun olmalıydı.Kadını yerleri silerken hemen her gün görüyordum. Uzun boylu, siyah saçlı bir kadındı. 50´lerinde falan olmalıydı. Ama adını nerden bilecektim ki!..

Devamını oku: Beş önemli hayat dersi..

Telif Hakkı © 2025 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.