Kalplerin Keşfi

Namaz Kılmayanın Cezası

Ulu Allâh (C.C.) cehennemliklerden haber vererek söyle buyuruyor:
"Sizi cehenneme sürükleyen sebeb nedir? Derler ki, «Biz namaz kilanlardan degildik, yoksullara yemek vermezdik, batila dalanlar ile birlikte biz de dalardik."

(Müdessir Sûre-i Celilesi; 42-45)

Ahmed Ibni Hambel'in (R.A.) rivayet ettigine göre
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki:

«— Kul ile küfür arasinda namazi terketmek vardir.»
Müslim'in rivayetine göre "Kulla sirk arasinda yahut kulla küfür arasinda namazi kilmamak vardir." Buyurmustur.
Ebû Dâvûd ve Neseî'nin rivayeti de söyledir:

«— Kul iLe küfür arasinda sadece namaz kilmamak vardir.»

Ayni hadisi Tirmizî söyle rivayet ediyor: «— Küfür ile iman arasinda namaz kilmamak vardir.» Ibni MAce'nin rivayeti de söyledir: «— Kul ILe küfür arasinda namaz kilmamak vardir.» Bu hadis sahihtir, nitekim Tirmizî ile baskalari onu rivayet etmistir.
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki:

«— Onlar ile aramizdaki sözlesmenin temeli namazdir, namaz kilmayan kâfir olur.»
Taberanî'nin zararsiz bir isnatla rivayetine göre:
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki:

"Kim kasden namaz kilmazsa açikça kâfir olur."
TirmizInin diger bir rivayetine göre hadis söyledir:

«— Kul ile sirk arasinda sadece namaz kilmamak vardir. Namaz kilmayan Allah'a sirk kosmus olur.»

Yine Tirmizfnin rivayet ettigine göre
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki:

"Isiâmin özü, dinin temeli üçtür, Islâm bunlara dayanir. Bunlardan her hangi birine yüz çeviren kimse, o yüzden kâfir olur; kani helâldir."

1 — Allah'dan baska ilâh yoktur» diye sehadet getirmek.

2 — Farz namazlar

3 — Razaman orucu.

Tirmizî'nin diger senedi güzel bir rivayetinde ifade edildigine göre:

"Bu temellerden birine yüz çeviren Allah (C.C)'i inkâr etmis gibidir. Onun hic bîr içtimaî tasarrufu ve adalet dagitimi ile ilgili görevi geçerli degildir. Kani ve malînin dokunulmazligi kalkmis olur.» seklindedir.

Taberanî ve diger bazi hadis kaynaklarin zararsiz iki isnatla rivayet ettiklerine göre, Ubade Ibni Samit (R.A.) der ki; «Dostum Muhammed ((s.a.v.).) bana yedi sey tavsiye etti:
1 — Kesilseniz, yakiisaniz., asilsaniz bile Allah (C.C)'a sakin ortak kosmayin.

2 — Mazeretsiz olarak sakin namazi terketmeyin. Kasden ve mazeretsiz olarak namaz kilmayanlar Islâm dininden çikmis olur.

3 — Allah (C.C)'a karsi gelmeye kalkismayiniz, çünki bu tutum Allah (C.C)'in gazabini kazanmaya yol açar.

4 — Içki içmeyiniz, çünki o bütün kötülüklerin basidir.

5 — Esinizden, malinizdan ayri düsmenizi isteseler bile ana - babaniza karsi gelmeyiniz. 6 — Bütün ordu kirilip da tek basiniza bile kalsaniz, cepheden kaçmayiniz.

7 — Evhalkiniza ve yakinlariniza iyilik ediniz. Yediginizden onlara da pay ayiriniz. Onlara el kaldirmayiniz, onlara Allah (C.C) korkusunu telkin ediniz.»

Tirmizî der ki. Peygamber´imizin ((s.a.v.).) sahâbieri namazdan baska hiç bir ibddeti terketmenin küfre yol açacagini ileri sürmezlerdi.»

«Kulla küfür ve imanin arasinda namaz vardir. Kul namazi terketti mi müsrik oldu demektir.» Hadisi sahih'de Bezzar'in rivayet ettigine göre
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki:

"Namazi kilmayanin Islâm'dan payi yoktur. Abdesti olmayanin da namazi kabul edilmez."

Taberaniye göre
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki:

"Emânete hiyanet edenin imani yoktur. Temiz olmayanin namazi kabul edilmez. Namâz kilmayanin dini yoktur. Basin vücûd da yeri ne ise namazin dindeki yeri de odur."

Bezzar'a ve diger bir koç hadis kaynagina göre Ibni Abbas der ki: "göz bebegim saglam olarak yerinde durdugu halde gözüm görmez olunca. Bana «bir kac günlügüne namaz kilmamak kaydiyle seni tedavi ederiz» dediler.

Ben de dedim ki: "Hayir, olmaz. Çünki Peygamber (S.A.V)´imiz bana:

«Namaz kilmayan kendisine karsi gazapli olarak Allah (C.C)'in karsisina çikar" buyurdu,
Taberani'nin zararsiz bir senetle Mütebekatda rivayet ettigine göre. Rasûlallah'a ((s.a.v.).) bir adam gelerek:

Ya Rasûlellah bana bir amel ögret ki onu isledigim zaman cennete gireyim dedi.

«— Eziyette görsen, yakinsan da hiç bir seyi Allah (C.C)'a serik kosma, anana babana itaat et. Velev ki seni malindan ve her seyinden etsinler. Namazi kasden terk etme. Cünki kasden namazi terk eden kimseden Allah (C.C)'in zimmeti beri olur.» buyurdular.

Diger senedi sahih, fakat minkatt bir rivayette söyle denilmistir.

Öldürülsen de, yakilsan da Allah (C.C)'a hiç bir seyi serik ko(s.a.v.)akin, annene babana âsi olma. Velev ki sona ailenden ve malindan olmayi emretsinler, sakin kasden farz namazi birakma, zira kasden farz bir namazi terk eden kimseden Allah (C.C)'in zimmeti beri olur. Sakin sarabi içme, cünki onu içmek her kötülügün basidir. Günah istemekten sakin, zira günah sayesinde Allah (C.C)'in gazabi hak edilir. Harp safindan kaçma velev ki insanlar helak olsun, onlar helâk olsa da sen yerinde dur. Varligindan âilece harca teed-düben sopani ontardan eksik etme. Allah (C.C) hususunda onlari korkut.»
Ibni Hibban'tn (R.A.) rivayet ettigine göre,
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki:

"Kapali havalarda sabah namazini erken kiliniz. Çünki namaz ki­mayanlar kafir otur.»

Taberani'nin Peygamber (S.A.V)´imizin azatlisi Ümeyme'den rivayet ettigine göre Ümeyme söyle demistir: «Rasûlellah ((s.a.v.).) in bo(s.a.v.)u döküyordum. Bu arada bir adam gelerek. «Bana vasiyette butun» dedi.

O da: «Parcalansan da, ateste yakilsan da Allah (C.C)'a hiç bir seyi serik kosma, annene, babana âsi olma, velev ki sana aileden ve dünyadan olmani emretsinler. Sakin sarabi içme, cünki o her kötülügün anahtaridir. Sakin kasden namazi birakma, bu yapmandan Allah (C.C)'in ve Rasulü'nün zimmeti beri olur...» buyurdu.

Ebû Naim'e göre
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki:

"Mazeretsiz olarak ve kasden namaz kilmayanin adini Allah (C.C) cehenneme gireceklerden biri olarak cehennemin kapisina yazar."

Taberanî ve Beyhakî'ye göre
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki:

«— Namaz kilmayan kimse, ailesinin ve malinin dagilmasina yol açar»

Hâkimin Hz. Ali (r.a)'den rivayetine göre
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki:

"Vallahi ey Kureysliler! Ya namazinizi kilar, zekâtinizi verirsiniz. Yahut dinin emirleri geregince boynunuzu vurmak üzere üzerinize birini gönderirim.»

Ahmed Ibni Hambel'e göre
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki:

"Allah (C.C)Islâm'da dört seyi farz kilmistir: Hepsini birarada yerine getirmeyenin üçünü islemis olmasi kendisine hic bir fayda saglamaz: 1) Namaz, 2) Zekât, 3) Ramazan orucu, 4) Beytullâh'i ziyaret etmek.»

Isfahani'ye göre
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki:

«— Hic bir mazereti olmaksizin ve kasden namaz kilmayanin Allah (C.C)
bütün iyi amellerini siler, tevbe edip yeniden Allah (C.C)'a dönünceye kadar onun
île hic bir ilgisi kalmaz.»
(Burada ayni mealde bir kaç hadis atlanmistir.) Peygamber (s.a.v.)´imizin zamanindan beri gelen bütün ilim adamlarinin ortak görüsüne göre mazeretsiz olarak vakti cikincaya kadar bir namazi kilmayan kimse, kafir olur.

Eyüp der ki: Namazi terketmek küfürdür. Bunda ihtilâf yoktur

Ulu Allah (CC.) buyuruyor ki:

«— Sonra onlarin arkalarindan namazi savsaklayan ve nefislerinin azgin arzularina uyan bir nesil geldi. Onlan ileride cehennemin en derin yerini boylayacaklardir.

Fakat tevbe edip iyi amel isleyenler müstesna, onlar en ufak bir haksizliga ugramaksizin cennete girerler.»

(Meryem Sure-i Celilesi: 59-60)

Ibni Mes'ud (R.A) der ki: «Âyette gecen «savsakladilar» ifâdesi, «namazi bütün bütüne terkettiler» demek degil. «Onu vaktinde kilmadilar» demektir.

«Tabiin» tabakasinin imami olan Said Ibni Museyyeb (R.A.) ayni konuda der ki, «âyetteki «savsakladilar» deyimi, ikindi olmadan ögle namazini, aksam olmadan ikindi namazini, yatsi olmadan aksam namazini, sabah olmadan yatsi namazini, günes dogmadan da sabah namazini kilmamayi huy haline getirenler hakkindadir.
Iste bu huyunda israr ederek tevbe etmeden ölenleri. Allah (C.C)'in cehennemin derin ve azabi siddetli kuyusuna atacagini simdiden bildirmektedir.»

Allah (C.C.) buyuruyor ki:

"Ey mü'minler, mallariniz ve çoluk - çocugunuz sizî Allah'i anmaktan alakoymasin. Bunu yapanlar, zararlilarin ta kendileridir.»

(Münafikun Sûre-i Celilesi: 9)
Bir gurup tefsir âlimine göre âyetteki «Allah'i anmak» deyiminden maksat bes vakit namazdir .» Buna göre ticaretle, sanatla veya çoluk - çocukla oyalanarak namazini kilmayanlar zararli çikarlar.

Onun icin
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki:

"Kiyamet Günü amelleri arasindan kul, ilk önce namazindan hesaba çekilir. Eger bu hesabi düzgün geçerse kurtulmus ve basariya ulasmis olur. Eger bu husûsdaki suâlde eksikleri çikarsa aldanmis ve zararli çikmis olur.»

Ulu Allah (C.C.) buyuruyor ki:

"Kildiklari namazin önemini kavramadan namaz kilanlarin vay haline."

(Maun Sûre-i Celilesi: 4—5)
Peygamber (S.A.V)'imiz âyette gecen «Kildiktan namazin önemini kavramayanlar» ifâdesi ile, namazi vaktinde kilmayanlarin kasdedildigini bildirmektedir.

Ahmed ibni Hambel, Taberanî ve Ibni Hibban'a göre Peygamber'imiz ((s.a.v.).) bir gün namazdan bahsederken söyle buyuruyor:

"Kim namaza devam ederse o kendisine Kiyamet gününde Nur kilavuz ve kurtarici olur. Buna karsilik namazina önem vermeyenlere ne Nur, ne kilavuz ve ne de kurtarici olur. Böyfe bir kimsenin. Kiyamet Günü, arkadaslari Karun, Firavun, Haman ve Übeyy Ibni Half olur."
Alimlerden biri der ki; "Namaza önem vermeyenlerin Kiyamet Günü bu kimselere arkadas olmalarinin hikmeti sudur: Eger adam, varligi yüzünden namazi savsaklarsa Karun'a benzemis olur, o yüzden Mahser'de ona yoldas olur.
Eger saltanati yüzünden namazi savsaklarsa Firavun'a benzemis olur, o yüzden Mahser'de ona yoldas olur. Eger vezirligi yüzünden namazi savsaklarsa Hamam gibi olmus olur, o yüzden Mahser'de ona yoldas olur. Eger ticarete düskünlügü yüzünden namazi savsaklarsa Mekke kâfirlerinin tüccari Ubeyy Ibni Half gibi olmus olur. bu yüzden Mahser'de onun yoldasi olur." Ebû Ya'lanin güzel bir senetle rivayetine göre Musab ibni Sa'd (R.A.) der ki, «Bir gün babama: «Babacigim! Ulu Allah (C.C)'in: «Namazlarinda hatâya düsen, kildiklari namaza önem vermeyen namaz kilicilarin vay haline!» mealindeki âyeti hakkinda görüsün nedir? Hangimiz kilarken yanlislik yapmaz, hangimiz namazda iken içinden baska seyler geçirmez» dedim.

Bana dedi ki: «âyetin maksadi senin sandigin gibi degil, namazi vaktinde kilmamaktir.»

Âyette geçen «Veyl»`in kelime mânâsi, agir azâbdir. Fakat bir görüse göre cehennemdeki bir vadinin adidir ki; oradan dünya daglari geçirilse erir, o kadar isi derecesi yüksektir, burasi namazi savsaklayanlarin, onu vaktinde kilmayanlarin yeridir, yalniz yaptiklarina pisman olup tevbe edenler hariç.

Hakim'e göre
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki:

«Özürsüz olarak iki namazi bir vakitte birlestiren kimse, büyük bir günaha girmis olur.»

Basta Buhari ile Müslim olmak üzere diger dört hadis kaynagina göre Peygamber´imiz (s.a.v.)

«ikindi namazini kaçiran kimse yuvasini dagitmis ve malini mülkünü yitirmis gibi olur.» buyuruyor.
Neseî´ye göre Peygamber´imiz (s.a.v.) ikindi namazini kasdederek:

«Namazlar için de öyle biri var ki, onu kaçiran yuvasini dagitmis ve malini - mülkünü yitirmis gibi olur.» buyuruyor.
Müslim ve Nesâî'ye göre Peygamber´imiz (s.a.v.) ikindi namazini kasdederek:

«Bu namaz sizden öncekilere sunuldu, onu savsakladilar. Simdi ona önem vererek devam edenlerinizin mükâfati iki kattir. Yildiz doguncaya hava kararincaya kadar. Ondan sonra namaz kilinmaz» buyurmustur.

Ahmed Ibni Hambel. Buhari ve Neseî'ye göre Peygamber'imiz (s.a.v.):

«ikindi namazini kilmayanin iyi ameli silinir.» buyuruyor.

Ahmed Ibni Hambel ile Ibni Ebû Seybe'ye göre Peggamber'imiz (s.a.v.) «Hiç bir mazereti olmaksizin ikindi namazini kilmayip kaçiranlarin bütün iyi amelleri silinir.» buyuruyor.

Abdürrezzak'a göre Peygamber (s.a.v.)'imiz

«içinizden birinin yuvasinin dagilmasi, malinin mülkünün elden çikmasi, onun hesabina ikindi namazinin vaktini kaçirmaktan daha hafif bir zarardir» buyuruyor.

Taberanî ile Ahmet Ibni Hambel'e göre Peygamber (s.a.v.)'imiz

«Mazeretsiz olarak ikindi namazini kilmayip günesin batisina kavusanlar, yuvasini dagitmis, malini mülkünü elden kaçirmis gibidirler» buyuruyor.

Imam-i Sâfi ile Beyhakî'ye göre Peygamber (s.a.v.)'imiz

«Her hangi bir vakit namazi kilmaksizin vaktini geçirenler yuvasi dagilmis, malini mülkünü elden kaçirmis gibidirler.» buyuruyor
Buhâri'ye göre Semûre ibni Cündep (R.A.) der ki, Peygamber'imiz ((s.a.v.).) sahâbilere sik sik: «rüya göreniniz var mi?» diye sorar ve anlatilan rüyalari Allah (C.C)'in diledigince yorumlardi. Bir sabah bize söyle dedi:

«— Bu gece bana iki kisi gelerek beni yataktan kaldirdilar ve «yürü gidelim dediler. On'ar ile birlikte yürüdüm. Yolda iki kisiye rastladik. Biri sirtüstü yerde yatiyordu, digeri basina tasla dikilmis elindeki kayayi arkadasrnin basina vuruyor, basini yariyordu.

Yuvarlanan kayayi alip geri gelinceye kadar arkadasinin basindaki tas yarasi kapaniyordu. O da ayni isi yeni bastan tekrar yapiyordu.
Onlara «Subhanallah, bu ne istir» dedim, Yürü gidelim» dediler.

Az ilerde yine iki kisiye rastladik. Biri basinin üstüne dikilmis, yerde yatiyordu. Öbürü basinca dikilmis, elinde demirden bir cengel var, demir çengeli arkadasinin yanaklarinin birine batiriyor, yari cenesini, burnunun bir deligini ve kaslari ortasindan alnini yariyordu. Derken öbür yanagina dönerek ayni sekilde basinin diger yansini darmadagan ediyor, bu araca dagitilmis olan ilk yanagin yaralari kapanip eski heline dönüyor ve bu is durmadan tekrar ediliyor.

Yammdakilere «Subhanallah, bu ne istir» dedim, bana «yürü, gidelim» dediler.
Yürümeye devam ettik, az ilerde karsimiza tandira benzer bir ates kuyusu çikti. Içinde — Zannederim gürultü patirdi vardi buyurdu. — Içine bakinca çirilciplak erkek ve kadinlar gördük, dalga dalga dipten yükselen alevler vücudlarini sariyordu.

Alevler dalgalaninca onlarin aci feryedlari da yükseliyordu. Yanimdakilere «bunlar nedir» diye sordum, «yürü, gidelim» dediler.

Yürümeye devam ederek bir nehrin yanina vardik. (Peygamber (S.A.V)'imizin nehri; «Kan gibi kirmizi» diye tarif ettigini saniyorum) Orada iki kisi ile karsilastik. Biri nehirde yüzüyordu, öbürü, iri bir tas yigini yaninda ve kenarda duruyordu.
Yüzen adam, kenara yaklasir yaklasmaz kenardaki adam yanindaki taslarden birini üzerine firlatarak onu geri döndürüyordu ve her dönüp geldikçe agzina tasi basiyordu.

Yanimdakilere «bu nedir» dedim. «Yürü, gidelim» dediler.

Yürümeye devem ederek görünüsü tiksinti uyandiran bir adam ile karsilastik. onun kadar çirkin ve tiksindirici görünüslü birini görmüs olamazsin. Adamin önünde bir atas yaniyordu, ates zayifladikça adam onu güclendiriyor ve durmadan etrafinda dolaniyordu.
Yammdakilere «bu nedir» dedim. «Yürü, gideiim» dediler.

Yürümeye devam ederek yüksek otlar ile kapli bir bahçe ile karsilastik. Bahçenin bahar çiçekleri vardi, ortasinda bazi göge degecek gibi uzun boylu bir adam vardi, edamin etrafini o ana kadar görmedigim kadar kalabalik sayida çocuklar çevrelemisti.
Yanimdokilere "bunlar nedir" dedim. "Yürü, gidetim" dediler.

Yürümeye devam ederek ulu bir agacin yanina vardik. O kadar ve muhtesem bir agaç ki, o ana kadar hic görmemistim. Yanimdakiler «bu agaca tirman» dediler. Hep birlikte agaca tirmana tirmana bir sehre ulastik, binalarinin tuglalari altin ve gümüsten idi. Sehrin kapisma dayanip açilmasini istedik, kapi açildi ve içeri girdik. Bizi vücudlarinin yarisi gördügün en güzel, diger yarisi gördügün en çirkin bir takim kimseler karsiladi. Yanimdakiler onlara: «haydi kosun, su nehre dalin» dediler. Bir de baktim ki, nehir ters dönmüs suyu halis bembeyaz olmus akiyor. Bizi karsilayanlar nehre dalip çikarak yanimiza döndüler, vücudlarindaki çirkinlik kaybolmus, tepeden tirnaga en güzel bir görüntü kazanmislardi».

Yanimdakiler: «Burasi Adn Cennetidir, surasi da senin konagin» dediler. Bu arada gözlerimi yukari kaldirinca bakislarim beyaz bulut gibi bir kösk ile karsi karsiya geldi. Yammdakiler «iste konagin orasi» dediler. «Allah (C.C)'in bereketi üzerinize olsun, birakin beni de içine gireyim» dedim, «simdi olmaz, nasil olsa oraya gireceksin» dediler. Onlara «Bu geceden beri sasirtici seyler görüyorum, bu gördüklerim nedir» diye sordum, «sana anlatacagiz» deyip söyle söze girdiler.

Ilk karsilastigin, basina tas ile vurulan adam Kur'an'i Kerim´i bildigi halde uygulamayan ve farz namazi kilmaksizin uyuyan kimse idi.

Çenesi, burnu ve gözü demir cengele takilarak yirtilan adam, sabah evinden disariya adim attigi andan itibaren durmadan yalan konusup saga sola yayan kimse idi.

Tandir gibi bir kuyuya kapatilmis çiplak vücudlu kadin ve erkekler de zina edip erkek ve kadinlardi.

Kenara yaklasir yaklasmez üzerine tas atilan ve durmadan nehirde yüzer halde karsilastigin adam faiz yiyen kimse idi. Atesin yaninda gördügün o durmadan ates tutusturup çevresinde dolasan, çirkin görüntülü adam da cehennemin bekcibasisi idi.

Bahçedeki uzun boylu adam Hz. Ibrahim (A.S.) çevresindeki cocuklar da Islâm fitrati üzere ölen insan yavrulari idi.
(Bu sirada schabelerden biri: «Yâ Rasûlallah (S.A.V), müsriklerin çocuklari da dahil mi diye sorar. Peygcmber'imiz ((s.a.v.).) de ona: «Müsriklerin çocuklari da dahil» diye cevap verir.)

Vücudlannin yansi güzel ve diger yansi çirkin olarak gördügün kimseler ise hem iyi, hem kötü amelleri olan kimselerdi ki. Allah (C.C) onlarin kötü amellerini bagislayivermisti.

(Bezzar'in rivayetine göre hadis söyle sona ermektedir):
Arkasindan Peygamber (S.A.V)´imiz baslarina tas ile vurulup yarilan ve yarilir yarilmaz yaralari iyileserek ayni tas darbelerine yeni bastan hedef olan bir gurup ile karsilasti. «Ya Cebrail, bunlar kimdir» diye sordu. Cebrail de ona: «Bunlar baslari namaz ile hos olmayan kimselerdir» diye cevab verdi.
Hatib Ve Ibni Neccar'a (rahimehullah) göre Peygamber'imiz ((s.a.v.).)

«Islâmin
alâmeti farikasi namazdir. Bütün varliklarini vererek namaz kilanlar, vakitlerine, sünnetlerine ve ölçülerine titizlikle önem verenler, gerçekten mü'mindirler» buyuruyor.

Ibni Mâce'ye göre
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki:

«— Ulu Allah (C.C.) söyle buyurdu: «Ümmetine bes vakit namaz farz kildim ve bu namazlari her zaman vaktinde kilanlari cennete koyacagima dair söz verdim. Fakat bes vakit namazi savsaklayanlara verilmis hiç bir sözüm yoktur.» Ahmed Ibni Hambel ile Hakim'e göre
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki:

«— Namazi üzerine gerekli bir borç bilip yerine getirenler, cennete girerler.»

Tirmizî. Neseî ve Ibni Mâce'ye göre
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki:

"Kiyamet Günü kul, ilk önce namazdan hesaba çekilir. Eger bu hesabi iyi geçerse kurtulmus ve basariya ulasmis olur.
Bu konuda iyi hesap vermeyenler aldanmis ve zararlidir. Eger kulun farz namazlarindan eksik çikarsa ulu Allah (C.C); «Bakin bakalim, kulumun eksik farzlarim tamamlayacak nafile ibadeti var mi» diye buyurur. Arkasindan ayni sekilde, kulun diger amellerle ilgili hesabi yapilir."

Nesei´ye göre
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki:

«— Kiyamet Günü kul ilk önce namazdan hesaba çekilir. Ilk görülecek insanlararasi dava: kan davasidir.»

Ahmed Ibni Hambel. Ebû Dâvud. Neseî. Ibni Mâce ve Hakim'e göre
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki:

"Kiyamet Günü kul, ilk önce namazdan hesaba çekilir. Eger kul namaz borcunu tam olarak yerine getirmis ise hesaplasmasinin sonucu tam olarak kaydedilir. Eger namaz borcunu eksiksiz olarak yerine getirmis degilse. Ulu Allah (C.C) meleklere «bakin bakalim, kulumun nafile ibadeti varsa farz borcunu karsilayan» diye buyurur. Arkasindan ayni sekilde zekâtin hesabina geçilir, sonra da ayni usul ile diger amellerin hesabi yapilir."

Taberânî'ye göre Peygamber`imiz (s.a.v.):

"Kiyamet Günü kulun ilk hesâb konusu ve ilk gözden geçirilecek amel hanesi namazdir. Bu konudaki hesablasma iyi geçerse kul kurtulur, bozuk geçtigi takdirde ise aldanmis ve hüsrana ugramis olur." buyuruyor.
Ibni Asâkir'e göre
Peygamberimiz (s.a.v.):

«Kul ilk önce namazindan hesaba çekilir. Bu hesab iyi geçerse, diger amelleri ile ilgili olan hesablasma da kolay geçer. Bu hesabda aksaklik çikarsa diger ameller ile ilgili hesablasma da ogirlastirilir. Sonra Ulu Allah (C.C) meleklerine: «Bakin bakalim, kulumun defterinde nafile ibâdet var mi?» diye emreder. Varsa onunla farz borcu karsilanir. Arkasindan diger farzlar da ayni sekilde hesablasma konusu yapilir» buyuruyor.

Ahmed Ibni Hambel, Ebû Dâvud. Neseî ve Hakîm'e göre
Peygamberimiz (s.a.v.):

«Kiyamet Günü insanlar, amelleri arasindan ilk önce namazdan hesaba çekilirler. Ulu Allah (C.C) meleklerine: — Zaten her seyi bilir ya — «Kulumun namazina bakin bakalim, tamam mi, yoksa eksigi var mi» diye buyurur.
Eger tamam ise, tamam oldugu kayda geçer. Eger kulun namaz konusunda eksigi varsa Ulu Allah (C.C) meleklerine «bakin bakalim, kulumun nafile ibâdeti var mi? Eger varsa nafilesinden alarak farz borcunu karsilayin» diye buyurur. Arkasindan ayni biçimde diger ameller ele alinir» buyurur.

Tayalisî, Taberanî ve Ziya'ya göre
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki:

«— Allah katindan Cebrail bana geldi ve söyle dedi: Yâ Muhammed. Ulu Allah buyuruyor ki:

«—Ben senin ümmetine bes vakit namaz farz kildim. Bu bes vakitlik namazi abdesti ile, vakit titizligi ile, rükû'u ile ve secdesi ile eksiksiz olarak yerine getirenleri cennete koymayi taahhüt ediyorum. Fakat namazda eksigi olarak katima gelenlere karsi hiç bir taahhüdüm yoktur, onlari dilersem azaba çarptirir, istersem kendilerine merhamet ile muamele ederim.»

Beyhakî'ye göre
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki:

«— Namaz ile ilgili olarak terazi vardir, denk tartan mükâfatini tastamam alir.»
Deylemî (rahimehullâh) der ki, «Namaz, seytanin yüzünü karartir. Sadaka, belini büker. Allah (C.C) ugruna sevismek ve ilim yolunda kaynasmak, onun kökünü kazir. Bunlari yaparsaniz, dogunun batiya uzakligi gibi seytan sizden uzaklasir.» Tirmizî. Ibni Hibban ve Hâkim'e göre
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki:

«— Allah (C.C)'dan korkunuz, bes vakit namazinizi kiliniz. Ramazan ayinda
orucunuzu tutunuz, malinizin zekâtini veriniz, âmirlerinize itaat ediniz ki,
Rabb'inizin cennetine giresiniz.»
Buharî. Müslim. Ebû Dâvud. Neseî ve Ahmed Ibni Hambel'e göre
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki:

«— Allah (C.C) katinda en sevimli amel, vaktinde kilinan namazdir. Ondan sonra
sirasiyle ana - babaya iyilik etmek ve Allah (C.C) yolunda cihad gelir.»

Beyhakî'ye göre Hz. Ömer (R.A.) der ki; «Bir gün adamin biri Peygamber (s.a.v.)'imize gelerek: «Ya Rasûlallah, Islâmda Allah (C.C) katinda en sevimli amel nedir» diye sordu. Peygamber (s.a.v.)'imiz adama su cevabi verdi:

«— Vaktinde kilinan namazdir. Namaz kilmayanin dini yoktur, namaz dinîn diregidir,»
Bu yüzdendir ki. Hz. ömer (r.a)'in sirtina hançer saplandigi zaman ezan okununca ona «namaza» diye haber verirler. O da «Namaz ne güzel seydir. Namazi terkedenin islâm ile hiç bir ilgisi yoktur» diye cevap verir ve yarasindan kan aka aka namazi kilar.

Zehebî'nin rivayetine göre
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki:

— Kul namazini vakti girer girmez kilinca, bu namaz, nur saçar halde göge dogru yücelerek Ars'a varir ve orada Kiyamet Gününe kadar sahibi için istigfar ederek:

«Beni nasil titizlikle gözetiinse Allah (C.C) da seni gözetsin» der.
Buna karsilik kut namazinin vaktini kaçirarak kilarsa bu namaz karanliga bürünerek göge dogru yükselir, varacagi yere» ulasinca eski bir paçavra gibi dürülerek sahibinin yüzüne firlatilir.»

Ebû Davud'a göre
Peygamberimiz (s.a.v.):

«Allah (C.C), üc kimsenin namazini kabul etmez.» diye buyurduktan sonra onlardan biri olarak vakti geçtikten sonra namaz kilanlari saymistir.
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki:

«— Namaza karsi titiz davrananlara Allah (C.C) su bes ikramda bulunur:

1 — Geçim darligini üzerinden kaldirir.

2 — Kabir azabindan kurtulur.

3 — Amel defteri sag taraftan verilir.

4 — Sirat'i simsek gibi geçer.

5 — Hesaba çekilmeden cennete girer.»

Namazi savsaklayanlara da Allah (C.C) besi dünyada, üçü ölürken, üçü kabirde ve üçü kabirden yeniden çikarken olmak üzere onbes çesit ceza verir.

Dünyadakiler sunlardir:

1 — Ömrünün bereketi kaldirilir.

2 — Yüzünden «iyiler» simasi silinir,

3 — Allah (C.C) hiç bir amelinin mükâfatini vermez,

4 — Duasi göge yücelmez,

5 — Iyilerin dualarinda payi bulunmaz.

ölürken çekilen cezalar sunlardir:

1 — Boynu bükük ölür.

2 — Aç olarak can verir.

3 — Bütün dünya denizleri girtlagina akitilsa kanmayacak sekilde susuzluk çeke çeke ölür.

Kabirde basina gelenler sunlardir:

1 — Kaburgalari birbirine geçecek sekilde sikisir.

2 — Kabrinde üzerine ates yakilir ve sabah - aksam bu atesin karalar üzerinde daglanir.

3 — Kabirde üzerine «Sucâul Akra» adinda gözleri ates ve tirnaklan demirden bir yilan salinir, her tirnaginin uzunlugu bir günlük yol kadar olur. Kulak zarini titreten gök gürültüsü gibi bir ses ile dile gelerek ölüye der kî:

«— Ben Sucâul Akra'im. Rabb'im bana sabah namazini günesin dogusuna kadar, ögle namazini ikindiye kadar, ikindi namazini aksama kadar, aksam namazini yatsiya kadar, yatsi namazini tan yeri agarana kadar geciktirerek savsaklamana karsilik seni her biri için ayri ayri dögmemi emretti.»

Yilanin her darbesi ile adam yetmi(s.a.v.)in boyu daha yere gömülür. Kiyamet Gününe kadar kabir azabi çekmeye devam eder.

Yeniden dirilip mezardan çiktiginda Kiyamet duraginda basina gelenler sunlardir:

«— Agir hesablasma, 2 — Rabb'in gazabi. 3 — Cehenneme girmek.»
(Diger bir rivayete göre hadisin son kismi söyledir:}
«— O Kiyamet Günü, alninda üç satir yazi ile Mahser'e gelir: Birinci satirda:

«Ey Allah hakkini zayi eden», ikinci satirda: «Ey hassatan Allah (C.C)'in gazabini hakkeden kimse», üçüncü satirda: «Dünyada Allah (C.C)'in hakkini nasil zayi ettinse bu gün sen de O'nun rahmetinden umud kes» diye yazilidir.»
(Namazi savsaklayanlara verilecek cezalarin toplami bu hadiste belirtildigi gibi on bese ulasmiyor, on dört oluyor. Anlasilan hadisi rivayet eden. on besinciyi unutmustur.)

Ibni Abbas'in (R. Anhuma) rivayet ettigine göre
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki:

«— Kiyamet Günü, adamin bîri getirilerek Allah (C.C)'in huzuruna dikilir ve Allah (C.C) onun cehenneme götürülmesini emreder. Adam: «Ya Rabb'i, beni ne yüzden cehenneme yolluyorsun» deyince Ulu Allah (C.C) ona: «Namazi vaktinde kilmadigin ve adima yalan yere yemin ettigin için» diye buyurur.»
Bazilari der ki Peygamber'imiz ((s.a.v.).) bir gün sahebîlerine:

«Allah'im, aramizdan hic kimseyi —mahrum kötü— eyleme. diye dua ediniz»

buyurduktan sonra onlara «mahrum kötü» kimdir, bilir misiniz?» diye sorar.
Sahabiler »kimdir, ya Rasûlallah?» derler. Peygamber ((s.a.v.).)´imiz. «Namaz kilmayan» diye cevap verir.

Söylendigine göre Kiyamet Günü ilk önce namaz kilmayanlarin yüzleri kararir. Cehennemde yilanlar ile dolu «Lemlem» adinda bir vadi vardir. Her bir yilan deve boynu kalinliginda ve bir aylik yol uzunlugundadir. Bu yilanlar namaz kilmayani isirinca zehirleri vücudunda yetmis yil boyunca kaynar, sonunda etleri çürüyerek dökülür.

Rivayet edildigine göre Israilogullarindan bir kadin bir gün Hz.Musa (A.S)'ya gelerek: «Ey Allah'in Rasûl'ü, büyük bir günah isledim, fakat tevbe ettim. Benim için Allah'a yalvar da tevbemi kabul ederek günahimi bagislasin» der. Hz. Musa (A.S) kadina «isledigin günah nedir» der.

Kadin Hz. Musa (A.S)'ya «Yâ Nebi Allâh, zina ettim, gayri mesru bir çocugum oldu, sonra da onu öldürdüm» diye cevap verir. Bunun üzerine hiddetlenen Hz. Musa (A.S) kadina: «Defol, ey fahise! Yoksa senin ugursuzlugun yüzünden gökten ates yagip bizi yakacak» der. Ve kadin, kalbi kirilarak yanindan çikar.

Hemen o sirada Cebrail (A.S.) inerek Hz. Musa (A.S)'ya der ki. «Allah sana: «Yâ- Musa, günahina tevbe eden kadini niye kovdun, ondan daha fenasini bulamadin mi» diyor. Hz. Musa (A.S), Cebrail (A.S)'e «Ondan daha fenasi kimdir» diye sorar. Cebrail (A.S),de «Hiç bir mazereti olmadigi halde bile bile namaz kilmayan kimse.» diye cevap verir.
Yine söylendigine göre eskilerden biri ölen bir kiz kardesini topraga verirken para kesesini mezara düsürür. Mezarliktan ayrilincaya kadar farkina varmaz.
Farkina varinca mezarliga döner, el-ayak çekilince kardesinin mezarini açar. Fakat içerde ates tutustugunu görür.

Tekrar kabri örterek aglaya oglaya annesine kosar. «Anacigim, bana kiz kardesim ve onun davranislari hakkinda bilgi ver» der. Kadin «Niye soruyorsun, oglum» der. Adam: «Anacigim, mezarinda ates yandigini gördüm de ondan soruyorum» der.

Bu defa annesi de aglamaya baslayarak «Oglum, kiz kardesin namazi savsaklar, vaktinde kilmazdi» diye cevap verdi.

Namazi vaktinde kilmayanin hali bu olunca hiç namaz kilmayanin akibetini var kendin düsün.

Allah (C.C)'dan dileriz ki, bize namaza karsi titiz davranmak, onu vaktinde ve eksiksiz kilmak üzere yardimci olsun. O cömert, kerim, esirgeyici ve merhamet edicidir.

X (Twitter) sayfamız!

X (Twitter) adresimizi takip ederek, her türlü ilmi bilgilendirmeden istifade edebilirsiniz.

Günün Sözü

"“De ki: Eğer siz Allah’ı seviyorsanız hemen bana uyun ki Allah da sizleri sevsin ve günahlarınızı mağfiretle örtsün! Allah gafûr ve rahîmdir.” (Âl-i İmrân, 31)"
Telif Hakkı © 2024 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.