268 Resûl-i Ekrem (sav)'den sadır olan, söz, fiil ve takrire sünnet denir.(31) Allahû Teâla (cc) muhkem ayetleriyle Resûl-i Ekrem (sav)'e itaat etmemizi farz kılmıştır. Resûl-i Ekrem (sav)'in kavlî ve fiillî olarak sabit olan; ancak farz veya vacib olmayan hükümler "Sünnet" ıstılâhı ile izah olunur. Sünnet: biri "Sünnet-i Hüdâ", diğeri "Sünnet-i Zevaid" olmak üzere iki kısımdır.(32) Sünnet-i hüda'nın terki isâet ve kerahet icap eder: Cemaat, ezan, ikamet ve emsali bunlardandır. Sünnet-i Zevaid'in terki ise; isâet ve kerahet icab etmez. Resûl-i Ekrem (sav)'in giyiminde, oturmasında, kalkmasında takip buyurduğu hatt-ı hareket gibi!.. Sünnet-i Hüdâ'ya aynı zamanda "Sünnet-i Müekkede" (Te'kid edilmiş, kuvvetli) adı da verilir. Sabah, akşam ve öğle vakitlerinde edâ edilen sünnet namazlar gibi!.. Sünnet-i Zevaid'e, aynı zamanda "Sünnet-i gayr-i müekkede" (Te'kid edilmemiş sünnet) denilir. Resûl-i Ekrem (sav)'in devamlı olarak değil de, bazen işlediği ibadetler bu sınıfa dahildir. Yatsı ve ikindi namazından önce kılınan sünnet namazlar gibi!..
“Şâyet siz, Allah’a hakkıyla tevekkül etmiş olsaydınız, kuşlara rızık verdiği gibi sizi de rızıklandırırdı. Kuşlar sabahleyin kursakları boş olarak çıkarlar, akşam dolu dönerler.” (Hadîs-i Şerif—Tirmizî)