1455 Şirket-i İnan'da ortakların koydukları sermaye paylarının eşit, kâr paylarının farklı olması mümkündür. Bizzat çalışan ortak; sermayesinin nisbetinden fazla kâr talep eder, diğerleri de bu talebi olumlu karşılarlarsa mesele yoktur.(166) Nitekim Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Kâr, iki ortağın şart kıldıkları gibidir. Zarar ise; sermayenin nisbetine göre taksim olunur"(167) buyurduğu bilinmektedir. Feteva-ı Hindiyye'de: "Ortaklar beraber çalışıp kazanırlarsa; kâr, beyan ettikleri (anlaştıkları) şartlara göre taksim edilir. Ancak zarar, her ortağın sermayesi nisbetinde paylaştırılır. Serahsi'nin Muhiyt'inde de böyledir"(168) hükmü kayıtlıdır.
1456 Şirket-i İnan'da ortakların; alım-satım, icar ve diğer işleri için tayin ettikleri vekilleri azletme hakları vardır.
Yorgunluk, devamlı hastalık, tasa, keder, sıkıntı ve gamdan, ayağa batan dikene kadar müslümanın başına gelen her şeyi Allah, onun hatâlarını bağışlamaya vesîle kılar.” (Hadîs-i Şerif—Müttefekun aleyh)