Yaşayanlardan dinleyelim-1

1212Yurtdışında dil eğitimine gitmiştim. Öğretmen aynı şekilde bize de kahvaltıda ne yedigimizi soruyordu. Sıra bana gelince saymaya basladim: Peynir, zeytin, reçel, domates, salatalık, ekmek, çay. Çinli oğrencilerin gözleri kocaman olmuştu. Hocaya, "Hepsini tek öğünde mi yiyorlarmış?" diye sordular. O da, "Sanmam" diye cevap verdi. Ben, "Evet, hepsini aynı öğünde yiyoruz" deyince hepsi dumur olmuştu.


***

Dolmuşla eve dönüyordum. Köprü gişesine yaklaştığımızda yanımdaki kadın, şoförün omzuna dokunup para uzattı. Yani köprü parası verdi! Adamın afalladığını görünce hatasının farkına vardı. "Pardon, kendimi bir an eşimin arabasında sandım da" dedi.

***

Dün tesadüfen bir "asansör açılışına" konuk oldum! Kayınvalidemlerin apartmanında asansör çok uzun süredir bozuktu. Sonunda yönetimi değiştirdiler de asansör tamir edildi. Apartman sakinleri daracık koridorda toplanmıştı. Asansörün kapısına kırmızı bir kurdela takılmıştı. Bir apartman büyüğünün elinde de bir makas! Alkışlar ve dualar eşliğinde kurdela kesildi. Herkes çok ciddi görünüyordu ama gülmekten benim gözlerimden yaş geldi.

*****

Fakültedeyken gelişim psikolojisi dersinin uygulamalı ödevi için arkadaşın 5 yaşındaki yeğenini izlemeyi düşündük. Bir gün çocuğun evine gittik. Annesi oynadığını söyledi. Sevecen bir şekilde odasına girdik. Çocuğa, "Ay ne şeker şey" diye yaklaşırken gayet tok bir sesle bizi kendimize getiren şu cümleyi kurdu: "Kapıyı çalsanıza!" Biz 2 şaşkın kapı çalmayı 5 yaşındaki bir çocuktan öğrenmenin mahcubiyetiyle dışarı çıktık. Edebimizi takınıp kapıyı çaldık. İçerden gelen ses: "Oynuyoruuum!"

Telif Hakkı © 2025 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.