Teknoloji insanlığa ne yapıyor?

Doktor Frankenstein'ın canavarı, bugünün bazı teknolojik felaketleri yanında hiç kalıyor! Teknoloji insanlığı geride mi bırakıyor?

Sir Francis Bacon, 1624 tarih­li "Yeni Atlantis" kitabında ya­kıtla çalışan gemileri ve uçan aletleriyle fantastik bir tekno­lojiyi, bu teknolojinin beslediği kusursuz bir toplumu öngörür. Birkaç yüzyıl sonra, 1818'de Mary Shelley "Frankenstein" adlı romanını yayınlar. Sanayi Çağı'nın başlangıcına ait bu roman, bilim şaşarsa nelerin olabileceği hakkında evrensel bir uyan gibidir.

Teknolojiye dair alternatif görüşler çağlar boyunca insanların hayal gücün­de yer bulmak için birbiriyle yarışıyor.

Fakat son zamanlarda Mary Shelley'nin fikirleri Francis Bacon'a sanki baskın çıkıyor. Kontrolden çıkan teknolojilerin (ister Wall Street'in girift hisse işlem programları, ister Meksika Körfezinde derin sondaj yapan kuleler olsun) ya­rattığı felaketlerin yanında Doktor Frankenstein oldukça masum görünüyor.

Nitekim The New York Times'da yazan Timothy Egan da, su altında sızan petrolün görüntülerini izleyen insan­ların çaresizliğini "Apollo 13" filmine benzetiyor. 1970'te ne­redeyse faciayla sonuçlanan bu ay yolculuğu, can alıcı sorunlar karşısında astronot ve bilim insanla­rından oluşan bir ekibin nasıl yaratıcı çözümler getirebileceğini gösteriyor.

Egan, "Filmde olduğu gibi gerçek uzay uçuşunda da bizim çocuklar ay modü­lünü hayat kurtaran eğreti bir çözümle çalışır durumda tutup ellerinde kalan azıcık yakıtla eve dönmeyi başarır" diyor.

Ve körfezdeki felaketi izleyince, "Ame­rikan üretkenliğine ne olduğunu merak ediyorum" diye ekliyor.

Oysa körfezdeki facianın sebeplerin­den biri de teknolojiye aşırı güvendi Elizabeth Rosenthal'in The New York Times'da yazdığı gibi petrol endüstrisi bu güven yüzünden teknolojiyle her so­runu (denizin kilometrelerce derinliğin­den petrol pompalamak dâhil) nasıl olsa çözebileceğine inandı.

Bazı bilim insanları teknolojinin bizi daha da karanlık bir geleceğe götürece­ğinden kaygılanıyor. Akıllı makinelerin, kendilerini yapan insanları ya köleleşti­receğini ya da bir kader savaşında orta­dan kaldıracağını düşünüyor.

Bazıları da "insan sonrası bir dönem­den" söz ediyor. İç karartıcı. Ama durun, Francis Bacon'un izinden giden iyimser­ler de var.

Ashlee Vance'in The New York Times'da yazdığına göre, Silikon Vadisi'nin düşünürleri, makinelerin bilince kavuşup insanların onlarla birleşeceği teknolojik bir ütopyaya ha­zırlanıyor.

Vance bununla ilgili olarak, "İnsanlar ve makineler o kadar kolay ve zarafetle birleşecekler ki yalnızca hastalık ve yaşlılık değil, belki ölüm bile geçmişte kalacak" diyor.

Futurist Raymond Kurzweil ile Google'dan Sergey Brin ve Larry Page dâhil, bu görüşü savunanlar, buluşların 21'inci yüzyıl içinde alabildiğine hız­lanacağını ve zorlukları, zahmetleri, petrol sızıntı)arıyla bildiğimiz bu hayatı tamamen değiştireceğini düşünüyor.

Fakat teknolojik ütopyacıların hayal kurdukları yerde hep Mary Shelley'nin gölgesi de var. Vance'in yazdığı gibi, ba­zı uzmanlar ütopyayı "insanoğlunun iki türe ayrılacağı" bir gelecek olarak görü­yor: "Bir yanda üstün zekâya sahip olup yüzlerce yıl yaşayabilenler, öbür yanda köhne, maddi beden ve inançlarıyla kös­teklenen diğerleri".

Veya teknoloji hakkında yazan İngiliz gazeteci Andrew Orlowski'nin Vance'a açıkladığı sözlerle: "Ütopya, Lenin veya Milton Friedman'ın toplum için kur­duğuna benzer büyük hayallerden biri değildir Bu zengin insanların gemiden kaçmak için yaptıktan bir filikadır".

KEVIN DELANEY

The New York Times

Telif Hakkı © 2025 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.