Şarjına bak!

(Sanırım bazen, insanlar; kendilerini basite alıyorlar...
Halbuki bir insan, en fazla bir insan kadar basittir;
yine en fazla bir insan kadar değerli...)

Gördüm; duvarda asılı bir fener, çantanın içinde bir telefon ve kapının ardında bir araba vardı...
Hangisi çalışır bilmem...

Hiçbirinin, bilmiyorum; işe yarayıp yaramadıklarını!..

*
Sağında bir insan var, solunda bir insan... Ardında bir insan var, orada, şurada bir başka insan...
Her yerde insanlar var da, biliyor musun;
İşe yarayıp yaramadıklarını?..

*
Fenerin içinde bir pil var; bilse de, bilmese de!.. Telefonun içinde bir batarya var; bilse de, bilmese de!.. Arabanın içinde bir akü var; bilse de, bilmese de!..

İnsanda da bir güç var; el fenerinin pili, telefonun bataryası, arabanın aküsü gibi...

İnsanın bilmesi gereken; bu enerji kaynaklarını üst sınırına kadar doldurulabileceği, yenileyebileceği, değiştirebileceği... İnsanın bilmesi gereken; pili düşürür, veya aküyü çaldırırsa yarı yolda kalacağı!..

Ve, insanın bilmesi gereken;
Şarj olabileceği!..

*
Boşalmış kutu gibi, çöpe atma kendini!..

*
İnsanlar, zaman zaman kendilerini basite alıyorlar...
Halbuki bir insan, en fazla bir başka insan kadar basittir veya yine bir başka bir başka insan değerli...
.....
İnsanın yapması gereken;
Zayıfladığını hissettiğinde, kendini daha da küçültmek ve buruşturup çöpe atmak değil, kendini güçlendirmektir;
Bal akan bir çeşmeden!..

*
Çünkü, aküsü çalınmış bir araba yol alamaz...
Şarjı bitik bir telefon ses veremez...
Pili kayıp bir fener, karanlığı üfleyemez!..
.....
Peki ya insan ne yapabilir;
Kendini şarj etmedikçe?..

Muammer Erkul

Telif Hakkı © 2025 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.