fussilet suresi 47. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54


إِلَيْهِ يُرَدُّ عِلْمُ السَّاعَةِ وَمَا تَخْرُجُ مِن ثَمَرَاتٍ مِّنْ أَكْمَامِهَا وَمَا تَحْمِلُ مِنْ أُنثَى وَلَا تَضَعُ إِلَّا بِعِلْمِهِ وَيَوْمَ يُنَادِيهِمْ أَيْنَ شُرَكَائِي قَالُوا آذَنَّاكَ مَا مِنَّا مِن شَهِيدٍ

İleyhi yureddu ilmus sâah(sâati), ve mâ tahrucu min semerâtinmin ekmâmihâ ve mâ tahmilu min unsâ ve lâ tedau illâ bi ilmih(ilmihî), ve yevme yunâdîhim eyne şurekâî kâlû âzennâke mâ minnâ min şehîd(şehîdin).


ileyhi: ona
yureddu: döndürülür, reddedilir
ilmu es sâati: o saatin ilmi
ve mâ tahrucu: ve çıkmaz
min: den
semerâtin: ürünler, meyveler
min: den
ekmâmi-hâ: onun tomurcukları
ve mâ tahmilu: ve taşımaz, hamile kalmaz
min unsâ: (kadınlardan) bir kadın
ve lâ tedau: ve koyamaz, doğuramaz
illâ: den başka, hariç, olmaksızın, olmadan
bi ilmi-hi: onun ilmi ile
ve yevme: ve gün
yunâdî-him: onlara seslenilir
eyne: nerede
şurekâî: benim ortaklarım
kâlû: dediler
âzennâ-ke
(ezene)
(âzene)
: sana bildirdik, arz ettik
: izin verdi
: ilân etti, bildirdi
: yok
min-nâ: bizden
min şehîdin: bir şahit


Hasan Basri Çantay
O saatin ilmi ancak Ona irca olunur. Onun ilmi olmaksızın (hattâ) meyvelerden hiçbiri tomurcuklarından çıkmaz, hiçbir dişi gebe kalmaz ve doğurmaz. Onlara «Benim ortaklarım nerede?» diye nida edileceği gün (görürsün ki şöyle) demişlerdir (diyeceklerdir): «Sana arzetdik. Bizden hiçbir şâhid yokdur».

Ömer Nasuhi Bilmen
Kıyameti bilmek, O'na havale olunur ve ne meyvelerden bir şey, tomurcuklarından çıkar ve ne de bir dişi yüklü kalır ve ne de doğurur, illâ O'nun bilmesiyledir. Ve o gün ki, onlara nidâ eder ki: «Nerede benim ortaklarım?» Derler ki: «Sana arzettik, bizden hiç bir şahit yoktur.»

Elmalılı Hamdi Yazır
Saate ılim ona havale edilir, hem onun ılmi olmaksızın ne meyvelerden biri tomurcuklarından çıkar ve ne bir dişi yüklü olur, ne de vaz'eder, nerede imiş şeriklerim? diye onlara haykıracağı gün ise diyeceklerdir: arz ederiz huzuruna ki bizden hiç şâhid yok

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Kıyametin saatini bilmek O'na havale edilir. O'nun bilgisi olmaksızın ne meyvelerden biri tomurcuklarından çıkar, ne bir dişi gebe kalır ne de doğurur. (Allah): «Ortaklarım neredeymiş?» diye onlara haykıracağı gün, (onlar): «Bizden hiçbir şahit olmadığını huzurunuza arz ederiz.» diyeceklerdir.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Kıyamet zamanını bilmek ancak Allah'a havale edilir. Onun bilgisi dışında hiçbir meyve kabuğundan çıkmaz, hiçbir dişi gebe kalmaz ve doğurmaz. Allah onlara: «Bana koştuğunuz ortaklarım nerede?» diye seslendiği gün, onlar: «Senin ortağın olduğuna dair bizden hiçbir şahit olmadığını sana arz ederiz.» derler.

Diyanet İşleri (eski)
Kıyametin ne zaman kopacağı bilgisi ona aittir. O'nun bilgisi dışında hiçbir ürün kabuğundan çıkmaz, hiçbir dişi gebe kalmaz ve doğurmaz. Onlara: 'Bana koştuğunuz ortaklar nerede?' diye seslendiği gün: 'Sana, buna dair bizden hiçbir şahit olmadığınıarzederiz' derler.

Diyanet İşleri
Kıyametin ne zaman kopacağına ilişkin bilgi O’na havale edilir. Meyveler tomurcuklarından ancak O’nun bilgisi altında çıkar, dişi ancak O’nun bilgisi altında hamile kalır ve doğurur. Allah onlara, “Nerede bana ortak koştuklarınız?” diye seslendiği gün şöyle derler: “Sana arz ederiz ki, içimizden onları gören hiçbir kimse yok.”

Diyanet Vakfi
Kıyamet gününün bilgisi, O'na havale edilir. O'nun bilgisi dışında hiçbir meyve (çekirdeği) kabuğunu yarıp çıkamaz, hiçbir dişi gebe kalmaz ve doğurmaz. Allah onlara: Ortaklarım nerede! diye seslendiği gün: Buna dair bizden hiçbir şahit olmadığını sana arzederiz, derler.

Celal Yıldırım
Kıyâmet'in kopuş saati bilgisi O'na çevrilir (Allah'a aittir). O'nun bilgisi dışında ne meyvalar tomurcuklarından çıkar, ne de bir dişi gebe kalır, ne de doğurur. O gün (Allah'a) ortak koşanlara : «Nerede bana ortak koştuklarınız ?» diye seslenir. Onlar, «içimizde buna hiçbir şâhid bulunmadığını bildirdik» derler,

Suat Yıldırım
Kıyamet (yani dirilme) vaktini yalnız O bilir. O’nun bilgisi ve izni olmaksızın, ne bir meyve tomurcuğundan çıkabilir, ne her hangi bir dişi hamile kalabilir, ne hâmile olan biri yavrusunu doğurabilir. Gün gelir: "Neredeymiş Bana ortak saydığınız putlar?" diye nida eder de, müşrikler: "İçimizden buna şahitlik edecek bir tek kişi bile olmadığını Sana arz ederiz!" derler.

Ali Fikri Yavuz
(Vaktini kimse bilemiyeceği) kıyametin ilmi Allah’a havale edilir. Hem O’nun ilmi olmadıkca meyvelerden hiç biri tomurcuklarından çıkmaz, hiç bir dişi gebe kalmaz ve doğurmaz. Allah, müşriklere: “- Nerede imiş ortaklarım?” diye nida edeceği gün, şöyle diyeceklerdir: “- Sana arz ederek bildiririz ki, bizden (sana ortak bulunduğuna) şahidlik edecek bir kimse yoktur.”

İbni Kesir
Kıyamet saatının bilgisi, ancak O'na aittir. O'nun ilmi olmadıkça hiç bir meyve tomurcuklarından çıkmaz. Hiç bir dişi gebe kalmaz ve doğurmaz. Onlara: Nerede Benim ortaklarım? diye seslendiği gün derler ki: Bizden hiç bir şahid olmadığını Sana arzederiz.

Abdulbaki Gölpınarlı
Kıyâmetin, ne vakit kopacağına dâir bilgi, Allah'a âittir ve onun hükmü ve bilgisi olmadan meyveler, tomurcuklarından ve kabuklarından çıkamaz ve hiçbir kadın gebe kalamaz ve çocuğunu doğuramaz ve o gün, nerede şeriklerim diye nidâ edilir onlara da, sana bildirdik zâten derler, bu hususta bir tanığımız bile yok.

Adem Uğur
Kıyamet gününün bilgisi, O'na havale edilir. O'nun bilgisi dışında hiçbir meyve (çekirdeği) kabuğunu yarıp çıkamaz, hiçbir dişi gebe kalmaz ve doğurmaz. Allah onlara: Ortaklarım nerede! diye seslendiği gün: Buna dair bizden hiçbir şahit olmadığını sana arzederiz, derler.

Ali Bulaç
Kıyamet saatinin ilmi O'na döndürülür. O'nun ilmi olmaksızın, hiçbir meyve tomurcuğundan çıkmaz, hiçbir dişi gebe kalmaz ve doğurmaz da. Onlara: "Benim ortaklarım nerede" diye sesleneceği gün, dediler ki: "Sana arzettik ki, bizden hiçbir şahid yok."

Bekir Sadak
Kiyametin ne zaman kopacagi bilgisi ona aittir. O'nun bilgisi disinda hicbir urun kabugundan cikmaz, hicbir disi gebe kalmaz ve dogurmaz. Onlara: «Bana kostugunuz ortaklar nerede?» diye seslendigi gun: «Sana, buna dair bizden hicbir sahit olmadigini arzederiz» derler.

Fizilal-il Kuran
Kıyametin ne zaman kopacağı bilgisi O'na aittir. Allah'ın bilgisi dışında hiçbir ürün kabuğundan çıkmaz, hiçbir dişi gebe kalmaz ve doğurmaz. Onlara: «Bana koştuğunuz ortaklar nerede?» diye seslenildiği gün: «Sana arz ederiz ki bizde hiçbir gören yok» derler.

Gültekin Onan
Kıyamet saatinin ilmi O'na döndürülür. O'nun ilmi olmaksızın, hiçbir meyve tomurcuğundan çıkmaz, hiçbir dişi gebe kalmaz ve doğurmaz da. Onlara: "Benim ortaklarım nerede" diye sesleneceği gün, dediler ki: "Sana arzettik ki, bizden hiçbir şahid yok."

Muhammed Esed
Son Saat'in ne zaman geleceği bilgisi yalnız O'nun katındadır. O'nun bilgisi olmadan ne meyveler kabuklarını çatlatır, ne de bir dişi gebe kalır veya doğurur. O Gün Allah, onlara: "Benim şu (sözde) ortaklarım neredeler şimdi?" diye seslendiğinde (hiç tereddütsüz) cevap verecekler: "İtiraf ederiz ki hiçbirimiz (başkasının senin ilahlığına ortak olduğuna) tanık olmuş değiliz!"

Şaban Piriş
(Kıyamet) Saatinin bilgisi Allah’a aittir. Onun bilgisi olmadan ne meyveler kabuklarından çıkar; ne bir dişi hamile kalır ve ne de doğurur. Allah; onlara: -Nerede ortaklarım? diye seslendiği gün: -Bir şahidimiz olmadığını sana bildiririz, derler.

Tefhim-ul Kuran
Kıyamet saatinin ilmi O'na döndürülür. O'nun ilmi olmaksızın, hiçbir meyve tomurcuğundan çıkmaz, hiçbir dişi gebe kalmaz ve doğurmaz da. Onlara: «Benim ortaklarım nerede» diye sesleneceği gün, dediler ki: «Sana arzettik ki, bizden hiçbir şahid olan yok.»

Ümit Şimşek
Kıyametin vaktini bilmek Ona mahsustur. Onun bilgisi dışında ne bir meyve tomurcuğundan çıkar, ne bir dişi hamile kalır veya doğurur. O 'Nerede ortaklarım?' diye seslendiği gün, müşrikler 'Sana arz ederiz ki, buna dair hiçbir tanığımız yoktur' derler.

Süleyman Ateş
(Duruşma) Sâ'ati(ni) bilmek, Allah'a havale edilir. O'nun bilgisi olmadan ne meyvalar kabuklarından çıkar, ne bir dişi gebe kalır ve ne de doğurur. (Alah) Onlara: "Ortaklarım nerede?" diye ünlediği gün: "Sana arz ederiz ki bizden hiçbir gören yok." demişlerdir.

Yaşar Nuri Öztürk
Kıyamet saatine ilişkin bilgi, Allah'a bırakılır. Onun ilmi dışında ne meyveler kabuğundan çıkar ne de bir dişi gebe kalır veya doğurur. "Ortaklarım nerede?" diye seslendiği gün, şöyle diyeceklerdir: "Bizden hiçbir tanık olmadığını sana arz ederiz."

Edip Yüksel
Saatın (dünyanın sonunun) bilgisi O'nun katındadır. O'nun bilgisi olmadan ne meyveler kabuklarından çıkabilir, ne de bir dişi gebe kalır veya doğum yapar. 'Hani benim ortaklarım nerede?' diye onlara seslendiği gün, onlar: 'Hiçbirimizin buna şahitlik etmediğini sana arzederiz,' derler.