وَأَنَّهُ تَعَالَى جَدُّ رَبِّنَا مَا اتَّخَذَ صَاحِبَةً وَلَا وَلَدًا
Ve ennehu teâlâ ceddu rabbinâ mettehaze sâhıbeten ve lâ veledâ(veleden).
| ve enne-hu | : ve onun ..... olduğu |
| teâlâ | : çok yüce |
| ceddu | : şanı, azameti |
| rabbi-nâ | : Rabbimiz |
| mâ ittehaze | : edinmedi |
| sâhibeten | : bir sahibe, eş |
| ve lâ | : ve değil, olmaz, olmadı |
| veleden | : veled, oğul |
«Hakıykat şudur ki: Rabbizimin büyüklüğü (her büyüklükden) yücedir. O, ne bir zevce, ne de bir evlâd edinmemişdir».
«Ve şüphe yok ki, Rabbimizin azameti pek yücedir. Ne bir refika ve ne de bir veled edinmemiştir.»
Ve doğrusu o rabbımızın şanı çok yüksek, ne bir arkadaş edinmiş ne de bir veled
Doğrusu O Rabbimizin şanı çok yüksektir, ne bir arkadaş edinmiş, ne de bir çocuk.
Doğrusu, Rabbimizin şanı çok yüksektir. Ne bir arkadaş edinmiştir, ne de bir çocuk.
'Doğrusu Rabbimizin yüceliği her yücelikten üstündür. O, zevce ve çocuk edinmemiştir.'
“Doğrusu Rabbimizin şanı çok yücedir; ne bir eş edinmiştir, ne de bir çocuk.”
Hakikat şu ki, Rabbimizin şânı çok yücedir. O, ne eş ne de çocuk edinmiştir.
Ve şüphesiz Rabbınızın şanı ve azameti çok yücedir. O, eş ve çocuk edinmemiştir.
(1-7) De ki: Bana vahyolunduğuna göre bir cin cemaati Kur’ân’ı dinledikten sonra şöyle dediler: "Biz gerçekten, doğru yolu gösteren harikulade bir Kur’ân dinledik. Bundan böyle Rabbimize asla bir şerik tanımayacağız. Rabbimizin şanı çok yücedir, O ne eş, ne de çocuk edinmiştir. Meğer içimizden birtakım cahiller, Allah hakkında gerçek olmayan sözler söylüyormuş! Biz de saf saf, insanları ve cinleri, Allah hakkında yalan söylemez sanmışız! Meğer bir kısım insanlar cinlerden bazılarına sığınıp, böylece onları daha da azgın hale getirmişler! Onlar da, sizin zannettiğiniz gibi, Allah’ın ölen hiçbir kimseyi diriltmeyeceğini zannetmişler.
Doğrusu Rabbimizin şanı çok yücedir; ne bir eş edinmiştir, ne de bir çocuk...
Muhakkak ki Rabbımızın şanı yücedir. O; eş ve çocuk edinmemiştir.
Ve şüphe yok ki Rabbimizin şânı, yücelerden de yüce, ne bir arkadaş edinmiştir ve ne bir oğul.
Hakikat şu ki, Rabbimizin şânı çok yücedir. O, ne eş ne de çocuk edinmiştir.
Elbette, Rabbimizin şanı yücedir. O, ne bir eş edinmiştir, ne de bir çocuk."
«Dogrusu Rabbimizin yuceligi her yucelikten ustundur. O, zevce ve cocuk edinmemistir.
Rabbimiz yüceler yücesidir, ne eş ne evlat edinmemiştir.
Elbette, rabbimizin şanı yücedir. O, ne bir eş edinmiştir, ne de bir çocuk."
çünkü (biliriz ki) Rabbimizin şanı yücedir: O, kendisine ne bir eş, ne de bir erkek çocuk edinmiştir!
Rabbimiz'in şanı çok yücedir. O, eş ve çocuk edinmemiştir.
Elbette, bizim Rabbimizin şanı yücedir. O, ne eş edinmiştir, ne de bir çocuk.
'Rabbimizin şânı çok yücedir; O eş veya evlât edinmemiştir.
Doğrusu Rabbimizin şanı yücedir. O, eş ve çocuk edinmemiştir.
"Rabbimizin adı/kudreti/işi/gayreti çok yücedir. O, ne bir dişi dost edinmiştir ne de bir çocuk."
'Rabbimiz çok yücedir. O ne bir eş ne de bir çocuk edinmemiştir. '