Mektubat-ı Rabbani-Tam Metin Tercümesi-Abdülkadir Akçiçek-Çile Yayınları-1979

195.Mektup

195. MEKTUP

MEVZUU : a) Şeriatın tervicine (üstün tutulmasına) teşvik.,
b) İslâm'ın zaafına üzülmek.

***

NOT : İMAMI RABBANİ Hz. bu mektubu, Sadrı Cihan'a (Şeyh'ül - İslâm'a) yazmıştır.

***

Allah-ü Taâlâ, size selâmet ihsan eylesin ve var eylesin..

***

Sultanların ihsanı bütün halka yayıldığından ötürüdür ki: Sizin sevginiz halkın özüne yerleşmiştir. Bu mana, şu hadis-i şerifte daha güzel anlatılır:

— «Kalbler, kendilerine ihsan edeni sevmek üzere yaratılmıştır.»

İşbu mananın bir icabı olarak: Kalbler, kendilerine iyilik eden tarafına maildirler.. Hem zarurî olaraktan..

Şunda da, hiç şüphe yok ki: Sultanların ahlâkı ve vaziyetleri, bütün insanlara saridir. Yani: Üstte anlatılan sevgi bağı vasıtası ile.. Amma, kendilerine gelen ihsanların derecelerine göre..

Bu mana icabı olarak, şöyle buyurulmuştur:

«İnsanlar, meliklerinin dini üzeredir.»

Geçen asırda olan haller, bu kelâmın doğruluğuna delildir.

Devletler arasında bir inkılab olduğuna, milletlerin inad suretleri de kırıldığına göre; sadr-ı izamlardan ve ulema-i kiramdan olan Ehl-i İslâm âlimlerine lâzım olur ki: Bütün himmeti, şeriat-ı garranın tervicine ve yıkılan Erkân-ı İslâm'ın ayağa kalkmasına sarf edeler.. İlk iş, İslâmi hükümleri yerine getirmektir. Zira, böyle bir şeyin tehirinde hayır yoktur. Gariplerin kalbleri, bu tehirden ötürü gayet mustariptir. Zira, geçen asrın güçlükleri, Müslümanların kalblerinde yerleşmiştir. Bunu telâfi etmeyi kaçırmaktan korkmaktadırlar. Böyle olunca da, Gurbet-i İslâm uzar gider..

Sünnet-i seniyyenin tervicine sultanlarda bir şevk yok ise; onların yakınları dahi, bu işte aldırış etmez bir durumda iseler; bu sayılı günleri yaşamayı bir ganimet sayıyorlarsa., işte o zaman, iş: Ehl-i İslam fukarasına (ehlûllah'a, dervişlere, Allah yolcularına, hakikî fakat çaresiz Müslümanlara) cidden zor olacaktır; karanlık olacaktır.

— «Biz Allah içiniz. Allah'a döneceğiz..» (2/156) Azizlerden biri şöyle bir şiir yazdı:

Yitirseydi Süleyman yitirdiğini ağlardı;
İfritleri, cinleri dahi onunla sızlardı..

Şu da bir başka şiir:

Öyleki musibetim, onlan şayet;
Atsaydım günlere kararırdı gayet..

***

İslâmî âdetler cümlesindendir ki: İslâm beldelerine kadılar tayin edile.. Böylece, geçen asrın kalma izleri silinip gide..

Serhend beldesi, İslâm beldelerinin en büyüklerindendir. Halbuki burada senelerden beri kadı yoktur.

Bu duâ mektubunu size getiren Kadı Yusuf'un babaları, Serhend yapılalı beri orada kadı olmuşlardır. Kendisi dahi, salâh ve takva ile güzel bir zattır. Bu işte bir uygunluk görürseniz, bu büyük kadılık işini kendisine veriniz.

Allah-ü Taâlâ, bizi ve sizi hak şeriat caddesinde sabit eylesin. O Şeriatın sudur yerine salât, selâm ve tahiyyet..

 

X (Twitter) sayfamız!

X (Twitter) adresimizi takip ederek, her türlü ilmi bilgilendirmeden istifade edebilirsiniz.

Günün Sözü

"Hz. İbn-i Abbas (r.a.)’dan: “Resûlüllah (s.a.v.) yiyecek ve içecekleri üflemekten nehyetti.” (Hadîs-i Şerif—Muhtâru’l-Ehâdis)"
Telif Hakkı © 2024 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.