Mektubat-ı Rabbani-Tam Metin Tercümesi-Abdülkadir Akçiçek-Çile Yayınları-1979
239.Mektup
- Ayrıntılar
- Kategori: Mektubat-ı Rabbani
- Gösterim: 4473
239. MEKTUP
MEVZUU : Bazı sorulara cevaplar
mahiyetindedir.
***
NOT : İMAMI RABBANİ Hz. bu mektubu. Molla
Ahmed, Berkî'ye yazmıştır.
***
Alemlerin Rabbı Allah'a hamd olsun. Salât ve
selâm, Seyyid'ül-mürseline, onun pak olan âl ve ashabının hepsine..
***
Şefkat ve re'fet yollu gönderilen sahife-i
kerimenin mazmununu mütalâa ile mesrur ve mübtehiç oldum.
O mektubunda yazıyorsun ki:
— Halleri arz etmek, ancak hallerin husul
bulması takdirine göredir..
Ey Mahdum,
Hallerin husul bulmasından murad, halleri hal
eden Yüce Zat ile irtibat ve alâkadır. Bu alâka peyda olduktan sonra, hallerin
husul bulmamasının bir zararı yoktur.
Yine yazıyorsun ki:
— Ben sizin için çok tohum ektim. Bunu
huzurda söylemiştiniz.
Ey Mahdum.
Durum budur. Ancak, meyvelerin husulü, uzun
zamanın geçmesine ve vakitlerin ilerlemesine bağlıdır. Hayatta iken de
olabilir; vefattan sonra da.. Bunun için sevin; amma acele etme..
***
Bu arada, Mevlâna Muhammed Salih'in
makalesini yazmışsın. Mevlâna Muhammed Salih hazır değil ki, ondan muradı ne
ise anlaşılsın. Ona bir itirazımız yoktur. Lâkin o hayırdır; hatıra başka bir
şey gelmiyor.
***
Yazdığına göre, sudur eden kötü edepten
bahsediyorsun. Bunun merakın olmasın; ihlâs sahiplerinin ufak hataları
affolunmuş. Bu bakımdan, hatıra toz konmasın.
***
Bu arada halinin araştırılmasını ve bundan
bahsedilmesini istiyorsun. Sübhan Allah'a hamd ve şükürler olsun. Sen illetsiz
olarak, evvelden evvel makbullerdensin.
***
Yine yazıyorsun ki:
— Zikir telkini için, meşayih çocuklarından
iki kişi hazırdır.
Ey Mahdum,
Bütün işlerde istihare etmek, sünnettir ve
uğurludur. Ancak, istihare ettikten sonra; uykuda, rüyada veya ayıkta, o fiilin
yapılması veya terk edilmesi babında bir şeyin açıktan anlatılması icab etmez.
İstihare ettikten sonra, kalbe meyil etmelidir. Taleb edilen şeye karşı kalbde
bir meyil ve ikbal varsa., yani: İlkten daha fazla., o işi yapmaya delildir.
Şayet meyil ve ikbal önceki gibi görülürse., bu durumda dahi bir engel yoktur.
Taa, ikbal tarafında bir ziyadelik anlaşılıncaya kadar, istihare tekrar edilir.
İstiharenin sonu yediye kadardır. Bu istiharelerin sonunda bir noksan durum
anlaşılırsa., o zaman, bu işte bir engelleme olduğu anlaşılmış olur. Bu
durumda, istiharenin tekrarında yine bir beis yoktur. Hatta istiharenin tekrarı
uygun ve yerinde olur. Hem de bütün hallerde.. Böyle yapmak, bir işin yapılması
ve yapılmaması için ihtiyat tedbiridir.
***
El-mebdeü vel-maad, adlı risalede:
— Ruhtan mükteseb cesed..
Beyanında yazılan ibarenin manasını
sormuşsun.
Ey Mahdum,
Bu cisimler için münasip işlere, ruhun
mübaşeret etmesi; ancak ruhtan iktisab edilen bu ceset vasıtası iledir. Büyük
zatların ruhaniyetinden sadir olan imdadlar dahi bu kabildendir. Allah onların
sırlarının kudsiyetini artırsın. Yani: Cisimlere uygun düştüğü şekilde..
Mesela: Düşmanları helak ve dostlara yardım gibi.. Bunlar çeşitli şekillerde ve
değişik yerlere göre olabilir..
***
Bu arada, zulmet fitnesinden eman talebi
sudur etmiştir.
Allah-ü Taâlâ, seni, hatta o bulunduğun yeri
bu zulmet şerrin mahfuz tutmuştur. Bunun için, gönlü hoş tutarak, o Yüce
Muhaddes zata teveccüh ediniz. Ümid ediyoruz ki: Bu mahfuz tutulma işi,
muvakkat değildir. Çünkü:
— «Gerçekten Rabbın, mağfireti bol Zat'tır.»
(53 32)
Manası vardır. Ancak, o diyar ehline nasihat
gereklidir. Yararlı hallerini, Müslümanlara karşı hayır arzularını
değiştirmekten onları sakındırmak lâzımdır. Bu manada Allah-ü Taâlâ, şöyle
buyurdu:
— «Bir kavim, kendi özlerindeki güzelliği
değiştirip bozmadıkça, Allah onları bozmaz..» (13/11)
Vesselam..