Mehmet Emre Fetvalar
Hibe (bağış)
- Ayrıntılar
- Kategori: Fetvalar
- Gösterim: 5539
İnsan, insanlığa faydalı olduğu nisbette kalben mesrur olur ve halk yanında itibar görür. "İnsanın hayırlısı, insanlara faydalı olandır" Hadis-i Şerifini düstur edinen mü'minler halka bağışta bulunup faydalı olmak isterler.
Harp meydanında, mert, hayır sahasında, cömert olan insan, memduh olur. Cimri bir kişi, zemden; müsrif kişi de demden kurtulamaz. İnsan, emin adımlar ile gayesine ulaşabilmek için, dinimizin hükümlerine riayet zorundadır. Zira bir şeyi yapmak kadar o işi dini hükümlere uygun olarak yapmak icap etmektedir.
İzahı sadedinde olduğumuz bu fetvalar, İslâm hukukundaki bağışlar ile ilgili hükümleri öğrenme arzusunda olan mü'minlere ışık tutacak mahiyettedir. Bu fetvaları okuyucularımızın istifadesine arz etmeden önce, birkaç hususu açıklamak isteriz:
a) Yapılacak bağış, varlığı ile yokluğu tereddütlü olan bir şeve bağlanmamış olmalıdır. "Şu işim olursa, bu evim sana hibe olsun", "Sınıfımı geçersem, bu kalem sana hediyem olsun" demek gibi.
b) Bağış, gelecek zamana muzaf olmamalıdır. Meselâ, "Şu tarlamı, gelecek Ramazan ayının başından itibaren oğluma hibe ediyorum" demek gibi. Zira hibe, içinde bulunduğumuz zamanda (halde) bir şahsa temlikte bulunmaktan ibarettir. Temlikin şarta bağlanması ve gelecek zamana muzaf olması caiz değildir.
c) Bağışın muvakkat olarak yapılmış olmaması şarttır.
d) Bağışı yapacak şahıs, böyle bir hibeye ehil olmalıdır. Binaenaleyh delilerin, bunak kimselerin ve çocukların hibeleri geçerli değildir. Bunlara bağış yapılabilirse de, kendileri başkasına bağışta bulunamazlar.
e) Bağışta, hibe yapacak şahsın rıza ve gönül hoşluğu ile teberruda bulunması şarttır. Zorlamak suretiyle yaptırılacak bağış geçerli değildir.
f) Bağışlanacak şeyin hibe zamanında mevcut olması şarttır. Meselâ, "İneğimin doğuracağı yavru, ağaçların vereceği meyve torunuma hibedir" demek sahih olmaz. Yok olan bir şeyi hâl-i hazırda temlik mümkün ve caiz değildir.
g) Bağışlanacak şeyin haddi zatında memlûk olması şarttır. Havadaki kuşun ve denizdeki balığın hibesi sahih olmaz.
h) Bağışlanacak şeyin diğer mallar arasından ayrılmış olması da şarttır. Ayrılmak suretiyle taksimi kabil olan bir malın, şayialı hisse olarak taksimi caiz değildir.
i) Bağışlanacak şeyin, hibe yapacak şahsın kendisine ait bir mal olması şarttır. Bir kimse başkasına ait olan bir malı, bağışlamış olsa, bu hibe fuzuli olup geçersizdir. Meğer ki, mal sahibi bundan haberdar olunca kabul etmiş bulunsun. Bu takdirde yapılan bağış geçerlilik kazanır. Zira işin sonunda gösterilen izin, baştan müsaade etmek gibidir.
2774 - Netice Fetvalarından: "(Yaşça) küçük, akıllı (ve iyiyi kötüden) ayırt eden bir çocuğa bağışlanan bir malı, o çocuk eline alsa bile tamam olur" (H.Ec. c. 2/109)
Açıklama: Kendisine bağış yapılan kimsenin, hibe edilen şeyi teslim alması, hibenin sahih olması için yeterlidir. Ayrıca kabul ettim, demesi şart değildir.
2775 - Netice Fetvalarından: "Zeyd sağlığında, sahip olduğum bütün eşyam Amr'ındır deyip, teslim etmezden önce vefat edecek olsa, hibe batıl olur" (H.Ec. c. 2/109)
Açıklama: Hibe, bağış yapılan şahıs tarafından kabul edilip teslim alınmak suretiyle tamam olur. Onun tesliminden önce hibeyi yapan şahsın vefatı, yapılan bağışı batıl kılar.
2776 - Abdürrahim Fetvalarından: "Kadın, kocasına veya erkek karısına, sen benden evvel ölecek olursan benim olsun; ben senden evvel ölecek olursam senin olsun diyerek yapacakları hibe sahih (ve geçerli) olmaz" (H.Ec. c/109)
2777 - Behce Fetvalarından: "Zeyd, bahçesinin arsasını büyük oğlu Amr'a hibe edip içindeki ağaçları bağışlamasa, o ağaçları kesip arsayı teslim etmeden önce Zeyd vefat etse, hibe batıl olur" (H.Ec. c. 2/109)
Açıklama: Hibe teslim muamelesi ile tamam olur. Bahçenin içindeki ağaçlar, arsa olarak teslime engel teşkil eder. Bu hal devam ederken, bağışı yapan şahsın ölümü ile hibe batıl olur.
2778 - Abdürrahim Fetvalarından: "Hind, kendisini boşayan kocasına, "Küçük çocuğumu benden almaz isen mehrimi sana hibe ettim" deyip, koca çocuğu kendi himayesine alsa, Hind de mehrini almaya güçlü ve haklı olur" (H.Ec. c. 2/109)
Açıklama: Hibe, bir şarta bağlanacak olursa geçerli olmaz. Bir ivaza bağlanması halinde muteber olursa da o karşılığın verilmemesi halinde hibeden dönülebilir.
2779 - Ali Efendi Fetvalarından: "Bir seneden fazla devam eden müzmin hastalığa tutulmuş bulunan kimse, sıhhatli kimse gibi olup, bu hastalığı sırasında bağış yapıp teslim etse ve bir müddet sonra da vefat etse, hibe ettiği şey terekesine katılıp miras olarak dağıtılmaz" (H.Ec. 2/109)
2780 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, küçük (yaştaki) oğlu Amr'a hibe ve teslim ettiği şeyden dönüş yapamaz" (H.Ec. c. 2/112)
2781 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, sağlığında, kardeşinin küçük yaştaki oğullarına bir miktar eşya bağışlasa ve (çocukların) vasisine teslim edip vefat etse, varisler bu bağışa müdahale edemezler" (H.Ec. c. 2/112)
Açıklama: Amca mevkiindeki şahsın sağlığında yaptığı bağış, teslim edilince tamamlanmış olur. Bağış yapılan çocukların varislerden olmayışı ve bağışın ölüm hastalığı sırasında yapılmayışı, hibenin vasiyet olarak kabulüne ve varisler tarafından yapılacak itiraza imkân bırakmaz.
2782 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, evimi küçük (yaştaki) oğlum Amr'a hibe ettim deyip açıklasa ve şahidlendirse bu bağış tamamlanmış olur. Oğlanın aldım demesi gerekli değildir" (H.Ec. 2/116)
2783 - Ali Efendi Fetvalarından: "Mecnunun hibesi sahih ve geçerli olmaz" (H.Ec. c. 2/110)
Açıklama: Akli muvazenesi bozulmuş bir hastanın yapacağı hibe geçerli değildir. Zira akıl hastası bulunan bir kimse, kâr ve zararını düşünebilecek halde değildir. Bu sebeple, dinimiz akıl hastalarının bu gibi tasarruflarını geçersiz saymıştır.
2784 - Netice Fetvalarından: "Bunağın hibesi sahih olmaz" (H.EC. c. 2/112)
2785 - Ali Efendi Fetvalarından: "İçkiden sarhoş olan kimsenin yaptığı bağış sahih ve geçerli olur" (H.Ec. 2/110)
Açıklama: Sarhoşun aklında -asli olarak- bir arıza bulunmayışı, sarhoşluğun tesirinin geçici oluşu ve akli melekelerinin tamamen muhtemel olmayışı, malında tasarruf salâhiyetini kaldırmaz. Bu sebeple yapacağı hibe geçerlidir.
2786 - Abdürrahim Fetvalarından: "Hind, bir hatim okuyup da sevabını kendisine bağışlaması şartı ile mehrini kocası Zeyd'e hibe etse ve fakat Zeyd hatimi okumadan vefat etse, Hind, kocasının arkaya bıraktığı maldan mehrini almaya güçlü ve haklı olur" (H.Ec. 2/109)
2787 - Behce Fetvalarından: "Bahşiş saçıldığı zaman, Zeyd eteğini açsa, eteğine düşen meblağ para vesair şey Zeyd'in olur" (H.Ec. 2/109)
Açıklama: Bazı memleketlerde gelin indirip bindirirken şeker, badem veya ceviz gibi yiyecekler yahut para saçma âdeti; bazı köylerde, çocuğun sünnet olma ameliyatının selâmetle sonuçlandığını müjdelemek için mendile sarılmış elma atma usulünün meşru oluşu bu fetvadan kaynaklanmaktadır.
2788 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, sağlığı yerinde iken hususi olarak kiraladığı şahsın elinde bulunan şu kadar koyununu küçük yaştaki kızı Hind'e bağışlasa ve hibesini şahitlendirse, vefat ettiğinde mirasçıları hibeyi makbul tutmayız, demeye güçlü olmazlar" (H.Ec. 2/111)
2789 - Feyziye Fetvalarından: "Hind, mehrini sağlığı yerinde olduğu halde iken, zifaf gecesinde kocası Zeyd'e bağışlayıp sonra vefat etse, mirasçılar hibeyi makbul tutmayız, demeye güçlü olmazlar" (H.Ec. 2/111)
2790 - Netice Fetvalarından: "Hibe edilip teslim olunan evi, hibe edilen şahıs, eliyle tamir etse, hibeyi yapan kimse bağışından dönemez" (H.Ec. 2/111)
2791 - Feyziye Fetvalarından: "Kendisine bir şey hibe olunan kimse, bağışlanılan şeyi başkasına bağışlayıp teslim ederek mülkünden çıkarmış olsa, birinci hibe eden kimse dönüş yapamaz" (H.Ec. 2/111)
2792 - Netice Fetvalarından: "Hind, vefat eden kocası Zeyd'in mirasçılarına, eğer ölünceye kadar beni gözetirseniz, Zeyd'in üzerinde alacağım olan mehrim sizin olsun dese, bu hibe sahih ve geçerli olmaz" (H.Ec. 2/111)
2793 - Ali Efendi Fetvalarından: "İkrah ile yapılmış olan hibe sahih ve muteber değildir" (H.Ec. c. 2/110)
Açıklama: Zorlamakla yapılacak bir bağış, gönül rızasına dayanmadığı için geçerli olamaz.
2794 - Netice Fetvalarından: "Hibe edeyim, diye va'd etmekle hibe etmiş olmaz" (H.Ec. c. 2/113)
2795 - Netice Fetvalarından: "Kişinin ölüm hastalığı sırasında mirasçısına hibe yapması caiz olmaz" (H.Ec. 2/115)
2796 - Netice Fetvalarından: "Hind, hasta olduğu sırada, kocası Zeyd'e şayet bu hastalıktan ölecek olursam mehrim senin olsun, dese sahih ve geçerli olmaz" (H.Ec. c. 2/111)
2797 - Feyziye Fetvalarından: "Zeyd, kendisinden alacaklı bulunan Amr'a tuz ekmek hakkını helâl et dese, Amr da helâl olsun deyip alacağını helâl etmese Zeyd borçtan kurtulmuş olmaz" (H.Ec. 2/111)
2798 - Feyziye Fetvalarından: "Hibeyi yapan şahsa, karşılık olarak bir şey veren Zeyd vefat etse, mirasçıları o karşılığa müdahale edemezler" (H.Ec. 2/111)
2799 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, Amr'ın elinde emanet olarak duran eşyasını küçük yaştaki oğlu Bekir'e hibe ve bu bağışı şahitlendirip ilan ettikten sonra vefat etse, bahsi geçen şeylere diğer varisler müdahale edemezler" (H.Ec. 2/112)
2800 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, başka bir memlekette bulunan mülkünü Amr'a hibe edip almaya salâhiyet verse, Amr da aldıktan sonra vefat etse, Zeyd pişman olup dönüş yapamaz" (H.Ec. 2/112)
2801 - Abdürrahim Fetvalarından: "Hind, kardeşi Zeyd'in eşyasını, Zeyd'in izni olmadan onun karısına hibe etse, Zeyd bunu geçerli saymadan önce vefat etse, varisler (o eşyayı) mirasa katarlar" (H.Ec. 2/112)
2802 - Ali Efendi Fetvalarından: "Hibe edenin kumaşları ile meşgul olup, tahliye ve teslim bulunmayan evin hibe edilmesi sahih olmaz" (H.Ec. 2/113)
2803 - Netice Fetvalarından: "Taksimi kabil olmayan akar hissesinin, hisse-i şayia olarak hibe ve teslimi sahih olur" (H.Ec. 2/113)
2804 - Ali Efendi Fetvalarından: "Gerdek gecesinde mehrini kocana hibe ettin mi? denildiğinde sükut eden Hind bağış yapmış sayılmaz" (H.Ec. 2/110)
2805 - Feyziye Fetvalarından: "Zeyd'in, beni ölünceye kadar görüp gözetirsin, diyerek yaptığı hibe batıl olduğundan Amr da Zeyd'e karşılık olarak bir şey verse, o da batıl olur" (H.Ec. 2/111)
2806 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, "Al, takın" diye karısına verdiği küpeyi, zevcesi alıp takındıktan sonra ölecek olsa (o küpe kadının elinde emanet olup, esasen) kocanın malı olduğundan mirasa dahil olur" (H.Ec. c. 2/110)
2807 - Behce Fetvalarından: "İneğin bağışlanmasında karnındaki yavruyu istisna etmek, hibenin sıhhatine mani değildir" (H.Ec. 2/109)
2808 - Netice Fetvalarından: "Zeyd, malik olduğum her şeyim karım Hind'indir deyip, teslim etmezden önce vefat etse bu bağış batıl olur" (H.Ec. c. 2/112)
2809 - Netice Fetvalarından: "Zeyd, sıhhati yerinde iken, deli bulunan oğluna mülkü olan akarını hibe ve (bu bağışı) şahitlendirecek olsa sahih olur" (H.Ec. 2/113)
2810 - Netice Fetvalarından: "Zeyd, mülkü bulunan bir evi, karısı Hind'e, ölünceye kadar benimle güzel geçinirsen (bu ev) senin olsun dese sahih olmaz" (H.EC. c. 2/112)
2811 - Netice Fetvalarından: "(Bağışlanan şey) teslim edilmezden önce (vaki olan) ölüm ile, hibe batıl olur" (H.EC. 2/112)
2812 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, mülkü olan evini Amr'a icar edip, işlememiş senenin kirasından bir miktarını Amr'a hibe etse, sahih olmaz" (H.Ec. c. 2/113)
Açıklama: Bir kimse, ancak kendi mülkiyeti altında bulunan bir şeyi bağış yapabilir. İşlememiş bulunan bir ayın kira bedelini bağışlamak, kendine ait olmayan bir şeyi hibe kabilinden olduğundan geçerli değildir.
2813 - Netice Fetvalarından: "Zeyd, sağlığı yerinde iken oğlu Amr'a bir miktar eşya bağış ve teslim edip daha sonra vefat etse, Amr, Zeyd'in terekesinden miras hissesini almaya da güçlü ve haklı olur" (H.Ec. 2/113)
2814 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, mülkü bulunan kütüphanenin içindeki kitaplarını sıhhati yerinde iken oğlu Amr'a, kütüphanesi ile birlikte, hibe ve teslim etse, bağış tam ve geçerli olup, Zeyd vefat edince, diğer varisleri buna müdahale edemezler" (H.Ec. 2/113)
2815 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, evinin arsasını Amr'a hibe edip (üzerindeki) binayı yıksa ve arsayı teslim etmeden Zeyd vefat etse, bağış batıl olur" (H.Ec. 2/114)
2816 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd'in Amr'a hibe ettiği şeyi, Amr Zeyd'e emanet olarak teslim etse, mahkeme (kararı) veya rıza ile dönüş bulunmadan Zeyd o şeyi tüketse, Zeyd'in ödemesi lâzım gelir" (H.Ec. 2/116)
2817 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd'in, Amr'a hibe ve teslim ettiği hayvan, semirip devamlı üremiş olsa Zeyd dönüş yapamaz" (H.Ec. 2/116)
2818 - Abdürrahim Fetvalarından: "Hibe ile borç hususunda ihtilâf olunup, iki tarafın da açıklayıcı delili olmasa, söz borç iddia edenindir" (H.Ec. 2/116)
2819 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, mülkü olan arsa üzerine yaptığı ambarın (yerini değil) sadece ambarını hibe ve teslim edip daha sonra Zeyd Amr'a hitaben, ambarı kaldır, dediğinde arsayı ambarla birlikte zapt ederim, demeye güçlü olmaz" (H.Ec. 2/116)
2820 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, senin mülkün, vefat ettiğinde kızım Hind'e intikal etmek şartı ile, diyerek evini Amr'a hibe ve teslim etse, hibe sahih, şart ise batıl olur" (H.Ec. 2/116)
2821 - Netice Fetvalarından: "Zeyd, Hind'i aile olarak alırken Zeyd'in dost ve akrabasının hediye olarak getirdikleri bakır kaplar, Zeyd'in ölümü halinde mirasa dahil olur. (Karısı) onları tek başına almaya muktedir olamaz" (H.Ec. 2/116)
Açıklama: Evlenen erkeğin dost ve akrabası tarafından getirilen eşya, tamamen erkeğe ait olur. Kadının evine getirilen hediyeler ve kızın akraba ve dostlarının taktığı ziynet eşyası da tamamen kadına mahsustur. İkisinin evlenmeleri, gelen hediyelerde ortaklığı gerektirmez.
2822 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, malik olduğum eşyanın bir miktarını küçük yaştaki kızıma hibe ettim dese ve fakat belirtip açıklamasa sahih olmaz" (H.Ec. 2/116)
2823 - Netice Fetvalarından: "Zeyd, bir miktar eşyasını küçük yaştaki akıllı ve iyiyi kötüden ayırt eden kızkardeşi Hind'e hibe ve teslim etse, o da kabul edip alsa, Zeyd bağıştan dönüş yapamaz" (H.Ec. 2/115)
2824 - Ali Efendi Fetvalarından: "Varislerden biri, (muris'e) borçlu olan kimse üzerindeki hissesini borçluya hibe etse sahih olur" (H.Ec. 2/114)
2825 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, falan (yerdeki) çiftliğimi ve o çiftlikte bulunan hayvanlar ile hububat ve ambarların hepsini küçük (yaştaki) oğlum Amr'a hibe ettim diye şahitlendirip fakat sayı, miktar ve kitleyi açıklamayıp vefat etse, ikrar gününde mevcut olan şeyler, Amr'ın olur" (H.Ec. 2/115)
2826 - Netice Fetvalarından: "Zeyd'in hizmetçisi Amr'a, bazı kimseler bir miktar para bağışlayıp teslim etseler, Zeyd o benim hizmetçimdir, diyerek paraya müdahale etmeye güçlü olmaz" (H.Ec. 2/115)
2827 - Ali Efendi Fetvalarından: "Hibe yapan kimse, bağış yapılacak şahsın elinde bulunmayan bir şeyi ona hibe edip (fakat) teslim etme ve (bağışlanan şeyi hibe edilen şahsı tarafından) alma bulunmasa (hibe) tamam olmaz" (H.Ec. c. 2/112)
Açıklama: Hibe edilecek bir şey, bağış yapılacak şahsın elinde bulunmuyor ise, hibe edilince ayrıca teslim muamelesine muhtaç olur. Aksi halde hibe tamam olmaz.
2828 - Abdürrahim Fetvalarından: "İyi bir hale sahip bulunan Zeyd, küçük oğlu Amr'a bağışladığı bir şeyi, (ihtiyacından dolayı) bir şahsa satıp teslim etse ve parasını kendi işlerine sarf ve (daha sonra) vefat etse, Amr, buluğ çağına ulaşınca o parayı (babasının) arkaya bıraktığı maldan alır" (H.Ec. c. 2/112)
Açıklama: Hibe edilen şey, teslim edilince artık mülk olmaktan çıkar ve bağış yapılan şahsın olur. Hibe yapan kimsenin onu satması, oğluna karşı borç altına sokar. Bu sebeple oğlu, babasının bıraktığı maldan, önce alacağını tahsil eder, daha sonra mirastan payına düşeni alır.
2829 - Netice Fetvalarından: "Taksimi kabil olmayan evdeki hisse-i şayiasını, ortağına bağışlayıp teslim etse geçerli olur" (H.Ec. 2/110)
2830 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Zeyd, lâtife yolu ile, Amr'a "Elinde olan şeyi bana hibe eyle" deyip o da hibe ettim, dese ve teslim etse bu hibe sahih olur" (H.Ec. c. 2/109)
2831 - Netice Fetvalarından: "Zeyd, kiracının elinde bulunan bir akarını, küçük oğluna hibe edip (sonra) vefat etse, diğer mirasçılar o evi mirasa komaya güçlü olurlar" (H.Ec. c. 2/110)
Açıklama: Yapılan hibe, kiracının elinde bulunması hasebiyle, bağış yapılan kimseye teslim edilemediğinden, hibe tamamlanmış olmamakta ve miras olarak taksime tabi tutulmaktadır.
2832 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, Amr'ın üzerindeki alacağını Bekir'e hibe etse (ve fakat) ele alma (işi) bulunmasa, (bağış) tamam olmaz" (H.Ec. c. 2/111)