Sıcak havada burnu kanayan çocuğu yatırmayın

Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Kılınç, aşırı sıcaklarda çocuklarda burun kanamasının sık görüldüğünü söyledi.

Kanamaların sıcağın etkisiyle burun içindeki mukozanın çatlamasından kaynaklandığını belirten Kılınç'ın verdiği bilgilere göre, burun içindeki nemlendirme mekanizmasının bozulması mukozanın çatlamasına sebep olur. Önlem olarak burun içine nemlendirici burun kremi uygulanabilir. Burnu kanayan çocukların yatırılmaması çok önemli. Bu durumda kan genize gider ve çocuğun boğulmasına sebep olabilir. Bunun yerine çocuk öne doğru eğilmeli ve buruna tampon uygulanmalı. Kanama durmazsa çocuk doktora götürülmeli. Aşırı sıcakta güneş altında uzun süre kalınırsa terleme metabolizması da bozulur ve vücut iç ısısı artar. Ani iç ısı yükselmesiyle çocuklar şoka girebilir.

Devamını oku: Sıcak havada burnu kanayan çocuğu yatırmayın

Eyvah! Çocuğum karıncadan bile korkuyor

Ahşap merdivenlerden telaşla ve düşe kalka çıkan çocuk "baaaabaaa" diye bağırır. Yıllardır görmediği köylüleriyle hasbihal eden baba, herkes gibi meraklanır. Nihayet nefes nefese odaya giren çocuk, "Baba kocaman bir kuş gördüm. Uçamıyor, yakalamak istiyorum, kaçıyor" der. Heyecandan yerinde duramıyordur, babasını elinden tuttuğu gibi balkona çıkarır ve avluda yemlenen tavukları gösterir. Onların ardında balkona çıkan ahali kahkahalarla güler. Pedagog Adem Güneş, aradan 11 yıl geçmesine rağmen bu anısını anlatırken hâlâ gülüyor.

Devamını oku: Eyvah! Çocuğum karıncadan bile korkuyor

Baba olmak kolay, babalık yapmak zor

Hacettepe Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre, babaların yüzde 70'i çocuğunun yaptığı hatayı anlaması için onunla konuşmayı tercih ediyor. Yüzde 30'u ise, bağırma, küfür etme, şiddet uygulama gibi olumsuz davranışlarda bulunuyor. Çocukların babalarıyla paylaşımlarında ilk sıraları parka gitmek, birlikte çocuk programı seyretmek ve oyun oynama alıyor.

Çocuğun sağlıklı gelişimi için sadece anne bakımının ve eğitiminin yeterli olmadığını ifade eden uzmanlar, babanın da her aşamada etkin rol alması gerektiğini vurguluyor.

Devamını oku: Baba olmak kolay, babalık yapmak zor

Çocukları teknolojiye esir etmeyin, onların oyun oynamaya ihtiyacı var

Bilgisayar teknolojisinin insanların hayatına girmesiyle birlikte çocuklar sokakta birlikte oynamayı unutuyor.

İstedikleri gibi koşan, atlayan, zıplayan, hayal güçleri ile sayısız oyun ve öykü üreten çocuklar, önce atari, ardından bilgisayarın evlere girmesiyle teknolojiye esir oldu. Bilişim teknolojisinin akılalmaz hızına ayak uydurmaya çalışan çocukların sokak oyunlarından giderek uzaklaştığına dikkat çeken çocuk gelişimi uzmanları, teknolojinin çocuğu yalnızlığa ittiğini, bu durumun psikolojik sorunlara sebep olabileceği uyarısında bulunuyor.

Devamını oku: Çocukları teknolojiye esir etmeyin, onların oyun oynamaya ihtiyacı var

Çocuğunuza Sakın Duyulmamış İsim Koymayın

Bilimsel araştırmalar böyle duyulmamış veya çok az duyulmuş isim konan çocukların daha çok suç işlediklerini gösteriyor.

Amerika’ da Shippensburg Üniversitesi’nde yapılan ve Jurnal Social Science Quarterly isimli dergide de yayınlanan bir araştırmaya göre erkek çocuklarına olağandışı, acayip, değişik, duyulmamış isim koymayı düşünen anne ve babaların bir an önce bundan vazgeçmeleri gerekiyor. Çünkü bu araştırmada böyle tuhaf isimli çocukların suç işleme ve cezaevine düşme ihtimallerinin alışılmış isimli oğlanlara göre çok daha fazla olduğu ortaya çıkmış.

Devamını oku: Çocuğunuza Sakın Duyulmamış İsim Koymayın

Kıyaslanan çocuk mutsuz oluyor

Başkalarıyla kıyaslanma çocukların ruh dünyasında derin yaralar açar ve büyük komplekslere zemin teşkil edebilir. Özellikle kardeşler arasında sık yapılan kıyaslamalar, aşağılık kompleksine sebep olur. Çocuklar kıyaslanmadan kendi kişilik özelliklerine göre takdir edilmelidir.

Çocuk eğitiminde nasihat ve güzel örnek vermek önemlidir. Ancak bu kıyaslama şekline döndüğünde mutsuz eder. Sadece çocuklar ve gençler değil yetişkinler de başkalarıyla kıyaslandıklarında kendilerini kötü hissederler. Her insan yaratılıştan gelen özellikler, yetişme şartları gibi pek çok yönden farklılıklara sahiptir, her birey eşsizdir, kendine hastır. Kişiler performansları ile değerlendirilir ve önlerine hedefler konulurken bu farklılık göz önüne alınmalıdır.

Devamını oku: Kıyaslanan çocuk mutsuz oluyor

Çocuklar doğal aşısını kaybetti

Çocukluğumuzun vazgeçilmez oyunları arasında arkadaşlarımızla ayakkabılarımıza kum doldurup oynamak vardı. Kumdan evler, kaleler yapmaya bayılırdık.

Bu oyunları oynarken her yerimiz toz içinde kalır ve eve gittiğimizde annemizden güzel bir azar işitirdik. Bazen bu azarlamalar birkaç şefkat tokadıyla da süslenirdi! Ama yine de siz annenize teşekkür edin, iyi ki sizi eve hapsedip çocukluğunuzu yaşamanıza engel olmamış. Neden mi? Doğayla iç içe büyürken farkında olmadan bünyeniz de güçleniyor.

Devamını oku: Çocuklar doğal aşısını kaybetti

Çocuğunuzla, duygularını söze dökerek konuşun

Anne-babalar çocuklarını büyütürken kimi zaman onlarla ilişki kurmada sorunlar yaşıyor. Kendilerine göre olması gereken davranışları yaptıramayınca üzülüyor, geriliyor ve bazen de zor kullanıyor, hatta şiddete başvuruyorlar. Karşılıklı mücadele haline gelen ilişki şekli, her iki tarafın sinirli, agresif, inatçı tavırlarıyla sorun yumağına dönüşüyor.

Oyun terapisti ve psikolog Nilüfer Devecigil, sabrının son demlerini yaşayan böyle anneye veya babaya önce durup kendisine bakmasını öneriyor. Çünkü, çocuk anne-babasının aynası ve orada ne görürse onu taklit ediyor. Ayrıca, çocuğun şikâyet edilen davranışlarından önce ebeveyni ile arasında 'o anda' nasıl bir ilişki yaşandığına dikkat edilmesi gerekiyor.

Devamını oku: Çocuğunuzla, duygularını söze dökerek konuşun

Gençlerde korkular

Korku doğuştan getirdiğimiz insani bir durum... Normal sınırları aştığında patalojik bir sorun olarak ortaya çıkarken çoğu zaman bizi koruyan ve tehlike sinyalleri veren bir duygudur. Korkularımız kaybetme endişelerimizle birlikte gelir ve bizi tedbir almaya çağırır. Sağlığımıza ya da varlığımıza zarar geleceğini sezdiğimizde irkilir ve kendimizi korumaya çalışırız. Korkularımızın müşterek gerekçeleri olsa da renkleri vardır. Çocuklukta yaşlılıkta, gençlik döneminde korkumuzun ya da endişemizin renkleri değişebilir.

Ergenlik döneminde genç daha çok toplum tarafından dışlanmaktan arkadaşları arasında saygın bir yer edinememekten ve değersizlik duygusuna kapılmaktan korkar. Bunun için genç çeşitli gruplara girebilir, markalı giysi takıntısına kapılabilir toplumun kabul etmediği kesimlere kayabilir...

Devamını oku: Gençlerde korkular

Otizmin farkına varma zamanı

Birleşmiş Milletler'in kararıyla, 2008 yılında başlamak üzere, tüm dünyada otizm konusunda farkındalık oluşturmak ve sorunlara çözüm bulmak amacıyla, her yıl 2 Nisan tarihi 'Dünya Otizm Günü' ve nisan ayı 'Otizm Farkındalık Ayı' olarak kabul edildi.

Biz de otizmin farkına varmak için Tohum Türkiye Otizm Erken Tanı ve Eğitim Vakfı'nın özel okulunu ziyaret ettik.

Genç kız, sesinin en güzel tonuyla "Çok güzel söylediiin!" diyerek bir anda kucakladığı çocukla birlikte küçük salonun ortasında dakikalarca dönüyor.

Devamını oku: Otizmin farkına varma zamanı

Hayallerimiz robotlaşmasın

Fırsat verin zorlaştırmayın

Çocuklarımıza kendilerini geliştirmeleri için uygun fırsatlar sunalım; ama tüm bunları onları gereğinden fazla zorlamadan yapalım.

Günümüzde pek çok kimse, çeşitli sebeplerle, bir ya da en fazla iki çocuğa sahip olmayı arzular. Çocuklarımıza daha iyi bir hayat sunabilmek için şartlarımızı zorluyor ve önceliklerimizi çocuğun hayatına göre belirliyoruz. Buraya kadar her şey yolunda gibi görünüyor. Fakat aynı zamanda içinden çıkılması zor bir tuzağın içine girdiğimizi fark edemiyoruz.

Devamını oku: Hayallerimiz robotlaşmasın

Telif Hakkı © 2025 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.