طَاعَةٌ وَقَوْلٌ مَّعْرُوفٌ فَإِذَا عَزَمَ الْأَمْرُ فَلَوْ صَدَقُوا اللَّهَ لَكَانَ خَيْرًا لَّهُمْ Tâatun ve kavlun ma’rûf(ma’rûfun), fe izâ azemel emr(emru), fe lev sadekûllâhe le kâne hayran lehum. Sureler Anasayfası
Sadakat.Net- Kırık Manalı ve Karşılaştırmalı Meal
muhammed suresi 21. Ayet
tâatun : itaat ve kavlun : ve söz ma'rûfun : maruf, güzel fe izâ : fakat o zaman, olunca, olduğunda azeme : azmedildi, kesinleşti el emru : bir iş fe : o zaman lev : eğer, şâyet, olsa sadekûllâhe : Allah'a sadakat gösterdi, sadık oldu le : elbette, mutlaka kâne : oldu hayran : daha hayırlı lehum : onlar için Hasan Basri Çantay
(Onların vazîfesi) tâatdı, güzel söz söylemek (tatlı dil kullanmak) dı. Bunun için onlar, iş ciddîleşince, derhal Allaha (verdikleri sözde) sadâkat gösterselerdi kendileri için elbet hayırlı olurdu.
Ömer Nasuhi Bilmen
(Onlar için) İtaat ve güzel söz (yaraşır). Sonra (savaş) emri, kat'iyyet kesbedince eğer Allah'a sadâkatta bulunsalar idi elbette kendileri için hayırlı olurdu.
Elmalılı Hamdi Yazır
Fakat bir tâat ve bir güzel söz, sonra emir kat'ıyyet kesbedince Allaha sadakat etselerdi elbette kendileri için daha hayırlı olurdu
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Fakat bir itaat ve güzel bir söz(dü yapmaları gereken); sonra emir kesinleşince Allah'a karşı dürüstlük etselerdi, elbette kendileri için daha hayırlı olurdu.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Onların vazifesi itaat ve güzel söz söylemekti. Sonra iş kesinleşince Allah'ın emrine sadakat gösterselerdi, elbette kendileri için daha hayırlı olurdu.
Diyanet İşleri (eski)
(20-21) İnananlar: 'Keşke bir süre indirilse de cihada çıksak' derlerdi. Fakat hükmü açık bir süre inip, orada savaş zikredilince, kalblerinde hastalık olanların, ölüm korkusuyla bayılmış kimselerin bakışları gibi, sana baktıklarını gördün. Oysa onlara itaat etmek ve uygun olanı söylemek yaraşırdı. İş ciddileşince Allah'a verdikleri yeminde doğruluk gösterselerdi, onların iyiliğine olurdu.
Diyanet İşleri
İtaat ve güzel bir söz onlar için daha hayırlıdır. İş ciddileşince Allah’a verdikleri söze bağlı kalsalardı, elbette kendileri için daha iyi olurdu.
Diyanet Vakfi
(Onların vazifesi) itaat ve güzel sözdür. İş ciddiye bindiği zaman Allah'a sadakat gösterselerdi, elbette kendileri için daha hayırlı olurdu.
Celal Yıldırım
(Onlara gereken,) itaat ve güzel bir sözdür. İş, ciddileşip kesinlik kazanınca, Allah'a sadakatlerini gösterselerdi, elbette kendileri için çok hayırlı olurdu.
Suat Yıldırım
Onlara düşen: İtaat etmek ve tatlı söz söylemektir. İş ciddiye bindiğinde, Allah’a verdikleri sözde dursalardı, kendileri için elbette daha hayırlı olurdu.
Ali Fikri Yavuz
Fakat bir itaat ve güzel bir söz, onlar için hayırlıdır. Sonra (cihadın farziyetine dair) emir kesinleşince, Allah’a sadakat gösterselerdi, elbette haklarında daha hayırlı olurdu.
İbni Kesir
İtaat ve güzel söz. Bunun için iş ciddileşince derhal Allah'a sadakat gösterselerdi; elbette kendileri için daha hayırlı olurdu.
Abdulbaki Gölpınarlı
İtâat etmek ve güzel söz söylemek gerekti, derken işe iyice sarılınca da Allah'ın gerçek söylediğini kabûl etselerdi görürlerdi ki bu, kendilerine daha da hayırlı olmaktadır.
Adem Uğur
(Onların vazifesi) itaat ve güzel sözdür. İş ciddiye bindiği zaman Allah'a sadakat gösterselerdi, elbette kendileri için daha hayırlı olurdu.
Ali Bulaç
İtaat ve maruf (güzel) sözdü. Fakat iş, kesinlik ve kararlılık gerektirdiği zaman, şayet Allah'a sadakat gösterselerdi, şüphesiz onlar için daha hayırlı olurdu.
Bekir Sadak
(20-21) Inananlar: «Keske bir sure indirilse de cihada ciksak» derlerdi. Fakat kesin anlamli bir sure inip, orada savas zikredilince, kalblerinde hastalik olanlarin, olum korkusuyla bayilmis kimselerin bakislari gibi, sana baktiklarini gordun. Oysa onlara itaat etmek ve uygun olani soylemek yarasirdi. is ciddilesince Allah'a verdikleri anda dogruluk gosterselerdi, onlarin iyiligine olurdu.
Fizilal-il Kuran
İtaat etmek ve güzel söz söylemektir. İş ciddiye bindiği zaman Allah'a sadakat gösterselerdi, elbette kendileri için daha hayırlı olurdu.
Gültekin Onan
İtaat ve maruf (güzel) sözdü. Fakat buyruk kesinlik ve kararlılık gerektirdiği zaman, şayet Tanrı'ya sadakat gösterselerdi, şüphesiz onlar için daha hayırlı olurdu.
Muhammed Esed
(Allah'ın çağrısına) uymak ve (O'nun) rızasını kazanabilecek bir söz (söylemek)tir. Konu (O'nun indirdiği vahiy tarafından) çözümlendiği için Allah'a karşı sadık olmak onların kendi iyiliği içindir.
Şaban Piriş
Bir işe azmedince itaat etmek ve güzel söz söylemektir. Eğer Allah’a bağlı kalsalardı, kendileri için daha iyi olurdu.
Tefhim-ul Kuran
İtaat ve maruf (güzel) sözdü. Fakat iş, kesinlik ve kararlılık gerektirdiği zaman, şayet onlar Allah'a sadakat gösterselerdi, şüphesiz onlar için daha hayırlı olurdu.
Ümit Şimşek
İtaat ve güzel söz. İş ciddîleştiğinde Allah'a verdikleri sözde dursalardı, onlar için daha hayırlı olurdu.
Süleyman Ateş
Onlara düşen, itâ'at etmek ve güzel söz söylemektir. İş ciddiye bindiği zaman Allah'a verdikleri söze sadık kalsalardı, elbette kendileri için daha iyi olurdu.
Yaşar Nuri Öztürk
İtaat ve güzel bir söz! İş budur. İş ciddileşince, Allah'a verdikleri söze sadık olsalardı kendileri için daha iyi olurdu.
Edip Yüksel
İtaat etmek ve güzel konuşmaktır. İş kararlaştırılınca ALLAH'a karşı dürüst olsalar kendileri için iyi olurdu.