وَتَرَى كُلَّ أُمَّةٍ جَاثِيَةً كُلُّ أُمَّةٍ تُدْعَى إِلَى كِتَابِهَا الْيَوْمَ تُجْزَوْنَ مَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ Ve terâ kulle ummetin câsiyeh(câsiyeten), kullu ummetin tud’â ilâ kitâbihâ, el yevme tuczevne mâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).Sureler Anasayfası
Sadakat.Net- Kırık Manalı ve Karşılaştırmalı Meal
casiye suresi 28. Ayet
ve terâ : ve görürsün kulle : bütün, hepsi ummetin : ümmet câsiyeten : diz çökmüş olarak kullu : bütün, hepsi ummetin : ümmet tud'â : davet edilir, çağrılır ilâ kitâbihâ : onun kitabına, kendi kitabına el yevme : gün tuczevne : karşılığı (ceza veya mükâfat) verilir mâ : şey(ler) kuntum : siz oldunuz ta'melûne : siz yapıyorsunuz Hasan Basri Çantay
Ve sen (Habîbim) her ümmeti diz çökmüş bir halde göreceksin. Her ümmet kitabı (nın başı) na çağırılacak (ve onlara şöyle denilecekdir:) «Bu gün (dünyâda) yapmış olduklarınızın karşılığı verilecek».
Ömer Nasuhi Bilmen
Ve her ümmeti diz çökmüş bir halde göreceksin. Her ümmet, kitabına çağırılacaktır. «Yapmış olduğunuz şey ile bugün cezalandırılacaksınız (denilecektir).»
Elmalılı Hamdi Yazır
Ve her ümmeti görürsün ki diz çökmüştür, her ümmet kitabına da'vet olunuyordur, bu gün o yaptığınız amellerin cezâsı verilecek
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Her ümmeti diz çökmüş görürsün. Her ümmet kendi kitabına çağırılır: «Bugün o yaptığınız amellerin cezası verilecektir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
O gün her ümmeti, diz çökmüş görürsün. Her ümmet, kendi kitabına çağırılır, onlara: «Bugün yaptığınız amellerin cezası verilecektir.
Diyanet İşleri (eski)
Her ümmeti diz üstü çökmüş olarak görürsün. Her ümmet kitabına çağrılır. Onlara denir ki: 'Bugün, size işlediğinizin karşılığı verilecektir.'
Diyanet İşleri
O gün her ümmeti diz çökmüş görürsün. Her ümmet kendi kitabına çağrılır. (Onlara şöyle denilir:) “Bugün (yalnızca) yaptıklarınızın karşılığı verilecektir.”
Diyanet Vakfi
O gün her ümmeti, diz çökmüş görürsün. Her ümmet kendi kitabına çağırılır, (onlara şöyle denilir:) «Bu gün, yaptıklarınızla cezalandırılacaksınız!»
Celal Yıldırım
(O gün) her ümmeti dizüstü çökmüş görürsün ve her ümmet kendi kitabına çağrılır. Bugün yapageldiğiniz şeylerin karşılığını görürsünüz.
Suat Yıldırım
O gün bütün ümmetleri, bir araya toplanmış ve diz çökmüş vaziyette görürsün. Her ümmet, hesap defterlerini okumaya çağırılır. Daha önce ne yaptıysanız bugün sadece onun karşılığını alırsınız.
Ali Fikri Yavuz
Ve (Ey Rasûlüm), sen her ümmeti toplanmış bir halde göreceksin. Her ümmet (her din sahibi) amelinin yazılı bulunduğu deftere çağrılacak. (Onlara denir ki:) Bugün o işlediğiniz amellerin cezası size verilecek.
İbni Kesir
Her ümmeti dizüstü çökmüş görürsün. Her ümmet kendi kitabına çağrılır. Bugün, size yaptıklarınızın karşılığı verilecektir.
Abdulbaki Gölpınarlı
Ve görürsün ki her ümmet, diz çökmüş, kendi kitabına çağrılmada. O gün, ne yaptıysanız onun karşılığını bulur, ona göre mücâzâta ve mükâfâta erişirsiniz.
Adem Uğur
O gün her ümmeti, diz çökmüş görürsün. Her ümmet kendi kitabına çağırılır, (onlara şöyle denilir:) "Bu gün, yaptıklarınızla cezalandırılacaksınız!"
Ali Bulaç
O gün sen, her ümmeti diz üstü çökmüş (veya toplanmış) olarak görürsün. Her ümmet, kendi kitabına çağrılır. "Bugün yaptıklarınızla karşılık göreceksiniz."
Bekir Sadak
Her ummeti diz ustu cokmus olarak gorursun. Her ummet kitabina cagrilir. Onlara denir ki: «Bugun, size islediginizin karsiligi verilecektir.»
Fizilal-il Kuran
O gün her ümmeti Allah'ın huzurunda diz çökmüş olarak görürsün. Her ümmet kitabını almaya çağırılır: «Bugün size işlediğinizin karşılığı verilecektir.»
Gültekin Onan
O gün sen her ümmeti diz üstü çökmüş (veya toplanmış) olarak görürsün. Her ümmet kendi kitabına çağrılır. "Bugün yaptıklarınızla karşılık göreceksiniz."
Muhammed Esed
Ve (o Gün) bütün insanları (zillet içinde) diz çökmüş görürsün; herkes kendi sicili ile (yüzleşmeye) çağrılır: "Bugün, yaptığınız her şeyin karşılığını göreceksiniz!
Şaban Piriş
O gün, her ümmeti diz üstü çökmüş görürsün. Her ümmet, kendi kitabına çağrılır: -Bugün, yaptıklarınızın karşılığını göreceksiniz! denir.
Tefhim-ul Kuran
O gün sen, her ümmeti diz üstü çökmüş (veya toplanmış) olarak görürsün. Her ümmet, kendi kıtabına çağrılır. «Bugün yapmakta olduklarınızla karşılık göreceksiniz.»
Ümit Şimşek
O gün herbir ümmeti diz çökmüş halde görürsün. Herbir ümmet, hesap defterinin başına çağırılır. O gün, yaptıklarınızın karşılığını bulursunuz.
Süleyman Ateş
(O gün) Her ümmeti (Allâh'ın huzûrunda) toplanmış görürsün. Her ümmet, kendi Kitabına (yaptığı işlerin tutanağı olan amel defterine) çağırılır: "Bugün yaptıklarınızla cezâlandırılacaksınız!"
Yaşar Nuri Öztürk
O gün tüm ümmetleri, toplanıp diz çökmüş görürsün. Her ümmet kendi kitabına davet edilir. Bugün, yapıp-ettiklerinizin karşılığıyla yüzyüze getireleceksiniz.
Edip Yüksel
Her toplumu diz çökmüş halde görürsün. Her toplum kendi kitabına çağrılır: 'Bugün size, yaptıklarınızın karşılığı ödenecektir.'