لِإِيلَافِ قُرَيْشٍ
Li îlâfi kureyş(kureyşin).
| li | : için |
| îlâfi | : ülfet, emin ve rahat olmaları |
| kureyşin | : Kureyş (Kabilesi) |
(Baari) Kureyş emn-ü selâmete,
Kureyş'in (seyahate) ülfet ettirildiğinden dolayı.
İylâfı için Kureyşin
Kureyş'e imkan sağlandığı için,
Kureyş'in ilâfı (güven ve barış andlaşmalarından faydalanmalarını sağlamak) için.
(1-2) Kureyş kabilesinin yaz ve kış yolculuklarında uzlaşması ve anlaşması sağlanmıştır.
(1-4) Kureyş’i ısındırıp alıştırdığı; onları kışın (Yemen’e) ve yazın (Şam’a) yaptıkları yolculuğa ısındırıp alıştırdığı için, Kureyş de, kendilerini besleyip açlıklarını gideren ve onları korkudan emin kılan bu evin (Kâbe’nin) Rabbine kulluk etsin.
(1-4) Kureyş'e kolaylaştırıldığı, evet, kış ve yaz seyahatleri onlara kolaylaştırıldığı için onlar, kendilerini açlıktan doyuran ve her çeşit korkudan emin kılan şu evin Rabbine kulluk etsinler.
Kureyş kabilesi'nin anlaşıp bağdaşması (sağlandığı) için,
Kureyş’in güven ve barış anlaşmalarından faydalanmalarını sağlamak için,
(Ey Rasûlüm, o Kureyş kabilesine haber ver ki, diğer nimetler bir yana, hiç olmazsa şu iki büyük nimet olan) Kureyş’in meydana getirilmiş ünsiyyet ve alışkanlıkları için:
Kureyş'in alıştırılması için.
Bunu da Kurayş'ın uzlaşması, hallerinin düzene girmesi için yaptı.
Kureyş'e kolaylaştırıldığı,
(Hiç değilse kendilerini) Kureyş'i 'bir araya getirip anlaştırdığı,'
(1-2) Kureys kabilesinin yaz ve kis yolculuklarinda uzlasmasi ve anlasmasi saglanmistir.
Kureyş'in uzlaşıp anlaşması için,
(Hiç değilse kendilerini) Kureyş'i 'bir araya getirip anlaştırdığı';
Kureyş'in emniyeti sağlanabilsin diye,
Kureyş’in güvenliği ve iyiliği için ..
(Hiç değilse kendilerini) Kureyş'i 'bir araya getirip anlaştırdığı,'
Kureyş'in eriştiği güvenlik ve kolaylıklar için,
Kureyşi alıştırdığı için,
Kureyş'i alıştırıp ısındırdığı için,
Kureyş (bu mesajı) bağrına basmalı;