talak suresi 7. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12


لِيُنفِقْ ذُو سَعَةٍ مِّن سَعَتِهِ وَمَن قُدِرَ عَلَيْهِ رِزْقُهُ فَلْيُنفِقْ مِمَّا آتَاهُ اللَّهُ لَا يُكَلِّفُ اللَّهُ نَفْسًا إِلَّا مَا آتَاهَا سَيَجْعَلُ اللَّهُ بَعْدَ عُسْرٍ يُسْرًا

Li yunfık zû seatin min seatih(seatihî), ve men kudire aleyhi rızkuhu fel yunfik mimmâ âtâhullâh(âtâhullâhu), lâ yukellifullâhu nefsen illâ mâ âtâhâ, seyec’alullâhu ba’de usrin yusrâ(yusren).


li: yapsın (fiilden önce olursa 3. şahsa emir)
yunfik: infâk etsin
: sahip
seatin: genişlik, bolluk, geniş imkânlar
min seati-hi: geniş imkânlarından
ve men: ve kim
kudire: ölçülü taktir edildi, az verildi
aleyhi: ona
rızku-hu: onun rızkı
fe: artık, o taktirde
li yunfik: infâk etsin
mimmâ (min-mâ): şeyden
âtâ-hu: ona verdi
allâhu: Allah
lâ yukellifu: mükellef tutmaz, sorumlu tutmaz
allâhu: Allah
nefsen: nefs, kimse
illâ: den başka (den fazlası)
: şey
âtâ-hâ: ona verdi
se yec'alu: kılacak, verecek
allâhu: Allah
ba'de: sonra
usrin: zorluk, güçlük
yusren: kolaylık


Hasan Basri Çantay
(Haali, vakti) geniş olan, nafakayı genişliğine göre versin. Rızkı kendisine daraltılmış bulunan (fakîr) de nafakayı Allahın ona verdiğinden versin. Allah hiçbir nefse, ona verdiğinden başkasını yüklemez. Allah, güçlüğün arkasından kolaylık ihsan eder.

Ömer Nasuhi Bilmen
Genişlik sahibi olan, genişliğinden infakta bulunsun ve üzerine rızkı dar bulunmuş olan da kendisine Allah'ın verdiğinden infakta bulunsun. Allah, hiçbir nefse, ona verdiğinden başkasını teklif etmez. Allah elbette güçlük arkasından kolaylık nâsib eder.

Elmalılı Hamdi Yazır
Genişliği olan genişliğinden infak etsin, rızkı dar olan da Allahın ona verdiğinden infak eylesin, Allah bir nefse verdiğinden başka teklif etmez, Allah bir usrun arkasından bir yüsür yapar

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Varlıklı olan varlığı nisbetinde nafaka versin, rızkı dar olan da Allah'ın kendisine verdiğinden nafaka verin! Allah hiç kimseyi kendisine verdiğinden başkasıyla mükellef (sorumlu) tutmaz. Allah bir zorluğun arkasından bir kolaylık yapar.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Eli geniş olan genişliğine göre nafaka versin. Rızkı kısılmış bulunan da Allah'ın kendisine verdiğinden versin. Allah bir kişiye ne vermişse ancak onu teklif eder. Allah bir güçlükten sonra bir kolaylık yaratacaktır.

Diyanet İşleri (eski)
Varlıklı olan kimse, nafakayı varlığına göre versin; rızkı ancak kendisine yetecek kadar verilmiş olan kimse, Allah'ın kendisine verdiğinden versin; Allah kimseye, verdiği rızkı aşan bir yük yüklemez. Allah, güçlükten sonra kolaylık verir.

Diyanet İşleri
Eli geniş olan, elinin genişliğine göre nafaka versin. Rızkı dar olan da, Allah’ın ona verdiğinden (o ölçüde) harcasın. Allah, bir kimseyi ancak kendine verdiği ile yükümlü kılar. Allah, bir güçlükten sonra bir kolaylık yaratacaktır.

Diyanet Vakfi
İmkânı geniş olan, nafakayı imkânlarına göre versin; rızkı daralmış bulunan da Allah'ın kendisine verdiği kadarından nafaka ödesin. Allah hiç kimseyi verdiği imkândan fazlasıyla yükümlü kılmaz. Allah, bir güçlükten sonra bir kolaylık yaratacaktır.

Celal Yıldırım
Geniş imkânı olan, geniş imkânına göre nafaka versin. Rızkı dar ve sınırlı olan ise, Allah'ın kendisine verdiğinden nafaka versin. Allah, hiç kimseye verdiğinden fazlasını teklif etmez. Allah, bir sıkıntı ve zorluğun ardından bir kolaylık meydana getirir.

Suat Yıldırım
İmkânı geniş olan, imkânına göre nafakayı bol versin. Nasibi sınırlı olan ise Allah’ın kendisine verdiği imkân ölçüsünde nafaka versin. Allah, herkesi sadece ona verdiği imkân nisbetinde yükümlü tutar. Allah, sıkıntının ardından kolaylık ihsan eder.

Ali Fikri Yavuz
Genişliği (zenginliği) olan, (boşanmış kadınlara ve süt annelere) genişliğinden nafaka versin; rızkı dar olan da, Allah’ın ona verdiğinden harcasın. Allah bir kimseyi, ancak ona verdiği şeyle mükellef tutar. Allah bir güçlüğün arkasından bir kolaylık ihsan eder.

İbni Kesir
Eli geniş olan; genişliğine göre nafaka versin. Rızkı kendisine daraltılmış bulunan da, nafakayı Allah'ın kendisine verdiğinden versin. Allah kimseyi, kendisine verdiğinden fazlasıyla yükümlü tutmaz. Allah; güçlüğün ardından bir kolaylık ihsan eder.

Abdulbaki Gölpınarlı
Vakti hâli yerinde ve eli geniş olan, vaktine hâline göre nafaka versin ve rızkı dar olana gelince, Allah, kendisine ne verirse onun bir kısmını nafaka olarak versin; Allah, hiç kimseye, kendi verdiği miktardan daha fazla bir şey teklif etmez. Allah, güçlükten sonra bir kolaylık verecektir.

Adem Uğur
İmkânı geniş olan, nafakayı imkânlarına göre versin; rızkı daralmış bulunan da Allah'ın kendisine verdiği kadarından nafaka ödesin. Allah hiç kimseyi verdiği imkândan fazlasıyla yükümlü kılmaz. Allah, bir güçlükten sonra bir kolaylık yaratacaktır.

Ali Bulaç
Geniş imkanları olan, nafakayı geniş imkanlarına göre versin. Rızkı kısıtlı tutulan da, artık Allah'ın kendisine verdiği kadarıyla versin. Allah, hiçbir nefse ona verdiğinden başkasıyla yükümlülük koymaz. Allah, bir güçlüğün ardından bir kolaylığı kılıp verecektir.

Bekir Sadak
Varlikli olan kimse, nafakayi varligina gore versin; rizki ancak kendisine yetecek kadar verilmis olan kimse, Allah'in kendisine verdiginden versin; Allah kimseye, verdigi rizki asan bir yuk yuklemez. Allah, guclukten sonra kolaylik verir. *

Fizilal-il Kuran
İmkanı geniş olan, nafakayı imkanlarına göre versin. Rızkı daralmış bulunan da nafakayı, Allah'ın kendisine verdiğinden versin. Allah hiç kimseye gücünün yettiğinden başkasını yüklemez. Allah daima bir güçlükten sonra bir kolaylık yaratır.

Gültekin Onan
Geniş imkanları olan, nafakayı geniş imkanlarına göre versin. Rızkı kısıtlı tutulan da, artık Tanrı'nın kendisine verdiği kadarıyla versin. Tanrı, hiçbir nefse ona verdiğinden başkasıyla yükümlülük koymaz. Tanrı, bir güçlüğün ardından bir kolaylığı kılıp verecektir.

Muhammed Esed
(Bütün bu durumlarda,) geniş imkanlara sahip olan kişi, genişliği ile uyumlu olarak harcasın; rızık imkanları dar olan kimse ise Allah'ın kendisine verdiğine uygun şekilde harcasın! Allah hiç kimseye kendi verdiğinden daha fazlasını yüklemez; (ve mümkündür ki) Allah sıkıntıdan sonra rahatlık verecektir.

Şaban Piriş
Zengin olan, gücüne göre nafaka versin. Rızkı kendisine yetecek kadar olan da, Allah’ın kendisine verdiğinden versin. Allah, hiç kimseyi, verdiğinden fazlasıyla yükümlü tutmaz. Allah, güçlüğün ardından bir kolaylık verir.

Tefhim-ul Kuran
Genişlik imkânları olan, nafakayı geniş imkânlarına göre yapsın. Rızkı kendisine kısıtlı tutulan da, artık Allah'ın kendisine verdiği kadarıyla versin. Allah, hiçbir nefse ona verdiğinden başkasıyla yükümlülük koymaz. Allah, bir güçlüğün ardından bir kolaylığı kılıp verecektir.

Ümit Şimşek
Varlıklı kimse, imkânına göre nafaka versin; rızkı dar olan da Allah'ın kendisine verdiği kadarından versin. Allah kimseye gücünden fazlasını yüklemez. Allah her zorluktan sonra bir kolaylık yaratacaktır.

Süleyman Ateş
Eli geniş olan, genişliğine göre nafaka versin. Rızkı kısılmış bulunan da Allâh'ın kendisine verdiğinden versin. Allâh, bir kişiye ne vermişse ancak onu yükler, (kimseye gücünün üstünde bir şey yüklemez). Allâh, bir güçlükten sonra bir kolaylık yaratacaktır.

Yaşar Nuri Öztürk
Geniş imkâna sahip olan bu geniş imkânından harcasın. Rızkı kendisine ölçü ile verilmiş olan da Allah'ın kendisine verdiğinden infak etsin. Allah hiçbir benliği, kendisine verdiği şey dışında yükümlü tutmaz. Allah, bir güçlükten sonra bir kolaylık yaratacaktır.

Edip Yüksel
Varlıklı kimse varlığı oranında nafaka yardımında bulunsun. Dar gelirli ise, ALLAH'ın kendisine verdiğinden versin. ALLAH bir kimseye vermiş olduğundan fazla bir sorumluluk yüklemez. ALLAH zorluktan sonra kolaylık getirecektir.