talak suresi 9. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12


فَذَاقَتْ وَبَالَ أَمْرِهَا وَكَانَ عَاقِبَةُ أَمْرِهَا خُسْرًا

Fe zâkat ve bâle emrihâ ve kâne âkıbetu emrihâ husrâ(husren).


fe: artık, böylece
zâkat: tattı
vebâle: vebal, kötü netice, ağır ceza
emri-hâ: onun işi, işi
ve kâne: ve oldu
âkıbetu: akıbet, son
emri-hâ: onun işi, işi
husren: hüsran


Hasan Basri Çantay
İşte o (her memleket halkı) yapdığının ağırlığını tatmış, işinin sonu bir hüsran (ve helak) olmuşdur.

Ömer Nasuhi Bilmen
Artık işlerinin vebalini tattı ve işlerinin sonu bir hüsrândan ibaret oldu.

Elmalılı Hamdi Yazır
O suretle emrinin vebalini tattı ve işinin akıbeti bir hüsran oldu

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
O şekilde yaptığının cezasını tattı ve işinin sonucu bir hüsran oldu.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
İşlerinin vebalini tattılar. İşlerinin sonucu tam bir hüsran olmuştur.

Diyanet İşleri (eski)
Onlar, işlerinin karşılığını tattılar; işlerinin sonu hüsran oldu.

Diyanet İşleri
Böylece yaptıklarının cezasını tattılar ve işlerinin sonu tam bir hüsran oldu.

Diyanet Vakfi
Böylece onlar da yaptıklarının karşılığını tatmışlar ve işlerinin sonu tam bir hüsran olmuştur.

Celal Yıldırım
Böylece onlar, yaptıklarının vebalini tattılar da işlerinin sonu hüsran oldu.

Suat Yıldırım
Böylece kötü işlerinin sorumluluğunu tattılar, işlerinin sonu tam bir hüsran oldu.

Ali Fikri Yavuz
Öylece küfürlerinin cezasını taddılar ve işlerinin sonu bir hüsran oldu. (Ahirette de bir perişanlık içindeler.)

İbni Kesir
Onlar, yaptıklarının karşılığını tatmışlardır. İşlerinin sonu ise hüsran olmuştur

Abdulbaki Gölpınarlı
Derken yaptıklarının vebâlini tatmışlardır da işlerinin sonu, ziyan olup gitmiştir.

Adem Uğur
Böylece onlar da yaptıklarının karşılığını tatmışlar ve işlerinin sonu tam bir hüsran olmuştur.

Ali Bulaç
Artık o (ülkelerin halkı), yaptığı kötülüğü taddı ve işinin sonucu bir hüsran oldu.

Bekir Sadak
Onlar, islerinin karsiligini tattilar; islerinin sonu husran oldu.

Fizilal-il Kuran
Onlar yaptıklarının karşılığını tatmışlardır. İşlerinin sonu tam bir hüsran olmuştur.

Gültekin Onan
Artık o (ülkelerin halkı), buyruğunun karşılığını tattı ve buyruğunun sonucu bir hüsran oldu.

Muhammed Esed
Ve böylece onlar kendi yaptıklarının kötü meyvelerini tattılar; (bu dünyada,) yaptıklarının sonu yıkım oldu;

Şaban Piriş
Yaptıklarının cezasını çektiler ve yaptıklarının sonucu hüsran oldu.

Tefhim-ul Kuran
Artık o (ülkelerin halkı), yaptığı kötülüğü taddı ve işinin sonucu da bir hüsran oldu.

Ümit Şimşek
Böylece yaptıklarının cezasını tattılar ve işlerinin sonu hüsran oldu.

Süleyman Ateş
İşinin vebâlini taddı. İşinin sonucu da tüm bir ziyan idi.

Yaşar Nuri Öztürk
Böylece onlar, yaptıklarının vebalini tattılar ve işlerinin sonu hüsran oldu.

Edip Yüksel
Kararlarının sonucunu tattılar. Kararlarının sonucu bir hüsran oldu.