22- öyleleri
gibi olmayın ki: onlar, işittik dediler de hâlâ
işitmiş değiller. Dilleriyle "işittik" diye iddia ederler, fakat
hakkiyle dinlemiş ve anlamış değiller. Anlasalar bile anladıklarını
icra edip, yerine getirmezler. Sanki hiç duymamış, işitmemiş gibi
hareket ederler. İşte siz bunlar gibi olmayın. Zira Allah katında bütün
dabbelerin (yani yeryüzünde yaşayan bütün canlıların) en şerlisi, en
kötüsü o sağırlar, o dilsizlerdir: O kulağı olduğu halde hakkı
duymayan, o dili olduğu halde hakkı söylemeyen sağır ve dilsizlerdir,
ki akıllanmazlar, akıllarını kullanmazlar. Kulak yok, dil yok, akıl
yok. işte bu hâl en aşağılık canlıların halidir. Kötülük yapmaya
gelince var, fakat hakka gelince yok. Bu da en aşağı hayvanlardan daha
aşağı ve aynıyle şer olan hayvanların hâlidir ki, bunlar insan şeklinde
bulunan zararlı hayvanlardır. Yılanlara bile birşey duyurmak mümkün
olur da bunlara olmaz. Evvela işitmesi olmayanın konuşması olmaz.
Doğuştan sağır olan konuşmaktan mahrum olur. Çünkü sözü, işitme duyusu
olan kimse belleyebilir. Ve işittikten sonradır ki, başkasına
söyleyebilir. Sözün de anlamaya pek büyük hizmeti vardır. Gerçi
herhangi bir duyudan mahrum olmak bir idrak kaynağından mahrum olmak
demektir. Fakat dil bu noksanı oldukça telafi eder. Mesela, koku alma
duyusu olmayan ve lâkin dil bilen ve dinleyip anlayacak durumda olan
birine, kokmuş bir şeyi söyleyip anlatmak mümkün olur. Bununla beraber
sağır ve dilsiz olmak da bütünüyle aklın yok olması demek değildir.
Nice sağır ve dilsizler bulunur ki, akılları vardır. Bir sağır ve
dilsizin biraz aklı varsa bazı şeyleri anlaması ve hatta işaretle veya
yazıp çizmekle bazı isteklerini anlatması mümkün olur. Fakat sağır ve
dilsiz olduğu halde üstelik akılsız da olursa son derece perişan ve
çaresiz bir durumda kalır. Bununla beraber kendisine ve başkasına karşı
yine de mutlak bir kötülük olması da lazım gelmez. Lâkin kulağı var
hakkı duymaz, duymak istemez; dili var, hak söylemez, söylemek istemez;
aklı var, fakat hakkı anlamaz, anlamak istemez. Böylesine sağır,
böylesine dilsiz, böylesine akılsız kimseler yok mu, işte onlar
hayvanların hayvanı, fenaların fenası ve gerçekte gerek kendilerine ve
gerekse başkalarına karşı şerlerin şerridirler. Birçok canlılardan
üstün olmalarına ve öteki canlılardan ayrıcalık kazanmalarına sebep
olmak üzere Allah'ın kendilerine ihsan ettiği yetenek ve özellikleri,
hakkı anlamak için verilen bu güçleri böylesine geçersiz kılıp dumura
uğratanlarda hayır namına hiç bir şey yoktur.