37-*}
Ve: "ona Rabbinden bir âyet indirilse ya" dediler. İnen âyetleri
duymadılar inkâr ettiler de, Peygamber'e kendi gönüllerince bir âyet ve
alâmet, bir mucize indirilmesini hor görür bir itiraz şeklinde talep ve
temenni ettiler. Ey Muhammed sen de ki: Allah bir âyet, bir alâmet,
bambaşka bir mucize indirmeye şüphesiz kâdirdir. İndirmezse
güçsüzlüğünden değil, hikmetindendir. Ve fakat onların çoğu bilmezler.
İlim, şanlarından değildir. Âyeti, delili ve alâmeti farketmezler,
ondan alınması gereken ilmi almazlar. İneni anlamadıkları gibi, ineceği
de anlamazlar. İstediklerinin kendilerine faydalı ve peygamber
göndermesinden kastedilen hikmeti, korkutma ve teklife uygun olup
olmayacağını ve indirilmekte olan ve bunca akla uygun delilleri içeren
âyetlerden istidlâl edemeyen ve faydalanamayanların tek olaylardan hiç
istidlâl edemeyeceklerini, faydalanamayacaklarını; delil ve âyetin asıl
önemi, olayları olmadan önce anlatmasında olmak itibariyle, istenilen
tek olay ve harikanın bir delil değil, bir medlûl, bir sonuç olacağını
ve bundan dolayı olayın kendisinin hadd-i zatında dağların başa geçmesi
gibi bir musîbet ve bela olabileceğini ve özellikle inkârcıların bütün
ihtiyarî güçlerini reddederek inkârlarını zorlayıcı bir şekilde söküp
alacak ve giderecek olan bir olayın, bir kudret âyetinin kendilerini
kahredecek ve yok edecek bir fiilî musîbetten başka bir şey
olmayacağını ve bunun ise kendilerine değil, ancak başkalarına bir
ibret ve âyet olacağını bilmezler de öyle cahilce temennîlerde
bulunurlar ve dediklerinin yapılmasını Allah'ın kudretini inkâra ve hak
âyetleri yalanlamaya vesile edinirler. "O Peygamber de ona şöyle bir
mucize inse ya!" derler, dururlar. Gerçi içlerinde bilenler ve
heveslerine uyup sırf inat ve serkeşlik için böyle diyenler de vardır.
Fakat çoğu bilmezler. Peygamber ise cahillere, azgınlara uymak için
değil, bildirmek ve haber vermekle Allah'ın azabından korkutmak ve
irşad etmek için gönderilmiştir. Eğer onlar duysalar bilselerdi vuku
bulan şeyde Allah'ın kudretine delalet eden fiilî alametler mi yoktur?