56-57-Bu hüküm üzerine: "İnkar edenlere gelince, onlara dünyada da ahirette de şiddetli bir azab edeceğim. Onların hiçbir yardımcıları da olmayacaktır. İman edip iyi işler yapanlara gelince, Allah onların mükâfatlarını tam olarak verecektir. Allah zalimleri sevmez." Hayru'l-mâkirîn (hileleri boşa çıkaranların en hayırlısı) olan Allah, zalimleri sevmediği içindir ki, küfürleriyle zulmeden o kâfirlerin hilelerine karşı onlara bu hileyi, sana da bu diriltmeyi takdir etti. Onlar da İbrahim'in nesline mensup oldukları halde, "Zalimlere ahdim ermez." (Bakara, 2/124) istisnasıyla ilâhî ahidden mahrum olarak bu mahkumiyete dûçâr oldular. Senin tabilerin de onlara karşı dünyadaki bu üstünlüğü kötü kullanıp zulmederlerse, aynı sonuca mahkum olurlar. İşte İsa'nın tabilerine kıyamete kadar -izafî de olsa bir üstünlük vaad edilmiş olması "kelimetün minallah" (Allah'tan bir kelime) olan İsa'nın ruhu, o hile ve yükseltilme zamanında alınmamış olduğuna ve şu halde hükmü, vuku bulmada sonra olduğu halde; İsa'yı en çok sevindirecek olan hakimiyet ve ilâhî vahdaniyyetin, her şeyden önce ilanı nüktesiyle takdim edilmiş olduğunu gösterdiğinden, İslâm inancında İsa vefat etmemiştir ve fakat kıyametten önce vefat edecektir. Demek ki, İsa'nın son hali de budur. Şimdi:
58- İşte ey Muhammed, İsa ile tabileri ve yakınları
arasındaki ihtilaf üzerine vereceğimi vaad ettiğim o hüküm yok mu, onu
biz sana okuyoruz: Öyle ki, Tevrat ve İncil'i tasdik edici olarak
indirilen ve senin peygamberliğine delil ve bürhan olan, müteşabih ve
muhkem âyetleri içeren, muhkemleri "ümmü'l-Kitab" (Kitabın esasları)
olan Kur'ân'ın âyetlerinden ve hak ile batılın ayrılmasında hikmetli
bir şekilde hakim olan furkan-ı muhkem (sağlam furkan = Kurân) ve
zikr-i hakîm (hikmetli zikir = Kur'ân) cümlesinden olmak üzere tilavet
ediyoruz. Birdenbire değil, derece derece serdediyor ve zikrediyoruz.
Demek ki o hüküm İslâm hükümleridir. İşte o
âyetlerden, o hikmetli ve
muhkem zikirden birisi:
Anasayfaya dön | Konulara dön |
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri |