3-AL-İ İMRAN
160-161-Bu noktada Resulullah'a hitabdan müminlere sözü çevirerek buyuruluyor ki: "Eğer Allah size yardım ederse size galip gelecek yoktur. Eğer sizi yardımsız bırakırsa ondan sonra size yardım edecek olan kimdir?" "Hizlân" muhtacı, tam ihtiyacı sırasında bırakıvermektir. Bedir vakası birinci fırkanın, Uhud vakası da ikinci fırkanın misalleridir. Gerçi Uhud'da Cenab-ı Allah müminleri perişan bırakmamıştır. Fakat Bedir gibi tam yardım da bahşetmemiş ve bu şekilde Allah'ın yardımsız bırakmanın dehşetini takdir ettirecek bir imtihan yapmış olduğundan, bu da ikinci fırkayı tecrübeyle takdir etmek için yeterli örnek olmuştur. Şu halde müminler de ancak Allah'a tevekkül etsinler, yalnız ona dayansınlar.
İmam Fahruddin Râzî der ki: "Tevekkül bazı cahillerin zannettiği gibi, insanın kendini ihmal etmesi demek değildir. Böyle olsaydı müşavere emri, tevekküle engel olurdu. Tevekkül insanın zahirî (görünür) sebeplere uyması ve fakat kalbini onlara bağlamayıp Hak Teâlâ'nın, korumasına dayanması demektir..." Okçular, merkezi terkedip ganimete koşmalarına sebep olarak, "Resulullah herkesin aldığı kendisinin olsun der de ganimetleri taksim etmez diye korktuk, nitekim Bedir'de taksim etmemişti." demişler, Resul-i Ekrem de:
"Demek ki ganimetleri size taksim etmeyeceğiz de hainlik
yapacağız zannettiniz." buyurmuştu. Bu sebeple Peygamber'in şânını
tenzih ve hainliğin Allah'ın gazabını çeken büyük bir günah olduğunu ve
cezasız kalmayacağını açıklamak için şu âyetler inmiştir: . Gulûl = ",
ganimet malından gizli bir şey aşırmak, emanete hiyanet etmektir ki,
genelde devlet mallarında su-i istimal (kötüye kullanma) de bu
türdendir. Resulullah, gulûl (hainliğ)i büyük günahlardan saymıştır ve
bu konuda bir çok hadisi şerif vardır. Bu cümleden olarak: "Her kim üç
şeyden uzak olarak ruhu cesedinden ayrılırsa cennete girer. Kibir,
gurur, borç" "İpliği, iğneyi de eda ediniz (veriniz), çünkü kıyamet
gününde âr (utanma), nâr (ateş) büyük ayıptır. " buyurulmuştur.
Anasayfaya dön | Konulara dön |
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri |