122-Bu olayda Abdullah b. Übeyy b. Selul'ün bozgunluğu esnasında Resulullah'ın taraflarını teşkil eden iki taife ki, Hazrec'den Beni Seleme (Seleme oğulları) ile Evs'ten Beni Harise (Harise oğulları) de kalp zayıflığına düşüp az daha dönecek gibi olmuşlar; fakat âyeti delaletince Allah saklamış, kalplerini toplamışlar, niyetlerini doğrultmuşlar ki âyetinin de bunlara işaret olduğu beyan edilmiştir. Bunda bir münafığı bitâne (sırdaş) edinip istişareye karıştırmaktan çıkan zarara da büyük bir misal vardır. Şu halde müslümanlar sabır ve korunma ile görevlerini bilmeli ve ancak Allah'a tevekkül ve itimat etmelidirler. Kalplere kuvvet veren O, zayıflık veren yine O'dur. İkbal (düşmanı karşılamak) ondan, idbâr (geri çekilmek) de ondandır. Allah'ın emirlerini tutup, yasaklarından sakınanlar herhalde galip ve muzaffer olurlar.
123- "Bedr", Mekke ile Medine arasında bir kuyu suyunun
ismidir ki, sahibi Bedr b. Kelde'nin adıyle veya ay gibi parlak ve
yuvarlak olduğundan dolayı Bedr diye isimlendirilmiştir. O yere veyahut
vadiye Bedr denildiği de rivayet edilmiştir. İkrime'den nakledildiğine
göre burası cahiliyye devrinde bir ticaret yeriymiş. Peygamberimizin,
müşriklerle ilk savaşı olan Bedir gazası burada olmuştu ki, hicretin
ikinci senesi Ramazan ayının yirmi yedinci cuma gününe rastlıyordu. O
gün, "sizler güçsüz olduğunuz halde" âyetinden anlaşıldığına göre
müslümanlar gayet az, fakir ve maddî bakımdan son derece zayıf durumda
idiler. Toplamı üç yüz on kişiden ibaret bir mücahid toplumu idi.
Yetmiş yedisi Muhacir (Mekke'den Medine'ye göç eden)lerden ve
sancaktarları Hz. Ali idi. İki yüz otuz altısı Ensar (Medine'nin
yerlisin)dan ve sancaktarları Sa'd b. Ubade idi. Üç-beş kişiye ancak
bir deve düşebiliyordu. Bütün askerde yalnız bir at, diğer bir rivayete
göre biri Mikdad'ın, bir de Mersed'in olmak üzere iki at, doksan deve,
altı zırh, sekiz kılıç vardı. Buna karşılık düşman, bin kadar savaşçı
idi. Yüz atları vardı. Silah ve kuvvetleri tamdı. İşte Bedir günü böyle
bir halde bulunan müminlere Cenab-ı Allah yardım ihsan etti. Bilindiği
ve görüldüğü üzere Ebu Cehil gibi Kureyş'in ileri gelenleri o gün hep
öldürüldüler. Ve o günden itibaren imanın gücü ortaya çıktı. Bedir
günü, İslâm'ın binası oldu. Bunu Allah'dan başka kim yapabilir? Şimdi
aklı olanlar, böyle bir yardımı yapan Allah'a dayanmaz ve itimad etmez
mi? Nasıl olur da sabır ve korunmayı bırakır, feşele (yani korkaklığa)
ve kalp zayıflığına düşer? Şu halde ey müminler bundan böyle hep
Allah'dan gereği gibi korkunuz ki, yardımına erişip şükredesiniz.
Anasayfaya dön | Konulara dön |
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri |