116-117-Ancak:
118-Bitâne ( ) esasında elbisenin iç yüzündeki astar demektir. Bundan bir kimsenin sırlarına vakıf olan pek sıkı dostuna da "bitâne denilir. Müminler, milletlerinin ehlinden başkasını, yani gerek kâfirleri ve gerekse münafıkları (iki yüzlüleri) iç yüzlerine vakıf olacak özel işlerinde ve muamelelerinde kullanmaktan yasaklanmıştır ki, bu yasaklamanın özel hususlara da şümulü bulunmakla beraber âyetin siyâkı (gelişi) -daha çok genel işlere bakmaktadır. Bunun gerekçesi de her iki tarafın ruhî durumları izah olunarak anlatılmıştır.
Evvela size fesat ve zarar yapmakta hiç kusur etmezler. Size meşakkat ve zahmet veren şeylerden memnun olurlar. Buğuzları ağızlarından taşmış, aleyhinize devamlı propaganda yapmaktadırlar. Halbuki sîne (göğüs, kalp)lerinde gizledikleri öfkeler, kinler daha büyüktür.
119-İkincisi: Bunların sebebi ey müminler! Siz öyle
kimselersiniz ki, onları, yani kendinizden başkasını da seversiniz.
Müslümanın şiarı budur. Herkesin iyiliğini ister, herkese hayırhah
(iyiliksever) olur, sevgi gözüyle bakar, haklarını korur, fesattan
sakınır, kimseyi belaya sokmak istemez. Fakat mümin ve müslüman
olmayanlar size karşı öyle değildir. Onlar sizi sevmezler. Bunun böyle
olmasının sebebi de siz müslümanlar bütün kitaplara iman edersiniz ve
tamamen iman edersiniz. Onun için herhangi bir kitaba mensub olanların
ve hatta mensubluk iddiasında bulunanların kendilerine iyi nazar
(bakış)ları kadar sizin de onlara iyi nazar (bakış)ınız bulunur. Çünkü
imanın gereği budur. Fakat böyle olduğunuz halde onlar öyle
değildirler. Sizin kitabınıza inanmazlar, küfrederler; inandıkları
kitaba da -yukarda görüldüğü üzere hepsi tamamıyla inanmış değildir.
Buna göre müslümanların, müslüman olmayanlara karşı bakışları ve
muameleleri mümine yakışır olduğu halde; müslüman olmayanların
müslümanlara bakış ve muameleleri -inançları gereğince daima ve zorunlu
olarak kâfirce olur. Bundan dolayıdır ki hakiki bir müslüman, herkesin
işlerinin sırdaşı olmaya layık olduğu halde; müslüman olmayanların
müslümanlara sırdaş olması hem kendilerine, hem müslümanlara zarardır.
Netice olarak müslümanın vicdanı temiz ve geniş, diğerleri ise dar ve
bulaşıktır. Üçüncü olarak, münafıklar yüze karşı gelince "biz müminiz"
derler; fakat tenha kaldılar, meydanı boş buldular mı iman ehline
kinlerinden parmaklarını ısırırlar, daima diş gıcırdatır dururlar.
Anasayfaya dön | Konulara dön |
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri |