11- Şeyhlere, Ahmed Bedevînin mezârına tapınılıyormuş.
- Ayrıntılar
- Kategori: Vehhabilere cevaplar
- Gösterim: 1593
11- Şeyhlere, Ahmed Bedevînin mezârına tapınılıyormuş.
11 - Kitabın ikiyüzonaltıncı, ikiyüzyirminci ve ikiyüzyirmidördüncü sayfalarında, Resûlullahın amcası Ebû Tâlib için gelmiş olan, Kasas sûresinin, (Sen sevdiğini hidâyete getiremezsin. Fakat, Allahü teâlâ, dilediğini hidâyete kavuşturur) meâlindeki ellialtıncı âyet-i kerimesini yazıp, kalbleri küfürden, fısktan îmana ve itaate ancak Allahü teâlânın çevireceğini bildirdikten sonra: (Tasavvuf büyüklerinden talebesinin kalbine girerek, kalbinde olanları bildiklerini ve kalbini dilediği gibi çevirdiklerini söyliyenler yalancıdır. Bunlara inananlar da, Allaha ve Peygamberlere inanmamış olur. Allahdan başka tapınılan herşeye (Vesen) denir. Kabir, türbe de vesendir. Meselâ, Mısrlıların en büyük mâbutları Ahmed Bedevîdir. Adı belli olmadığı gibi, bir üstünlüğü, ilmi ve ibâdeti de bilinmiyor. Birgün câmiye girip, bevl yapmış. Namaz kılmadan çıkmış olduğunu Sahâvî, İbni Hayyandan haber veriyor. Bunu iki cihânda tasarruf eder, yangınları söndürür. Fırtınada olan gemileri kurtarır sanıyorlar. İlâh, Rab ve gaybleri bilir diyorlar. Uzaktan işitir ve dilekleri yapar diyor, türbesinin toprağına secde ediyorlar. Ammân ve Irak ehâlisi de Abdülkâdir Geylânîye böyle tapınıyorlar. Muhyiddîn-i Arabî, yeryüzünün en büyük kâfiridir) diyor.
Tasavvuf büyükleri, Allahü teâlânın, hidâyetlerini ve saadetlerini dilemiş olduğu, azâbdan kurtulacaklarını ezelde takdîr etmiş olduğu kimseleri tanırlar. Onların irşâdlarına sebep olurlar. Evliyâya rastlamak, o seçilmiş büyükleri tanımak, onlara yalvarmak da, Allahü teâlânın takdîri ve ihsânıdır. Allahü teâlâ, ezelde hidâyet takdîr etmiş olduğu kimseye, Ehl-i sünnet âlimlerinin, tasavvuf büyüklerinin kitaplarını okumak nasip ederek, saadete ve şefaate kavuşturur. Dalâletini, felaketini dilediklerini de, zındıkların tuzaklarına düşürür. Onların bozuk kitaplarını, alçak yalanlarını okuyarak Cehenneme sürüklenir. Vehhâbî kitabı, ismleri geçen, Allahü teâlânın sevgili kullarına, büyük Velîlere iftirâlar yaparak, müslümanlara saldırmaktadır. Evet birkaç câhilin ve dînini dünya çıkarına âlet eden sapığın, islâmiyete uymıyan çirkin sözü ve hareketi olabilir. Fakat, bunları ileri sürerek, bütün Ehl-i sünneti kötülemeye kalkışması, hıristiyanlar kendisine tapınıyor diyerek, Îsâ aleyhisselâma dil uzatmaya benzemektedir.
Ahmed Bedevî, Evliyânın büyüklerindendir. Şeyh Berînin talebesidir. Şeyh Berî de, Ali bin Nu'aym Bağdâdînin talebesidir. Bu da, harîkalar, kerâmetler sahibi, şerif Ahmed Rifâ'înin yetiştirdiği büyük bir Velîdir. Ahmed Bedevî, şeriflerdendir. Hicretin 675 [m. 1276] senesinde, Mısrda vefât etti. Tanta şehrindeki türbesini her yıl yüzbinlerce müslümanın ziyâret ederek feyz aldıklarını ve islâmiyete uymıyan hiçbirşey yapılmadığını (Mir'ât-ül-Medîne) kitabı, binkırkdokuzuncu sayfasından başlayarak, uzun yazmaktadır. Abdülkâdir-i Geylânî ve Muhyiddîn-i Arabînin büyüklüklerini de, ancak onlar gibi yüksek olan islâm âlimleri anlamış ve yazdıkları yüzlerce kitaplarında anlatmaya çalışmışlardır. İmâm-ı Rabbânînin (Mektûbât) kitabı, bu yüce Velîlerin medh ve senâları ile doludur. Abdülganî Nablüsî de (Hadîka) kitabında anlatmaktadır.