Muharrem-i Şerif de Âşûre günü

Malum olduğu üzere “Âşûrâ”  Muharrem-i şerifin onuncu gününe isim olarak verilmiştir.  “Aşûrâ, Âşûr, Âşûrâ’ gibi telaffuzları da mevcuttur.

Zaman, Cenab-ı Hakkın halkettiği mahlukâttandır. Cenab-ı Hakk indinde bu itibarla bütün zamanlar müsavidir. Zamana kıymet veren şey, içinde vuku’ bulan Tecelliyât-ı İlâhidir. Bu sebeple Muharrem-i Şerif ve bilhassa âşûrâ günü, müslümanlar tarafından oruçlar, namazlar ve nafile ibadetler ile en güzel şekilde ihya edilmesi icabeden günlerdendir. 

Fakih Ebulleys es-Semerkandî (rh) hazretlerinin beyanına göre, Âşûrâ Gününde vâki’ olduğu rivâyet edilen hâdiseler şunlardır:

-Hz.Âdem(a.s.)’ın halk edilmesi, Cennet’e girmesi ve Cennet’ten çıktıktan sonra tevbesinin kabûlü,
-Hz.İbrâhim(a.s.)’ın velâdeti, Halîlüllah pâyesine ermesi, Nemrut’un ateşinden kurtulması,
-Hz.İdris(a.s.)’ın semâya ref’ olunması ve Hz.Eyyûb(a.s.)’ın hastalıklardan kurtulması,
-Yûnus (a.s)’ın balığın karnından kurtulması, Süleyman (a.s)’a saltanat verilmesi,
-Hz.Îsâ(a.s.)’ın velâdeti ve kendisine suikast hazırlayan Yahûdîlerin elinden kurtarılıp, semaya yükseltilmesi
-Hz.Mûsâ(a.s.) ve ümmetinin Fir’avn’ın zulmünden kurtuluşları ve Fir’av’nın suda boğulması,
-Hz.Nuh(a.s.)’ın, gemisinin Cûdi dağına oturması ve karaya ayak basması,
-Hz. Hüseyin (ra) Efendimizin Şehid edilmesi gibi hadiseler Âşûrâ Gününde vâki olmuştur.
-Kıyametin kopması da yine aşura günü olacaktır.

Peygamber Efendimiz (SAV), Medine-i Münevvereyi teşriflerinde, âşûrâ’ günü yahudilerin oruç tuttuklarını görünce, bunun ne orucu olduğunu sordular. Onlar da; “Bu gün hayırlı bir gündür. Bu gün ’ın İsrailoğulları’nı düşmanlardan kurtardığı, Hz. Mûsa’nın da şükür için Oruç tuttuğu gündür.”, dediler. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz: “Ben Musa’ya sizden daha yakının” dedi ve Aşura günü orucunu tuttu, ashabına da tutmalarını emretti.  Ashâb-ı Kiram:”Ey Allâh’ın Rasûlü, o(Âşûrâ) Yahûdi ve Nasrânî’lerin büyük saydıkları bir gündür.” dediklerinde, Peygamber Efendimiz: “Gelecek sene olduğunda -inşaAllah- dokuzuncu günü (ile birlikte) oruç tutarız.”, buyurdular. Ertesi sene(nin Muharrem ayı) gelmeden önce Rasûlüllâh vefat etti.”

Âşûrâ gününde yapılması tavsiye edilen  bir takım vazifeler mevcuttur. Bunlar:
*
Âşûrâ gününde, dokuzuncu günle beraber veya bu mümkün olmamış ise on birinci günle beraber oruç tutulur. Rasülüllah (sav) Efendimiz bu orucun faziletini beyan babında şöyle buyurmuşlardır: “Âşûrâ gününün orucu -Allâh’a karşı hüsn-ü zannım odur ki- bir önceki senede işlenen hatayı örter.” 
 *
O gün, eve ufak-tefek erzak alınırsa, bir sene boyunca evde bereket olur. Peygamber Efendimiz “Kim âile efrâdına Âşûrâ gününün nafakasını geniş tutarsa,  da ona senenin geri kalan günlerinde  genişlik verir.” , buyurmuşlardır.
 
*En az On müslümana birer selam veya bir müslümana 10 selam verilir. Fakir-fukara sevindirilir. Hadis-i Şerifte: “... Aşûrâ günü bir mümine iftar verene, Cenab-ı Hak ümmet-i Muhammed’in hepsine iftar ettirmiş gibi sevap yazar, Aşura günü bir yetimin başını okşayana ü Teala o yetimin başındaki kıllar kadar Cennette derece verir. 

O gün gusledenler bir sene ufak-tefek hastalık görmezler.
Bu günde kılınması tavsiye olunan namazlar da mevcuttur. Aşura gününün gecesinde bir tesbih namazı, o gece teheccüd vaktinde 4 rekat namaz, aşura gününe mahsus olmak üzere kuşluk vakti 2 rekat namaz, öğle ile ikindi arasında 4 rekat namaz kılınır. Bu namazların kılınış usulleri teferruatıyla dua kitaplarında ve fazilet takvim yapraklarında mevcuttur.

Müteallim

Sadakat.net

Telif Hakkı © 2025 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.