MÜSLİMÂNA NASİHAT

Birinci Kısm

VEHHÂBÎ İNANÇLARI VE EHL-İ SÜNNET ÂLİMLERİNİN BUNLARA VERDİĞİ Cevaplar

Elhamdülillâh! Herhangi bir kimse, herhangi bir zamanda, herhangi bir yerde, herhangi bir kimseye, herhangi bir şeyden dolayı, herhangi bir sûretle hamd ederse, bu hamd ve şükrlerin hepsi, Allahü teâlâya olur. Çünkü, herşeyi yaratan, terbiye eden, yetiştiren, her iyiliği yaptıran, gönderen hep Odur. Kuvvet, kudret sahibi yalnız Odur. O, hâtırlatmazsa kimse, iyilik ve kötülük yapmağı irâde, arzu edemez. Kulun irâdesinden sonra, O da istemedikçe, kuvvet ve fırsat vermedikçe, hiçbir kimse, hiçbir kimseye, zerre kadar iyilik ve kötülük yapamaz. Kulun istediği herşey, O da irâde ederse, dilerse meydana gelir. Yalnız Onun dilediği olur. İyilik ve kötülük yapmağı, çeşidli sebeplerle hâtırlatmaktadır. Merhamet ettiği kulları, kötülük yapmak irâde edince, O irâde etmez ve yaratmaz. İyilik yapmak irâde ettikleri zaman, O da irâde eder ve yaratır. Böyle kullardan hep iyilik meydana gelir. Gazab ettiği düşmanlarının kötü irâdelerinin yaratılmasını, O da irâde eder. Bu kötü kullar, iyilik yapmak irâde etmedikleri için, bunlardan hep fenalık hâsıl olur. Demek oluyor ki, insanlar bir âlet, bir vâsıtadır. Kâtibin elindeki kalem gibidir. Şu kadar var ki, kendilerine ihsân edilmiş olan (İrâde-i cüz'iyye)lerini kullanarak, iyilik yaratılmasını isteyen sevap kazanır. Kötülük yaratılmasını isteyen, günah kazanır. Bunun için, hep iyilik yapmayı düşünmeli, hep iyilik yapmayı istemeliyiz! İyi şeyleri öğrenmeliyiz. İyiliklerin kaynağı olan (Ehl-i sünnet) âlimlerinin kitaplarını okuyup, iyiyi, kötüyü anlamalıyız. Ehl-i sünnet âlimleri, vehhâbîliğin ingilizler tarafından kurulduğunu ve hatâlı bir yol olduğunu vesikalarla isbât ediyor. Kitabımızın birinci kısmında, bu vesikalardan otuzbeş dânesini sıra ile bildireceğiz.
Anasayfaya dön Kapak Sayfası
Sadakat.Net © İslami web hizmetleri