41- Bizim, dolu gemide nesillerini taşımamız da kendileri için bir delildir. "Dolu gemi" denilince önce Hz. Nuh'un gemisi hatıra gelir. Fakat burada "nesilleri" kaydı, bunu kastetmeye engeldir. Bu karîne (ipucu) ile burada "dolu gemi", hamile kadınların rahimlerinden mecazdır, beliğ bir istiâredir. Evet babanın sülbünden (belinden) bir tufan ile atılan nesiller, anaların rahimlerinde Hz. Nuh'un gemisi gibi bir kurtuluş gemisi bulur.
42- Kendileri için onun gibi binecek şeyler de yarattık. Bu bütün deniz ve kara bineklerini içine alır.
43- Ve dilesek onları, o nesilleri dolu gemi gibi olan rahimlerde, kendilerini de onun gibi bindikleri gemilerde boğarız da ne o nesiller için bir feryatçı, bir feryad eden veya feryada yetişen bulunur ne de berikiler boğulmakta oldukları denizden kurtarılırlar.
44- Ancak bizden bir rahmet ile ve bir zamana kadar yaşatmak için olursa başka. Ancak o takdirde kurtarılırlar.
45-46- "Onlara: Korunun... dendiği zaman..." Objektif ve yaratılışla ilgili delillerden sonra Allah'ın indirdiği âyetlerden de yüz çevirdiklerini açıklamadır.
47- "Onlara: Allah'ın size verdiği rızıktan infak edin dendiği zaman inkâr edenler dediler ki..." Bu âyetin zındıklar hakkında indiği söylenir. Mekke'de birtakım zındıklar, sadaka ve yardım için teşvik edildiklerinde Allah fakir edecek, biz besleyeceğiz öyle mi? diye böyle küfür ederlermiş ki, bu zındıkların eski İran'dan aksetmiş olmaları gerektir.
Anasayfaya dön | Konulara dön |
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri |