26- Sonra Allah, Resulü'ne ve müminlere sekinetini indirdi: kalblerine sükunet veren rahmetini gönderdi... ...Ve görmediğiniz askerler indirdi. Bunlar meleklerdir. Ancak sayılarının beş bin veya sekiz bin veya onaltı bin olduğu hakkında üç ayrı rivayet vardır. Muhtar olan kavle göre, bunların inmeleri, esasen müminlerin kalblerine güzel duygular telkin etmek suretiyle güç kazandırmak ve müşriklerin kalblerine de korku salmak içindi (Enfal Sûresi 8/9. âyetin tefsirine bkz.) O sırada Fahr-i âlem Efendimiz vadinin sağ tarafını tutup durmuştu. Hz. Abbas'ın sesi gayet gür olduğundan, ona "Ey Ensar, Ey Ashab" diye bağırmasını teklif etti. O da bağırıp şöyle seslendi: "Ey Akabede biat eden Ensar! Ey biatürrıdvanda ağaç altında dönmemek üzere ant veren ashab! Ey ashab-ı şecere (ağaç Ashabı) Ey ashab-ı Sûre-i Bakara (Bakara Sûresi'nin Ashabı)!" diye çağırdı. Ve nidalar biribirini izledi, sonra her taraftan "Lebbeyk, lebbeyk" sesleri gelmeye başladı ve kısa zamanda derlenip toparlandılar ve Hz. Peygamberimizin olduğu yere doğru koşup gelmeye başladılar. O vakit Hz. Peygamberimiz bindiği hayvandan indi, "Ben o peygamberim, yalan yok. Ben Abdulmuttalib oğluyum dedi, sonra "Allahım bize yardımını gönder" diyerek Allah'dan yardım diledi ve dua etti. Semadan melekler inip Resulullah'a yardım ettiler. Bozulmuş olan asker öyle hızlı bir şekilde derlenip toparlandı ki, atları koşamayanlar inip koşuyorlardı. Kısa zamanda müminlerin hepsi tekrar Resul-i Ekrem'in yanında toplandılar ve yeniden savaş düzeni aldılar. O korku ve telaşı bir yana bırakıp bütün ciddiyetiyle cenge giriştiler. O vakit Resulullah baktı ve "Fırın kızıştı" buyurdu. Yerden bir avuç toprak alıp müşrikler tarafına doğru savurup attı "Bozguna uğrayın, Muhammed'in Rabbi hakkı için!" dedi. Ve hakikaten hezimete uğramışlardı.
İşte Allah o anda müslümanlara böyle yardım etti ve kâfirleri de azaba uğrattı. Cezalandırdı, öldüler, yaralandılar, esir oldular, pek acı bir yenilgiye uğradılar. Malları ellerinden gittiği gibi, gayrete getirici ve teşvik edici olur diye beraberlerinde getirdikleri çoluk çocukları ve zevceleri de müslümanların ellerine esir düştüler. Her şeylerini savaş meydanında bırakmak zorunda kaldılar. Bu da kâfirlerin cezasıdır.
Anasayfaya dön | Konulara dön |
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri |