Tefsir İçin
Tıklayınız |
Medine'de nazil olmuştur. 38 âyettir. Adını Peygamberimizin isminden alan bu sûreye aynı zamanda Kıtâl sûresi de denmiştir. |
|
|
Bismillâhirrahmânirrahîm |
1. İnkâr edenlerin
ve Allah yolundan alıkoyanların işlerini Allah boşa çıkarmıştır.
2. İman edip yararlı işler yapanların, Rableri tarafından hak olarak Muhammed'e indirilene inananların günahlarını Allah örtmüş ve hallerini düzeltmiştir. 3. Bunun sebebi, inkâr edenlerin bâtıla uymaları, inananların da Rablerinden gelen hakka uymuş olmalarıdır. İşte böylece Allah, insanlara kendilerinden misallerini anlatır. |
|
4. (Savaşta)
inkâr edenlerle karşılaştığınız zaman boyunlarını vurun. Nihayet onlara
iyice vurup sindirince bağı sıkıca bağlayın (esir alın). Savaş sona
erince
de artık ya karşılıksız veya fidye karşılığı salıverin. Durum şu ki,
Allah
dileseydi, onlardan intikam alırdı. Fakat sizi birbirinizle denemek
ister.
Allah yolunda öldürülenlere gelince, Allah onların yaptıklarını
boşa
çıkarmaz. 5. Allah onları muratlarına erdirecek, gönüllerini şâdedecek . 6. Onları, kendilerine tanıttığı cennete sokacaktır. 7. Ey iman edenler! Eğer siz Allah'a (Allah'ın dinine) yardım ederseniz O da size yardım eder, ayaklarınızı kaydırmaz. |
|
8 İnkâr edenlere
gelince, onların hakkı yıkımdır. Allah onların yaptıklarını boşa
çıkarmıştır. 9. Bunun sebebi, Allah'ın indirdiğini beğenmemeleridir. Allah da onların amellerini boşa çıkarmıştır. 10. Yeryüzünde dolaşıp kendilerinden öncekilerin sonlarının nasıl olduğunu görmezler mi? Allah onları yere batırmıştır. Kâfirlere de onların benzeri vardır. 11. Bu, Allah'ın, inananların yardımcısı olmasından dolayıdır. Kâfirlere gelince, onların yardımcıları yoktur. |
|
12. Muhakkak
ki Allah, inanıp iyi işler yapanları, altlarından ırmaklar akan
cennetlere
koyar; inkâr edenler ise (dünyadan) faydalanırlar, hayvanların
yediği
gibi yerler. Onların yeri ateştir. 13. Senin şehrinden -ki ora (halkı) seni çıkardı dahakuvvetli nice şehirleri yok ettik; onlara bir yardım eden de çıkmadı. 14. Rabbinden apaçık bir delil üzerinde bulunan kimse, kötü işi kendisine güzel görünen ve heveslerine uyan kimse gibi olur mu? 15. Müttakîlere vâdolunan cennetin durumu şöyledir: İçinde bozulmayan sudan ırmaklar, tadı değişmeyen sütten ırmaklar, içenlere lezzet veren şaraptan ırmaklar ve süzme baldan ırmaklar vardır. Orada meyvelerin her çeşidi onlarındır. Rablerinden de bağışlama vardır. Hiç bu, ateşte ebedî kalan ve bağırsaklarını parça parça edecek kaynar su içirilen kimselerin durumu gibi olur mu? |
|
16. Onların
arasında, seni dinleyenler vardır. Fakat senin yanından çıkınca
kendilerine
bilgi verilmiş olanlara "Az önce ne demişti?" diye sorarlar. Bunlar,
Allah'ın
kalplerini mühürlediği, hevâ ve heveslerine uyan
kimselerdir. 17. Doğru yolu bulanlara gelince, Allah onların hidayetlerini arttırır ve sakınmalarını sağlar. 18. Onlar, kıyamet gününün ansızın gelip çatmasını mı bekliyorlar? Şüphesiz onun alâmetleri belirmiştir. Kendilerine gelip çatınca ibret almaları neye yarar! |
|
19. Bil ki,
Allah'tan başka ilâh yoktur. (Habibim!) Hem kendinin hem de mümin
erkeklerin
ve mümin kadınların günahlarının bağışlanmasını dile! Allah,
gezip
dolaştığınız yeri de duracağınız yeri de bilir. 20. İman etmiş olanlar: Keşke cihad hakkında bir sûre indirilmiş olsaydı! derler. Ama hükmü açık bir sûre indirilip de onda savaştan söz edilince, kalplerinde hastalıkolanların, ölüm baygınlığı geçiren kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün.Onlara yakışan da budur! 21. (Onların vazifesi) itaat ve güzel sözdür. İş ciddiye bindiği zaman Allah'a sadakat gösterselerdi, elbette kendileri için daha hayırlıolurdu. |
|
22. Geri dönerseniz,
yeryüzünde bozgunculuk yapmaya ve akrabalık bağlarını kesmeye dönmüş
olmaz
mısınız? 23. İşte bunlar, Allah'ın kendilerini lânetlediği, sağır kıldığı ve gözlerini kör ettiği kimselerdir. 24. Onlar Kur'an'ı düşünmüyorlar mı? Yoksa kalpleri kilitli mi? 25. Şüphesiz ki, kendilerine doğru yol belli olduktan sonra, arkalarına dönenleri, şeytan sürüklemiş ve kendilerine ümit vermiştir. 26. Bunun sebebi; onların, Allah'ın indirdiğinden hoşlanmayanlara: Bazı hususlarda size itaat edeceğiz, demeleridir. Oysa Allah, onların gizlediklerini biliyor. |
|
27. Ya melekler
onların yüzlerine ve sırtlarına vurarak canlarını alırken durumları
nasıl
olacak! 28. Bunun sebebi, onların Allah'ı gazaplandıran şeylerin ardınca gitmeleri ve O'nu razı edecek şeylerden hoşlanmamalarıdır. Bu yüzden Allah onların işlerini boşa çıkarmıştır. 29. Kalplerinde hastalık olanlar, yoksa Allah'ın, kinlerini ortaya çıkarmayacağını mı sandılar? 30. Biz dileseydik onları sana gösterirdik de, sen onları yüzlerinden tanırdın. Andolsun ki sen onları konuşma tarzlarından tanırsın. Allah işlediklerinizi bilir. 31.Andolsun ki içinizden cihad edenlerle sabredenleri belirleyinceye ve haberlerinizi açıklayıncaya kadar sizi imtihan edeceğiz. |
|
32. İnkâr
edenler, Allah yolundan alıkoyanlar ve kendilerine doğru yol belli
olduktan
sonra Peygamber'e karşı gelenler, Allah'a hiçbir zarar veremezler.
Allah
onların yaptıklarını boşa çıkaracaktır. 33. Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, Peygambere itaat edin. İşlerinizi boşa çıkarmayın. 34. İnkâr edipAllah yolundan alıkoyanları ve sonra da kâfir olarak ölenleri Allah asla bağışlamaz. 35. Üstün durumda iken gevşeyip barışa çağırmayın. Allah sizinle beraberdir. O amellerinizi asla eksiltmeyecektir. |
|
36. Doğrusu
dünya hayatı ancak bir oyun ve eğlencedir. Eğer iman eder ve
sakınırsanız
Allah size mükâfatınızı verir. Ve sizden mallarınızı (tamamen
sarfetmenizi)
istemez. 37. Eğer onları (tamamını) isteseydi ve sizi zorlasaydı, cimrilik ederdiniz ve bu da sizin kinlerinizi ortaya çıkarırdı. 38. İşte sizler, Allah yolunda harcamaya çağırılıyorsunuz. İçinizden kiminiz cimrilik ediyor. Ama kim cimrilik ederse, ancak kendisine cimrilik etmiş olur. Allah zengindir, siz ise fakirsiniz. Eğer O'ndan yüz çevirirseniz, yerinize sizden başka bir toplum getirir, artık onlar sizin gibi de olmazlar. |
Anasayfaya dön | Konulara dön |
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri |