247-Harbin
nasıl kesinlik kazandığına gelince:
Onlar öyle söylediler, o peygamberleri de
onlara, Allah size Talut'u emir (hükümdar) olarak gönderdi, dedi. Buna
karşı o topluluk, o bize karşı nerden hükümdar olacak? Yahut bizim
üzerimize
onun hükümdar olması nasıl olur? Halbuki biz, hükümdarlığa ondan daha
layıkız,
hükümdar olmak, ondan daha çok bizim hakkımız, ona bir mal genişliği,
bolluğu
da verilmiş değil, diye itiraz ettiler. Cevap olarak o peygamber dedi
ki:
Allah onu seçip ayırarak üzerinize kesin bir şekilde tayin etti ve ona
ilimde ve vücutta, maddi ve manevi bir çok gelişmeler ve güç verdi.
Vücutca
iri, güçlü, kuvvetli, güzel; manevi bakımdan da din ilmi, siyaset,
idare
tekniği ve savaşta sizden yüksek yarattı. Fiilen hükümdarlık ve
kumandanlık
için esas olan şartlar da bunlardır. Yoksa varislik ve soy, asıl şart
değildir.
Deniliyor ki İbrâni olan "Talut" ismi, Arapça maddesiyle de ilgili olarak kuvvet ve uzunlukta mübalağa mânâsını içermektedir. Bu bakımdan ilim ve vücut kuvvetine bir ünvan gibidir. Aslında ucme (yabancı) bir özel isimden ibaret olsa da Kur'ân, Arapça açısından mânâsına işaretle bunu bir genel kural hâlinde tarif ve tesbit etmiştir. Talut'un ismi Süryanice Sayil ve İbranice Savil b. Kays imiş. Demek ki Talut lakaptır.
Şimdi, biz dururken Allah bunu niye böyle yapmış mı denecek? Allah, mülkünü dilediğine verir. Mülkün sahibi o, asıl mülk (hükümranlık) O'nundur. Hükümranlığa kavuşanlar, asaleten değil, ondan vekaleten kavuşurlar. Hem Allah'ın rahmeti geniştir, o her şeyi bilir. Rahmet ve ihsanı çoktur, d ilediğini yapar. Daraltmasını, genişletmesi takip eder. Fakiri, zengin kılar, mülksüze mülk verir, vereceğini vermek için de hiç bir kayıt ve şarta tabi değildir, bilgisizlikten münezzehtir, yücedir. Hükümdarlığa layık olup olmayanları, kimlere niçin ve n e kadar müddet vereceğini de bilir. Buna karşı, "Biz dururken mülkünü Talut'a niye verdi? denemez. Ancak habere itimat edemeyecek kimseler, mantık açısından bu davanın önermesi (suğra) olan seçme meselesini (kaziyye), "ne malum?" diye reddedip, delil istey ebilirler. Bunu tamamlamak için, Bir de peygamberleri onlara dedi ki:
Anasayfaya dön | Konulara dön |
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri |