212 - Bu gibi bozgunculukları da dünya debdebesine tutkunluklarından dolayı kâfirler yapar; çünkü dünya hayatı, kâfirler için çok süslenmiş, gözlerine güzel gösterilmiş ve kalbleri, bu alçak hayatın sevgisiyle dolmuştur. Bu sebeple bunlar, dünyadan başka b i rşey istemezler. Ve Resulullah'a iman edip, dünyaya iltifat etmeyen müminlerden bir kısmını ve özellikle sabreden fakirleri küçümserler. Takva sahibi olan o müminler ise kıyamet gününde onların üzerindedir.
Dünyadan başka bir şey istemeyen o kâfirler, cehennemin en aşağı tabakasında inleyecekler; bu takva sahipleri de cennet-i âlâda salına salına, nazlı nazlı dolaşan kimseler olacaklardır. Bu, Allah'ın bir kısmetidir. Ve Allah, gerek dünyada ve gerekse ahirette dilediğine hesapsız rızık verir.
Ebu Cehil ve arkadaşları, Allah'ın bahşettiği servetlerle zevk ve safaya dalarlar da ahireti inkar ederler ve Ammar, Suheyb, Ebu Ubeyde, Salim, Âmir b. Fihr, Habbâb, Bilal hazretleri gibi müminlerin fakirleriyle, "O, bizim peygamberimiz olsaydı O'na bizim ileri gelenlerimiz tâbi olurdu." diye eğlenmek isterlerdi. Abdullah b. Übey ve arkadaşları da zevk ve safaya dalarlar ve müminlerin zayıflarıyla alay etmek isterler, "Şunlara bakın! Muhammed, bunlarla gâlip geleceğini zannediyor." derlerdi. Kurayza Oğulları, Nadir Oğulları, Kaynuka Oğulları Yahudilerinin âlimleri de muhacirlerin fakirleriyle eğlenmek isterlerdi. İşte bu âyetin nüzul sebebi, bu olaylardan birisi olmuştur ve bu konuda bu şekilde üç rivayet vardır.
İşte ahireti ve dünyanın sonunu düşünmeyip, sadece dünya hayatına meylederek sevgi beslemek; öteden beri insan cinsinin asıl yaratılıştaki birliğini bozan, barış ve sükuneti ihlal eden, gelip geçici bir sebep ve bir hatanın başıdır. Aslında:
Anasayfaya dön | Konulara dön |
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri |